KORKUYA KARŞI

ABONE OL
18:09 - 01/10/2020 18:09
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

KORKUYA KARŞI

Bebek korku ve ihtiyaçlarını ağlayarak gösterir. İleride eğer çocuk duygularını bildirmeyi öğrenmediyse neden huzursuz olduğunu anlatamaz.

Odasında yalnız kalmayı istemeyen bir çocuk, ana baba ilgisi beklediği gibi, korkudan da kaynaklanıyor olabilir. Yatağın altında hayalet olduğunu söyleyince alay edilmez veya baskı altına alınmazsa gelecek sefer doğrusunu açıklar. Bilhassa erkek çocuklarda, korkuları baskıya alınırsa yetişkin olunca şiddet uygular.

İçine kapanıp, kendini içki ve uyuşturucuya vermek psikolojik şiddettir. Açıklanmayan bilinçsiz endişe dışa vuran kırıcı davranışlar, topluma zarar verir ve kutuplaşmalara yol açar.

Avrupa’da ve tüm Dünya’da aşırı partilerin sosyal toplum uçlarında hareketlenmeyi doğru anlamak politikacıların görevidir.

Ailede ve çevrede sevgiyle, hoşgörüyle büyümeyen gençler daha alıngan olup, ciddiye alınmama kuruntusuna kapılıyor.

Ciddiye alınmama korkusu, çoğunluk toplumda azınlık teşkil eden gruplarda daha yoğun olur. Ülkelerarası kuruluşlarda, bu korkuya karşı konan veto hakkının sakıncaları Avrupa Birliği’nde görülmüştür. Yıllarca Türkiye Avrupa Birliği ilişkilerinde önce Yunanistan, üye olduktan sonra da Güney Kıbrıs veto hakkıyla gereken dosyaların açılmasına engel olmuştur. Yalnız Türkiye’ye zarar verdiği düşünülmüştü, fakat sığınmacı politikasında yıllarca işlenen hatanın Avrupa’ya da zarar verdiği anlaşılmıştır.

Bu satırları yazarken Almanya yetmiş beş yıl önce yapılan Wannsee konferansını anıyor. Akıl tutulmasıyla, yalnız bu ülkede değil, ulaşıp etki altına alacağı tüm Dünya’da Musevi soyuna son vermeye karar veriyor.

Tarih kaynaklı korkudan dolayı ilk defa dışişleri bakanı İsrail’in politikasını eleştiriyor. Tarihî kara leke, göçmen ve yabancı politikasında da kendini gösteriyor. Bazı Alman sorumluları yabancı düşmanı çekmecesine itilir korkusuyla açık konuşamıyor. Bazıları da atalarının hatasını davam ettirip, bizden üstünü olamaz, ötekilere ait din, cilt rengi, kültür, bilgi ve beceri hep aşağı değerdedir.

Hükümetlerin, diktatörlerin yaptığı hataların, gelecek nesillere devrettiği mirasın zararları kolay kolay söküp atılamıyor.

Savaşta ülkesini, işini, ailesini kısaca her şeyini kaybeden sığınmacılara öngörülen barınakları yakanların korkuları şiddete dönüşmüş, artık onlara dur demek ancak ve ancak ceza vermekle mümkündür. 

Toplumun geri kalanlarını korumanın başka çaresi kalmamıştır. Küfür, hakaret, kötüleme, iftira etmeye ve diğerini aşağılamaya dönüşen korkular da cezasız kalmamalı.
Önemli olan, çoğunluk topluma bu duruma gelmeden önce geride kalanları da katmayı becermektir. Bu nedenle, demokrasiyi anlamak iyi işlemesini sağlar. Yönetenler politik bilim insanlara, eğitici, öğretici uzmanların sözlerine değer vermelidir.

Bir yetişkinin radikalleşmesi yuvada, ailede okulda başlar. Grupta, partide, dernekte, sınıfta dışlanarak gelişir. Yaşadığı topluma faydalı olması sevgi gösterilmeyerek, ciddiye alınmayarak engellenmiş olur.

Devletleri idare eden hükümetler bir yandan güncel sorunlara çözüm getirirken, diğer yandan da uzun süreli önlemler almalıdır. Seçilememe kaygısı olan bir milletvekili dürüst çalışamaz, oylamada adaletli olamaz. Becerebilen yönetici olmak ve seçilebilmek için eğitim öğretim şarttır. Berlin’de bazı okullarda Hayat Bilgisi dersinde birleştirilerek başlanan Politika dersi genişletilmeli, küreselleştirilmelidir.

Bugünkü sorunların çoğu küreselleşmenin yalnız ticaret olarak anlaşılmasından kaynaklanıyor. Ekonomide ortaya çıkan para gözlülük, etik anlayışını yok eden küresel gençlik yetişiyor.

Korkuların çeşitliliği kadar, giderilmeyen korkuların sebep olduğu hastalıklar vardır, tedavi edilmezse insanlığın geleceğini zehirler.

Korkuları, endişe ve kuruntuları yenmeyi de ailede başlayarak yuvada, okulda öğrenmek mümkündür, hatta zorunludur.

Korku, aklı ve ruhu yer bitirir.  Alman atasözü

Korkusuz kalın!

İlter Gözkaya-Holzhey

Kaynakça:
Annette Kurschus, Das Gespenst unter dem Bett, 
Chrismon, Das evangelische Magazin, 01.2017, s.10  

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.