MERKEL NEREDEN GELDİ?

ABONE OL
18:47 - 01/10/2020 18:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) Helmut Kohl genel başkanlığında 1998’de seçimleri kaybetti. Merkel genel sekreterlik görevini sürdürürken, partinin karıştığı kara para skandalı ile Wolfgang Schaeuble’nin görevini bırakmasından sonra parti başkanlığına getirildi. Ağırlığını Katoliklerin oluşturduğu Hıristiyan Demokrat bir partide Doğu Almanyalı bunun yanı sıra kadın ve Protestan birisinin başkan olması elbette kolay bir şey değildi. Partisinin ilk kadın genel başkanı olan Merkel, 2005’te yapılan erken genel seçimlerde ise Almanya’nın ilk kadın başbakan oldu.

MERKEL MEYDAN OKUYACAK
Avrupa ve Almanya sermayesinin tam desteğin alan Merkel AB’nin yoksul ülkelerine öldürücü reçeteler yazmaya devam edecek. Sermayeden aldığı güce sadık davranarak onların çıkarı için, açlığı ve yoksulluğu Almanya’da daha çok yayacak. Başarısızlıklarını önce SPD sonra FDP’nin bakanlıklarının üzerine yıkarak bertaraf eden Merkel’i AB ülkeleri derinden hissedilecek.

Sonuç olarak: Merkel seçimlerden aldığı sonuçla önümüzdeki dört yılda Almanya, AB ve Dünya’da Alman sermayesinin ve ortaklarının çıkarları savunacak, bu günlerini aratacak daha acımasız bir politika izleyeceği aşikârdır. Bu politikalardan en çok etkilenecek kesimler şüphesiz yoksullar, emekçiler ve göçmenler olacak.

AB ve AVRO GÜVEN KAYBEDİYOR

Almanya’da geçtiğimiz Pazar günü yapılan genel seçimlerin en büyük galibi her ne kadar Başbakan Angela Merkel görünse de genel duruma bakıldığında AB, Avro ve göçmen karşıtlığı milliyetçi, ırkçı bir yükseliş öne çıkıyor. Merkel’in sermaye çıkarlarına bağlı hizmeti ile yoksullaştırdığı kesimleri yedekleyen milliyetçi, ırkçı partiler seçim kampanyası boyunca yoksullaşmalarının sebebini Avro ve yabancılar olarak göstererek yürüttükleri seçim kampanyasında etkiledikleri kesimlerden aldıkları destekle tırmanışa geçtiler.

MİLLİYETÇİ, IRKÇI EĞLİMLERDE YÜKSELİŞ

Almanya İçin Alternatif (AfD) partisinin Avro ve yabancı karşıtı söylemleri ile 4.7 oy alması ırkçılık ve milliyetçiliğin yükselişini açıkça ortaya koymakta. Zenginler kulübü AB ve Avro ‘nun yarattığı yoksulluk yabancıların üstüne yıkılıyor. Almanya her bunalımına girdiğinde ırkçı saldırılar can suyu olarak devreye giriyor. İşsiz Alman’a yabancı bir çalışan hedef gösterilerek “o olmasaydı, orada sen çalışacaktın” tablosu yaratılarak yoksullaşmalarının sebebini yabancılar olarak gösterip; seçim meydanlarında antrenman yaptırılan milliyetçi, ırkçı kesimler yedek kulübesine alınarak oyuna girmesi için hazır tutuluyor.

ALMANYA SOLU GÜVEN KAYBETTİ

Almanya’da SPD, Yeşiller ve PDS gibi sol partiler işçi sendikaları içerisinde güçlerini kaybettiler. Yoksul halkın, emekçilerin, göçmenlerin temel taleplerini görmezden geldiler. AB’nin uzun vadede tahlilini yapamadılar. Zenginler üzerindeki olumlu gelişmelere bakarak ılımlı Avro sever oldular. Bütün bu zaaflar Merkel’in önünü açtı.

KAZANAN MERKEL Mİ?

Kapitalist ülkelerde inişler çıkışlar çok keskin olmaz. Yoksullaşmanın hızına göre politik arenada taşlar yerinden oynar. Bugünkü seçimlerde Merkel’in kazanmasını başarısı uyguladığı doğru politikalardan dolayı değil, Merkel’in uyguladığı yanlış politikaları sol partilerin toplum tabanına yayamamasından. Sol partilerin toplumun yoksul kesimlerinden ve göçmen sorunlarından uzaklaşarak sermaye saflarında yer arayışından dolayı Merkel kazandı.

TÜRKİYELİLER ve TÜRK KÖKENLİ ALMANLARIN DURUMU

Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli göçmenlerin yaşadığı yıkıcı sorunlara karşı duyarsız kalarak Türkiye’de bağlı oldukları siyasi parti ve akımın çıkarlarına göre yaşamlarını sürdürmelerini bir tarafa bırakalım. Türkiye kökenli göçmenlerin karşı karşıya olduğu yüksek orandaki işsizlik, düşük ücretli işler, yoksulluk, eğitimsizlik, kiralık işçilik gibi sosyal sorunların içinde çıkmak için yaşam mücadelesi vermekte.

Türkiye kökenli göçmenlerin asıl sorunları işsizlik, yoksulluk ve ayrımcılıktır. Bu temel sorunların kaynağı ise; yıllardır ırkçı yabancılar yasası ile bizi inim inim inleten, çifte vatandaşlık, eşit hakları… tanımayan Merkel’den başkası değildir.

Almanya’da yaşayan farklı etnik köken ve inançtan emekçileri bölüp parçalayan bütün politikalar ve oluşumlar yerli emekçiler ve daha çok da göçmen emekçiler için çekilmez bir çile anlamına gelmektedir.

Ayrımcı politikalara kaşı farklı etnik köken ve inançtan emekçilerin ortak çıkarlarımız için sorunlarımızın ortak çözümünde birlikte hareket etmekten başka çaremiz yok.

Hadi hayırlısı…

Ali Gültekin

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.