MHP ÇÖZÜME NEDEN KARŞI!!
MHP’nin meclis başkanlığı seçimindeki tutumu sosyal medyada geniş yer aldı ve tepki topladı. Bu tepkiler esprilere de yol açtı. Çay içmeyi çok seven Devlet Bahçeli için, Demirtaş çay içtiğini açıklarsa, Bahçeli çay içmeyi de bırakır mı? Ya da “HDP nerdeyse biz orda yokuz” diyen MHP’ye “HDP mecliste o zaman niye ordasınız” gibi..
MHP’nin meclis başkanlığı seçimindeki tutumunu kesinlikle doğru bulmuyorum. Bunu MHP açısından siyasi kapızlık olarak görüyorum. HDP’nin CHP’li adayı desteklemesinden ötürü CHP’li adaya oy vermemelerini açıkcası komik buluyorum.
Baykal’ı eleştirip oy vermeyeceklerini açıklamaları doğru bir karar olabilirdi. Buna herkes saygı duyardı. Ancak bunu yapamadılar. 13 yıllık egemen iktidar partisine karşı muhalefet partilerinin bir uzlaşı siyasetini gösterememesi hakikaten üzücüdür. Burda başrolü MHP oynadı.
Meclis başkanılığı seçiminde Baykal’ın aday olması başından beri yanlıştı.
Baykal’ın Erdoğan’la görüşmesinin yanlış olduğu kadar.
MHP, bundan böyle de aynı siyaseti yapmaya devam edecektir. Çünkü HDP’yi meşru bir parti olarak görmüyorlar.
HDP’yi meşru bir parti olarak görmemeleri bundan sonra ki meclis çalışmalarında MHP’yi her daim AKP’nin destekleyicisi olarak göreceğiz. MHP, HDP’nin bütün önergelerine karşı çıkacak. AKP’yi de desteklemeyi kötünün iyisi olarak görerek siyaset alanı yaratacak. Aslında bunu daha meşru bir şekilde AKP-MHP koalisyonu ile rahatça sağlayabilirler.
Şu durumda meclisin başkanlık sistemine geçiş hakkı olsa ve bunu oylasa HDP, Erdoğan’a karşı diye MHP Erdoğan’ı başkan bile yapar.
Tabi burda meşruluk olayı çok önemli. MHP’nin bundan önce bir çok komisyonda HDP’li milletvekilleri ile birlikte hareket etttiğini ve beraber mesai yaptıklarını biliyoruz. Hatta aynı eksende oy kullandıklarını da.
Şimdi ise HDP’yi tanımamaları yanlış bir siyasettir. Halkın iradesine saygısızlıktır. HDP de MHP’yi tanımaz ise ne olur. Böyle bir siyaset olmaz. Çünkü siyaset çözüm sanatıdır. Milletin iradesiyle çözmek yerine, çözümsüzlük doğru bir siyaset değildir.
Bu hazımsızlık HDP’nin 80 milletvekili çıkararak meclise girmesiyle başlamıştır.
Seçim sonuçlarına baktığınızda MHP 37 ilde milletvekili çıkaramadı. Osmanlı’nın başkenti ve Fatih Sultan’ın şehri İstanbul’da HDP kadar oy alamayan MHP var. MHP’nin Türkiye’nin partisi olabilmesi için Türkiye halkını kucaklaması gerekir. MHP bunu başaramamaktadır.
MHP’nin HDP kadar milletvekili çıkarması stratejinilerini bozmuş olsa ki, bundan böyle daha milliyetçi, daha rakikal bir MHP göreceğiz. MHP’nin siyaseti ağırlıklı olarak HDP üzerinden olacaktır. Bu noktada çok büyük bir yanlışın içine düşeceklerdir. Çünkü Türk ve Kürt milliyetçiliğinin dozajı tavan yapacak. Aşırı kutuplaşmalar olacak.
Bakınız ilk kez Türkiye için barış şansı doğdu. İlk kez 80 milletvekili çıkaran ağırlıklı Kürt kökenli vatandaşların oyunu alan bir parti artık silahların susmasını ve kan dökmekle çözümün olamayacağı tezini savunuyor. Bunu mecliste çözmek için her türlü diyaloğa ve özveriye hazır olduklarını ifade ediyorlar.
Bu güne değin izledikleri siyaset çok ılımlıdır. HDP’nin “Türkiye partisi olmak istemesi MHP’yi rahatsız etmektedir. Aksi düşünülseydi, ilk başta MHP, HDP’ye şans tanırdı. Çünkü Türk halkının yüzde 65’i barış istiyor. Çünkü artık hiç kimse şehit vermek istemiyor. Acılar yaşansın istemiyor. Çocuklar yetim kalsın istemiyor.
Anlaşılan o ki, hala bazı güçler Türkiye’de silahların susmasını ve kardeş kanı dökülmesini arzuluyor. Türkiye’nin her arenada güçlenmemesini isteyenler var. Kendi sorunlarıyla uğraşan, sürekli silahların konuştuğu bir Türkiye olsun istiyorlar.
Türkiye’nin sınırlarındaki huzursuzluk ve kaos ortamı da düşünülerek
çözüm sürecinin sağlanması şart. MHP, izlediği yanlış stratejiden derhal uzaklaşmalı. Çünkü bu Türkiye’nin menfaatine olacaktır. Çözümsüzlük bir siyaset değildir.
Metin Es
