Allah İblis’e neden selâm vermediğini sorunca; o topraktan yaratıldı, ben ise ateşten yaratıldım, ben ondan üstünüm, der.

Bu nedenle Allah onu kovarak, yanından uzaklaştırdı. Şeytan (İblis) özür dilemedi, Allah’tan zaman istedi. Bana zaman ver, insanları hak yolundan, senin yolundan uzaklaştırdığımı göstereceğim, der.

Allah şeytana öteki yaşamın başlıyacağı güne kadar zaman verir. Onu ve onun yolunu takip eden şeytanları kıyamet günü cezalandıracağını söyler. O zamandan beri şeytan hep insanları takip eder, peşlerini bir türlü bırakmaz.

Başmelek Cebrail tanrısal haberci, postacıdır. Birgün Muhammed dostları ile otururken tanınan bir insan kılığında görünür. Peygambere sorular sorar, bilgisini sınavdan geçirdikten sonra kim olduğunu yalnız Muhammed’e belli eder. Müminleri onun arkasından koşup baktıklarında o çoktan gözden kaybolmuştur.

İkinci başmelek ise ölüm meleği Azrail’dir onun görevi zamanı gelen insanların canını almaktır.

Günün birinde bir asker kralın bahçesinde Azrail’in elini kaldırarak, bir işaret yaptığını görür. Asker korkuyla krala gider Bağdat’a gitmek için bir at ister, Azrail’in kendisini ölümle tehdit ettiğini, söyler. Kral şaşırarak bahçeye gittiğinde Azrail halâ bahçedeydi. Kral Azrail’e askerini neden tahdit ettiğini, sorar. Azrail de: “Ben elimi onu tehdit etmek için kaldırmadım. Hayret ettiğimi, şaşırdığımı göstermek istedim, zira Allah’ın emriyle Bağdat’ta askerin ruhunu almaya geldim,” der.

Melekler Allah’a hizmet ederler. Çünkü Allah herşeyi önceden bilir, bu nedenle insanlar melekleri yok sayamazlar.

Bir başmelekte Mikail, görevi doğa olaylarının kurallarını uygulamaktır. İkinci görevi de hayatî ve gıda maddelerini dağıtmaktır.

Öteki bir başmelek İsrafil sur ile seslenecektir. Bu müzik aletinin çıkaracağı sesi sembol olarak düşünmek gerekir. Kıyamet gününde

Sur-Saz ile bildirildikten sonra, insanın ondan sonraki, öteki hayatı başlayacaktır.

Cezalandırılmış melekler olduğunu duydum, insana sihirbazlığı öğretirler, onlar ayaklarından asılmıştır. Harut ve Marut cazalandırılmıştı, çünkü onlar ölümlüler gibi normal insanlara aşık olmuşlardı.

iltergh-08-12-a.jpg

Yukarıda saydığım meleklerden başka Kuran’da sayılan daha başka melekler de var. Örneğin Kiramen ve Kâtibin insanların iyilik ve kötülüklerini kaydederler. İnsanın mezarı başında hesap raporunu Münker ve Nekir melekleri verirler.

Aslında Büyükanne melekleri iki gruba ayırırdı. Ölümsüzler ve ölümlüler, ölümlülerin aynı insanlar gibi vücut ihtiyaçları vardır.

Bunlar çölün nefesinden oluşan, yaratılan cinler tıpkı insanlar gibi çeşit çeşittir, birbirinden farklı hayaletlerdir.

Efsanede ruhların halkı doğru yoldan ayrılınca Allah cini İblis-Şeytan’a karşı savaştırmış diye anlatır. Şeytan savaşı kazanınca kralları ve vezirleri kafdağının arkasına gönderir. (Kafdağı dünyanın bittiği yerdeki dağ = kafkas?) Vezir Zümrüdüanka kuşu olarak tanınır. Ve burada meleklerin hikâyesi tekrar bütünleşir. Sonunda cin olarak tanınan krallar Allah’tan özür dilerler. Böylece Tanrı’nın en yeni ve son yaratığı insan önünde eğilirler.

iltergh-08-12-b.jpgTekrar etmek istemiyorum, hikâyemizin başında anlattığım İblis-Şeytan neden cezalandırılacak?

Sevgili www.ha-ber.com okurlarım, bu hikâyeyi çocuklar için, en yakınınızda bulunan çocuğa okuyup anlatmanız için bir kitaptan [1], almancadan tercüme ettim.

Müslüman çocukları okulda derslerde (Nikolaus 6 Aralık, Weihnachten 24 – 26 Aralık), sadece dört gün olduğu halde dört hafta boyunca hikâyeler dinleyecek, okuyacak şarkılar söyleyerek resimler yapacak, bunu çoğu hristiyan öğretmen ve arkadaşlarıyla yapacak.

Noel çocuklara anlatılabilecek çok renkli, hediyeli çok güzel, süslü bir hristiyan dinî bayramıdır. Sayısız ders materyeli vardır.

Müslümanlar dinî bayramlarını denge kurmak için iyi kullanmalıdır. Müslümanların hristiyanlardan neyi, ne zaman neden, nasıl başka yaptıklarını çocuklara, onların anlıyacağı bir şekilde anlatılmalıdır. Bunun için güzel renkli, resimli kitaplar gerek.

Bahsettiğim kitap hristiyan toplumunda, islamın yok sayılmasından bıkan bir anne kızına islâmı masalımsı bir şekilde anlatıyor.

Biz de varız demek için almanca yazmış. Altı senedir emekliyim, ama okullarda basından takip ettiğim kadarı ile sorunlar çoğalıyor. Okullarda çok kültürlü eğitim verebilen öğretmenlerin çoğu emekli oldu. Yeni, genç öğretmenlerin çok kültürlü topluma göre eğitim görüp görmediklerini siz genç anne babalar, okurlarım daha iyi tesbit edeceklerdir. Ama benim görüşüme göre, bunun için ayrılacak artık para da yok. Karşılaştırmak için bakınız [2]!

Sizler yine de çocuklarımızı, geleceğimizi başka bir biçim yaşam şekli toplumu tam yapar, bütünleştirir diyerek yetiştiriniz.

Kurbanın hikâyesi İncil’de de biraz değişiklikle anlatılıyor.

İbrahim Peygamber karısı Sarah’dan çocuğu olmadığı için Hacer ile evlenir. Allah doğan İsmail’i hak yolunda kurban etmesini ister.

İsmail Allah’ın emrini anlıyacak yaşta olduğundan babasına zorluk çıkarmadan dağa babasıyla birlikte yürür. Ama İbrahim’in bıçağı kesmez, o anda bir koyun görünür. O günden beri kurban kesilir.

Bu bir semboldür. Yani Allah’ın emirlerini getirmeğe hazırım, anlamına gelir.

Bayramı nasıl kutladığınızı çocuklarla evde dil egzersizi yaparak, alıştırınız. Böylece çocuk okulda anlatabilsin.

 

Kurban Bayramınız Kutlu Olsun!

İlter Gözkaya – Holzhey 

Emekli Öğretmen

 

 

[1] Füsun Müller, MODUS VIVENDI – eine Art zu leben

    Schulbuchverlag Anadolu (1995)

[2] Interkulturelle Bildung, Merhaba 70/71. www.iltergh.de