MEDYA MEDYA

ABONE OL
18:10 - 01/10/2020 18:10
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

MEDYA MEDYA

Hitler’in Propaganda bakanı Paul Joseph Goebbels’in söyledikleriyle bu günün Türkiye’sinde yaşananları bir karşılaştıralım;
”Bana vicdansız bir medya verin, size bilinçsiz, sürü gibi bir toplum vereyim.”

AKP, iktidara gelince ilk önce geniş bir yandaş medya kurmak için, teşvik ve ihale verdiği yandaş iş adamlarından aldığı (rüşvet) bağışlarla havuz medyasını kurdu.
Sabah Grubunu havuz parasıyla ele geçirdi, başına da damadını getirdi.

AKP iktidarında Türkiye Medyası sadece isteyerek yandaş olmadı.
Dönemin Başbakanı açıkça diğer medya patronlarını tehdit etti;
”Ya taraf olursunuz ya da bertaraf olursunuz.” Diye…

Bu tehdidin sonucu olarak birçok muhalif ve gerçek gazeteciler ilkelerinden ödün vermedikleri için gazetelerinden atıldı.
Başbakan bununla da yetinmedi arada bir AKP’yi eleştiren gazeteciler için gazete patronlarına;
”Parasını sen veriyorsun, parasını ver gönder.” Diyecek kadar gazetecileri aşağıladı.
Habertürk’te kurduğu ”Alo Fatih” hattıyla TV alt yazılarını bile sansürlediğini saklamadı.

Medya patronları sadece gazete, televizyon sahipleri değiller.
Madencilik, ihracat-ithalat, petrol, tekstil, inşaat gibi daha birçok alanlarda devletten teşvik, bankalardan kredi almak için hükümete, özellikle de gerek başbakanken, gerekse cumhurbaşkanı iken Recep Tayyip Erdoğan’ın olurunu almak zorundaydılar.

Doğan Medya tarafsız olma tavrı sonucu, sermayesinden daha fazla vergi cezasıyla cezalandırıldı. 
Simavi gibi ya hodri meydan diyecekti ya da teslim bayrağını çekecekti.
Aydın Doğan gazeteci kökenli olmadığı için biat ederek batmaktan kurtulmayı seçti.

7 Haziran 2015 seçimlerinde AKP tek başına hükümet olmayı kaybedince Hürriyet, Kanal D, CNN Türk yansız yayın yapmayı denedi.
Hürriyet gazetesi AKP’lilerce basıldı, Ahmet Hakan dövülerek hizaya sokuldu.

AKP iktidardan düştü denirken devreye Bahçeli girerek deyim yerindeyse Erdoğan’ı ipten aldı.
1 Kasım 2015 seçimlerinde AKP yüzde kırklardan, yüzde kırk dokuzlara ulaşmasının arkasındaki karanlık ileride elbette ortaya çıkacaktır
Ama devletin bütün kurumları Yüksek Yargı ve YSK AKP’nin destekçisi olmasının etkisi önemlidir.

AKP’nin bu şaibeli seçimlerden sonra tek başına iktidara gelmesiyle Türkiye Medyası;
-Yandaş (Besleme) Medya
-Pısmış Medya
-Yanaşma Medya
-Muhalif Medya olarak şekillendi.

Sabah, Türkiye, Takvim, Güneş, Akşam, Yeni Şafak, Akşam, Star, İstiklal, Diriliş Postası, Karar, Yeni Birlik, Milat, Akit, Yeni Asır, Vahdet, Yeni Yüzyıl, Yeni Söz AKP’nin besleme (yandaş) gazeteleridir. 

Bunların okunmayan gazetelerdir. Tirajlarının toplamı bir muhalif gazete Sözcü kadar yoktur.
İktidarın baskısıyla zorunlu abonelikler dışında alıcısı yoktur.
Hatta Star gibi gazeteler yandaş marketlerde parasız dağıtılmıştır.

AKP tabanı özellikle varoşlardaki ve kırsaldaki insanlarım ve de tembel okumuşlarımız değil kitap, gazete bile okumadıkları için daha çok görsel medyayı izlemekteler.
Yandaş TV’ler tek ses AKP propaganda aracı olarak Dini de kullanarak halkı kandırmaktadırlar.
Yanaşma Medya’da kimi prof. bilim adamı, hukukçu, gazeteci kimlikli militanlar nöbetçi konuşmacı göreviyle dün ak dediğine ertesi gün pişkinlikle kara diyebilen kişilik yoksulu ne çok insan varmış diye insanın midesi bulanır.

Dün Fetullah’ı ermiş sayıp; ”Hoca Efendi” diyerek nerdeyse secdeye varanlar, tesettüre bürünüp poz verme yarışına girenler, utanmadan şimdi ”Katil Fetö” diye kin kusanlar kolayını bulmuşlar hep bir ağızdan ”Kandırıldık” diye suç ortaklığından kurtulacaklarını sanıyorlar.

15 Temmuzdan sonra eski Gülen Cemaatinden atılmış kaşarlanmışları nöbetleşe ekranlarına çıkaran yanaşma medya akıllarınca iktidarın ve de kifayetsiz muktedirin iltifatını kazanacaklar.

İktidarın başına ağlayarak emirlerini soran medya patronlarından sonra şimdide damatlar arası dayanışma ile medya içi iktidar savaşının kirli paslaşması ortalığa saçılınca medyanın düştüğü sefillik medya için yüz karasıdır.

Yanaşma medya özüne dönmekte. Onlar için çıkar her değerden üstündür.

Ama muhalif medyacılıktan üstelik Kemalizm adına Tayyip Erdoğan’ı kutsama medyasına dönüşenlere diyecek bir söz kalıyor;

Ört ki ölem!

Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.