0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Avrupalıların Türk korkusunu sembolize eden ve “Anneciğim, Türkler geliyor” olarak kullanılan, ”Mamma mia Li Turchi!” (Anneciğim; Türkler!”) ifadesinin çıkış efsanesi olarak şu anlatılır: Fatih’in ünlü komutanı Gedik Ahmet Paşa’nın 1480 yılında İtalya’nın Otranto şehrini fethetmesi üzerine bölgede bir Türk korkusu oluşur ve daha sonra bu korku dalga dalga tüm Avrupa’ya yayılır. O tarihten itibaren, anneler çocuklarını “Türkler geliyor!” diye korkutmaya başlar ve her endişe ve korku karşısında da çocuklar,”Mamma mia Li Turchi!” (Anneciğim; Türkler!”) demeye başlarlar.

Tarih tekerrürden ibaret, şimdi ne zaman Türkiye’nin AB’ye alınması veya Türklere vizenin kaldırılması tartışmaları başlasa bu kez Almanlar “Mama, die Türken kommen” (Anne, Türkler geliyor) diye çığlık atmaya başlıyorlar. Bu çığlığı da genelde katılımcıları ve izleyicileri arasında Türklerin olmadığı toplantılarda atıyorlar. Yoksa, Türkiye’yi ve Türkleri kırmamak için “Türkiye’siz AB düşünülemez” veya “Türkiye AB’ye aittir” gibi kendilerinin bile inanmadığı boş sözlerle Türkleri avutuyorlar.

İzleyicileri arasında Türklerin olmadığı Türkiye konulu toplantılarda en çok duyulan söz “bugün Türklere vizeyi kaldırın, milyonlar kapımıza dayanacak ve Türkiye’de genç kalmayacak” oluyor. Bu ikiyüzlü politika son günlerde iyice ortaya çıktı. Münih İdari Mahkemesi’nin “Türkler özellikle turistik seyahat amacıyla, vizesiz Almanya’ya giriş yapabilir, oturum almadan 3 ay Almanya’da kalabilir” kararı hükümetçe dikkate bile alınmamasına rağmen Almanlar ve de işin ilginç tarafı Almanya’da yaşayan bazı Türkler tarafından endişe ile karşılandı.

Bu karara Almanların, Türklerin buraya dolacağı endişesi yeni bir şey değil, ama burada yaşayan bazı Türklerin kendi vatandaşlarına vize kolaylığı sağlanması konusunda rahatsız olması yeni bir gelişme. Türklere vizenin kalkmasına karşı olan Türkler “biz zaten burada işsiziz veya oldukça zor koşullarda yaşıyoruz. Bir de Türkiye’nin işsizleri buraya dolarsa halimiz ne olur” endişesi içersindeler.

Bu konuya bir de şu açıdan bakabilsek diyorum. Türkiye’den Almanya’ya uçak biletlerinin 99 Euro’ya kadar düştüğü bu dönemde, hafta sonu bir yakınımız, dostumuz gelse, misafirimiz olsa, onu evimizde ağırlayabilsek, dönse güzel olmaz mı? Onun gelip gitmesi hem bizi mutlu eder, hem de o misafirlerin buraya gelip gitmeleri Alman ekonomisine büyük katkıda bulunur. Onlar da buraya geldiklerinde alış veriş yapacaklar, yiyip içecekler ve etrafı gezecekler. Bu işler için doğal olarak buraya döviz bırakacaklar.

Ha tabii buraya gelip kaçak kalmak, kaçak çalışmak isteyenler olacaktır. Bunlar şimdi de var ve hep olacaklardır. Zaten Almanya artık burada çalışmaya gelecek Türkler için o kadar cazip değil. Almanya’daki Türkler arasındaki işsizlik oranı yüzde kırklara varmıştır.

Bundan on yıl öncesine kadar tatillerde Antalya’da kaldığımız tesislerdeki çalışanlar “yaş, görünüş önemli değil, bir Alman kadın ayarlayabilsem de kapağı oraya atabileyim” derlerdi. Şimdi özellikle yüksek okul mezunlarına Almanya dendiğinde, bırakın Almanya hayali kurmayı, bize sitem ederek “sizi istemeyen insanlar arasında nasıl yaşayabiliyorsunuz, anlayamıyoruz” diyorlar.

Öyleyse diyeceğim, Almanlarla ortak düşündüğümüz ender konulardan birisi vatandaşlarımıza uygulanan vizenin kaldırılmaması olmasın!

Herkes istediği ülkeye insanca tatile gidebilsin…

Ahmet İNCEL