Merhaba diyebilmenin tadı…

ABONE OL
19:06 - 01/10/2020 19:06
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Ehhh…” Mahalle Baskısı ” moda oldu ya…!

Gelin hep birlikte; günlük yaşamımızdaki son derece basit olayların, farkında olmadan ve hatta adı konulmamış, kendiliğinden ve çaktırmadan gelişmiş bir ” Mahalle Baskısı ” ile oluşmuş, bizim de hiç garipsemeden   üstlendiğimiz, ancak aslında bizi, biz olmaktan uzaklaştıran detaylara bir göz atalım…Günlük yaşantımızdaki bu küçük ama ” Tahrip Gücü Yüksek ” yanlışlıkların, en sık yapılanı ise ” Selamlaşma ”…Dikkat edin…Kasıtlı olarak ” Merhabalaşma ” demiyorum…Ki; aksini savunanlar beni çelişki içinde olmakla suçlayabilsinler…
Bakın…
Örneğin;
 Londra’da yaşayan bir Türk, İngiliz arkadaşı ile sabah karşılaştığında diyalog şöyle başlıyor…
” Good Morning – Good Morning ” ve İngilizce olarak gelişiyor…
Öğleden sonra karşılaştığında ” Good Afternoon – Good Afternoon ” ve diyalog İngilizce devam ediyor…
Akşam karşılaştığında ” Good Evening – Good Evening ” ve diyalog İngilizce devam ediyor…
Örneğin;
Almanya’da yaşayan bir Türk, Alman arkadaşı ile sabah karşılaştığında diyalog şöyle başlıyor…
” Guten Morgen – Guten Morgen ” ve Almanca olarak gelişiyor…
Öğlen karşılaştığında ” Mahl Zeit – Mahl Zeit ” ve diyalog Almanca devam ediyor…
Akşam karşılaştığında ” Guten Abend – Guten Abend ” ve diyalog Almanca devam ediyor…
Şimdi de sizleri, Berlin’de bir Türk kahvehanesine sizi davet etmek istiyorum…
Sabah içeri giren birisi tüm kahvede oturanları, Türkçe olarak ” Günaydın ” diye selamlamak yerine ” Selamın Aleyküm ” diye selamlıyor ama sonra konuşmalarına  TÜRKÇE devam ediyor…
Aynı kişi öğle zamanı kahveye girdiğinde, kahvedekileri ” Tünaydın” diye selamlayacağı yerde, yine ”Selamın Aleyküm ” diye selamlıyor ama konuşmasına TÜRKÇE devam ediyor…
Öğleden sonra geldiğinde, kahvedekileri ” Merhaba ” diye selamlayacağı yerde, yine ” Selamın Alayküm ” diye selamlıyor ama konuşmasına TÜRKÇE devam ediyor…
Akşam geldiğinde de, kahvedekileri ” İyi Akşamlar ”diye selamlayacağı yerde, yine ” Selamın Alayküm ” diye selamlıyor ama konuşmasına TÜRKÇE devam ediyor…
İki noktanın önemli çelişkiler oluşturduğunu düşünüyor ve dikkatinizi çekmek istiyorum…
Birincisi; madem günlük konuşmamamızı Arapça sürdüremeyeceğiz, neden bu çarpık selamlaşmayı inatla sürdürüyoruz da, günlük konuşma lisanımız olan Türkçe ile ” Merhabalaşmıyoruz..? ”
İkincisi; hadi konuşmayı sürdürecek kadar Arapça bilmiyoruz, bari günün değişik zamanlarına uygun olarak, yani Günaydın, Tünaydın, İyi Akşamlar gibi merhabalaşma değimlerinin Arapçasını öğrenerek selamlaşmayı doğru, dürüst, günün değişen zaman dilimlerine uygun olarak yapmıyoruz..? Hiç olmazsa bu işi tam yapsak…Hayır olmaz…İlla ki ve yanlızca ” Selamın Alayküm ”…
Bilmem hatırlarmısınız…Yunan mitolojisini okurken ders kitaplarında ” Mitolojik Hayvan ” resimleri görürdük…
” Başı insan, gövdesi keçi…” Yani; ne tam insan, ne tam keçi..! İşte ne yazık ki, şu andaki selamlaşmamız aynen böyle bir manzara arz ediyor…
Sakın yanlış anlaşılmasın…Ben Türkçe’den bahsediyorum ama yeni türetilmiş kelimelerle ve zorlanarak konuşulan Türkçe’den değil, ” Yaşayan Türkçe ”den bahsediyorum…
Adamcağızın birisi kahveden içeri girer,” Selamın Alayküm ” kahvedekilerden cevap ” Ve Aleyküm Selam ” Kahveye giren adam ilk rastladığına  sorar ” Ne dersin muhterem…Türkiye Malezyalaşır mı sence..? ” Ve bu soruyu soran ” Selamın Alayküm ” cüye, şu akılcı cevabı hiç kimse vermez…
” Muhterem…Biz çoktan Araplaşmışız da farkında değiliz, bakarsın gün gelir, yine farkında varmadan Malezyalaşmışız…Neden olmasın..? ”
Kalın sağlıcakla efendim…
Mehmet Deniz Olcayto

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.