MAVİ GEZEGEN

ABONE OL
18:50 - 01/10/2020 18:50
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Mavi renk huzur, sessizlik, sadık olma, güven ve ahenk anlamına gelir.

Gezegenimiz Dünya, çoğunluğu sularla kaplı yüzölçümüne sahiptir. Yeşilden maviye bütün tonlarını veren Ege’de çok şiirler yazılmış ve şarkılar bestelenmiştir.
Bahsetmek istediğim mavi kot pantolon mavisi kanunlara gerek kalmadan genç yaşlı, erkek kadın, çocuk demeden herkes tarafından keşfedilmiş, bütün dünya halkı tarafından kullanılmıştır, giyilmeye devam ediliyor.
Avrupa ülkelerinde, bilhassa Türkiye’de başörtüsü, türban, üniforma konularında tartışmalarında kaybedilen enerji ve zaman mehter marşında olduğu gibi ülkeyi iki adım ileri bir adım geri götürüyor. Bu nedenle medeniyetin ilerlemesine, demokrasinin gelişmesine engel olunmuştur. Bazı gözlemciler Türkiye’de düşüncede ortaçağ yaşanıyor, diyorlar. Küremizde teknolojide yapılan icatlar, hemen dünyanın en ücra köşelerine ulaşıyor. Hiç bir kanuna gerek kalmadan tüm küre vatandaşlarının cep telefonu var. Daha küreselleşme kavramı konuşulmadan 1873 yılında Amerika’da bir tüccar ilk kot pantolonu 16 işçi için çalışma pantolonu olarak dikmişti,
o zaman bir pantolon bir Dolar’a satılıyordu. Geçenlerde 120 yıllık eski bir kot pantolon tam 46.532 Dolar’a satıldı.
Bir müzede yerini alma şansını yakaladı. Bugün dünya kot pazarında beyaz renkte, boyanmadan önce Sabancı firması tarafından ihraç edilen kumaşı düşününce, insan imreniyor. Keşke Türkiye’de icat edilseydi. Türkiye’de boyanıp son şeklini vermek için ne gerekirse yapılmalıydı. Kot pantolonu bitmiş halde daha pahalı geri satın alınmasaydı, diye düşünüyorum.
Bu yazıyı okuduktan sonra dolabınıza bakın, sizin kot pantolon hikâyeniz ne zaman başladı, şu anda kaç kot pantolon sahibi olduğunuzu tespit etmeniz oldukça ilginç olacaktır.
İcat edenin adı LEWİS marka yazısı kopyalamayı engellemek için 1939 yılında kondu. Önce bakır perçin sağlam olması için takılırken sonra düğme gibi moda oldu. İşçilerden sonra Amerika’da kovboylar giydi, bununla moda sinemaya geçti.
Daha sonra asi gençler, pop ve rok müzik grupları isyan etmek için, alışılmışın değişmesi gerektiğini sanatta dile getirdiler. Tanınmış, adı duyulmuş müzisyen ve oyuncular diğer gençlere örnek oldular. Böyle gelmiş böyle gitmez, diyen politik bilinçli üniversite öğrencilerin Fransa’da başladığı akım 1968 gençlerinden dünyaya duyuruldu. Televizyondan önce sinema, dergi ve gazeteler ve mektuplar vasıtasıyla yayılmaya devam ediyor.
Hiç bir defile kot kumaşı kullanılmadan yapılmıyor, ayakkabı ve çantaya kadar. Yalnız ilgi alanı giysi ılı sınırlanmıyor.
Sunucu üzerine pırlanta işlenmiş ceketin fiyatını söylemedi. Herhalde pahalılığını duyunca bayılan olur, diye.
Kot kumaşı pamuk olduğundan cilt, vücut için sağlıklı. Yıkaması kolay, çabuk kuruyor. Esnek dokusu ile hareket anında davranışı sınırlamıyor. Batı kültürü sandalye tercih ederken, doğu, Japon Türk kültüründe bağdaş kurup yerde oturmak da mümkün. En önemlisi ütü istemiyor, ev hanımlarını ütüleme zahmetinden kurtarıyor.
Tüm dünya halkları mavi kot pantolon giyip, modayı normal hale getirdi. O zaman isyan etmek isteyen sanatçılar 1980 yıllarından sonra siyah kot tercihine geçti.
Dünya’da çok sayıda işçi bu alanda çalışıyor, evine çocuğuna ekmek parası çıkarıyor. En zor bölümü pamuğun toplanması olduğu halde en az kazanan tarlada çalışan o işçiler.
Boyama makinelerle yapılmadan önce, renkte kimyasal madde kullanılırsa nefesle akciğerlere zarar veriyordu. Kum ve çakıl taşları ile renk açma oldukça zahmetli bir iş.
Eski pantolonlarınızı atmayınız. İsviçre’de birisi hobi olarak topluyor, koleksiyon yapıyor. Belki diğer ülkelerde bu yazımdan sonra başlayabilirler.
Komşumun kızı 15 yaşındayken eski, yırtık kot pantolonunu yatağının altına saklıyordu ki, babası görüp atmasın. Yırtık, eski pantolonun moda olması aşamasına alışmak her ana baba için kolay olmadı.
Herhangi bir yerde atılmış bir kot pantolon görünce acayip bir duyguya kapılıyor insan. Ne devreler geçirdi, zahmetli bir yoldan sonra giysiyi kolayca atabiliyoruz.
Kendime uygun ilk elbise dikildiğinde on iki yaşındaydım. Bolu’ya yatılı okula giderken, 1956 yılında. O güne kadar ablalarımdan küçülen elbiseleri giyerdim. O ilk elbisenin verdiği sevinç duygularını torunlarıma bugün anlatınca masal gibi geliyor.
Gezegen halkı artık kot pantolonsuz bir yaşam düşünemez. O her sanatın, her sosyal sınıfın, her politik düşüncenin içine girdi. En önemlisi zengini fakiri aynı kumaşı giyebiliyor. Kadın erkek cinsiyet farkını çok güzel vurguluyor. Kadınları çekici, erkekleri yakışıklı gösteriyor. Yazılarımı kaleme dökmeden önce düşüncelerimle yazarım. Geçenlerde trende, otobüste dikkatimi çekti. Kot pantolon giymemiş olan bir yolcu görmedim. Bu konuyu yazmaya karar vermeden önce farkında değildim.
Demek ki kanunlarla zoraki halka dikte etmenin faydası olmuyor. Sosyal yaşam kuralları görerek, uygulayarak kendi tercihini yapıyor. Adeta buna karşı koyan André Rieu‘nin konserlerinde orkestranın açık renk cümbüşü giysileri benim çok hoşuma gidiyor. Televizyon yayınlarını kaçırmıyorum, konserlerine giriş bileti çok pahalı. Klasik müziği sosyete sınıfından halka ulaştırmayı bilen, böylece gençlere klasik müziği sevdirebilen bir orkestra şefi. Çok şahane keman çalıyor.
Cenaze merasimlerinde siyah giymeyi anlıyorum, ama akşam kıyafetlerinde güzel açık renkli tuvaletler, gece elbiseleri altmış yıllarında olduğu gibi geri gelmeli.
Kot pantolonun cepleri de tercihte rol oynuyor. Sahi siz cebinize ne koyuyorsunuz, anahtardan başka? Yazlıkta sakın para koymayın, siz uyurken eve giren hırsız önce asılı kot pantolonun cebine bakıyor.
Hoşça giyin!
 
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen 
Not:
Bu yazıma fikir aldığım televizyon yayını, 12 Ocak 2013, Cumartesi akşamı ARTE. Bu kalitede Türkçe, Almanca yayın yapan bir televizyonumuz olsaydı.
 

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.