0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sezonun son maçına kadar şampiyonluk hayalleri Trabzonsporun üzüntüsü ve Fenerbahçenin mutluluğu ile sona erdi. Eh ne yapalım, sona ermesine erdi ancak dedikodularıda beraberinde taşıyarak günümüze kadar dedikoduları sürdü, sürüyorda.
Bir ekibin başarılı olmasının altında yatan (spor biliminden yararlanma) bazı kavramlar vardır ki bunlar yarışmanın söz konusu olduğu spor dallarında olmassa olmazlardandır. Örn. Takım sporlarında nasıl ki bir tek bireyin futbol topu ile bütünleşmesi sonucunda göz zevkimizi okşar ve takımının kazanmasında önemli bir rol üstlenirken! Takımı oluşturan bireyler arasındaki ahenk ve uyum da bir o kadar önemlidir. Tüm bunları en iyi şekilde uygulayabilmek psikoloji, pedegoji ve sosyolojinin bazı konularından yararlanmayı gerektirir.

En son oynanan maçtan sonra, Fenerbahçeli oyuncuların bazı itirafları vardı ki bu da benim tezimi oldukça destekliyor; Hatırlayacak olursak; İkinci yarının bitiminden sonra FB nin kupaya veda ettiği maçın hemen ardından takım olarak İstanbula dönmeyip, ara sezonu değerlendirmek için Antalya geçtilerr ve orada yaptıkları kamp ve o kamtpta yapılan konuşmaların oldukça etkili olduğunu vurguladılar, ancak bu başarılarını destekleyen dışsal faktörlerin olmadığını düşünmek ülkemizde olmayacak bir olgu gibi geliyor bana! Evet, FB şampiyon oldu onları kutluyorum ama hemen şunu belirtmedende yapamıyacağım;
En son oynanan Avrupa Şampiyonlar ligi finalini izlerken, bir yandan haz duyuyor ve diğer taraftan kendi ülkemdeki futbolu düşündüğümde içimin sızladığını burada siz değerli okuyucularımla paylaşmak isterim, Barcelona İngilterede Wembley Stadında hemde İngiliz rakibi ile adeta Kedinin Fare ile oynadığı gibi oynadı ve maçı 3-1 lik bir skorla alarak şampiyon oldu. Hep düşünmüşümdür belkide Asrın Takımı olma aşamasına çoktan girdi diye Barça ve bunuda hak ediyor. Hem bireysel olarak takomın elemanlarını ve hemde Antrenörlerini buradan kutluyorum.
İşte son maça kadar ülkemizdeki Futbolun şampiyonunun belirlememişti, iyi güzelde oynanan oyun ve duyulan zevk bence futbol severlere çok büyük zevk yerine biraz da ızdırap çektirmişti taraftarlarına.
Ya ikinci olan sevgili Şenol Güneşin takımına ne demeli? 9 puan önde giderken tüm bu puan farkının ortadan kalkmasına nasıl olanak verildi ki? Gönül isterdiki Anadoludan yine bir şampiyonun çıkması idi ama olmadı, bana sorarsanız başarısızlığın sonucunu ne bir sporcuda ne hakemde ve nede federasyonda aramamak lazım!
Başarı ve başarısızlığın altında yatan nedenlerin sporcular tarafından nasıl algılanıp nasıl açıklandığını ve sporcularınızla başarılı sonuçları aldıktan sonra yan gelip yattınızmı? Benim sorum aslında küme düşen takımlar dahil şampiyon olan ve ülkede futbol oynayan tüm takımlara ve bunları çalıştıran hocalarımıza; Ne olur Sporun Psikolojisinden, antrenman biliminden, pedegojiden, sosyolojiden ve hatta en önemlisi antrenman biliminden yeterli düzeyde yararlanmalısınız ve açık ara şampiyon olmanın yollarını bulmalısınız, Bizden söylemesi; Bu alanda çalışlan insanlar neredemi! Arayan bulur hemde epeyi çoklar artık ülkemizde, yeter ki artık antrenörler antrenman bilimcisi, psikoloğ, pedegog görevlerini bıraksınlar ve alanlarında bilimsel çalışma yapan insanları yanlarına alsınlar, çünkü FC. Barcelona ve benzeri takımlar bu işi yıllar önce böyle yaparak buraya geldiler, aksi takdirde şimdiden söylüyorum (umarım yanılırım) şampiyonlar liğinde daha ilk maçlarda elenerek dönmeyiz ülkemize!
Evet, lig bitti Fenerbahçe Şampiyon ancak Türk futbolu yine o eski başarısızlık dolu günlerinemi dönüyor! Dost acı söyler!
Saygılarımla.