0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK

Yandaş TV kanallarının birinde sözde tarihçi, özde biatçı, yalaka, güya sosyal antropologluğa soyunmuş zat tarih anlatıyor, kimliğimizi belirliyor; Osmanlıda kimlik vesikalarında uyruğun sadece, Müslim’’ ya da, Gayri-Müslim’’ yazmasının birleştiriciliğinden ve erdeminden söz ediyor ve bu bağlamda cumhuriyetin yeni kimlik tanımının bölücülüğünden dem vurup ümmetçiliğe geçmenin zamanının geldiğini (aklınca) aklını yitirmişliğinin sarhoşluğunda savuruyor…

Çok basit: Çağdaş dünyada üst kimlik insan ve ulus devletler yürürlükte olmasına rağmen, her ülke de nerdeyse her ırktan ve inançtan insanlar yaşadığı kozmopolit bir yapı oluşmuştur. Bir ülkede alt kimlik olan inancı belirleyici ana unsura dönüştürdüğünüzde, o ülkede insanları bölmüş ve çoğunluğun inancının ya da mezhebinin dışında kimseye yaşam alanı bırakmamış olursunuz. Osmanlının uyguladığı böyle çağdışı, bireyi kul sayan bir kimlik anlayışı Peygamber’in İslam Devleti’ni kurmasından itibaren başlar. 

Cumhuriyet böyle bir ayrımcılığı ortadan kaldırıp, kimse kimsenin inancı ile ilgilenemeyeceği gerçeğinden hareketle yurttaş olma bilincini sağladı. Yurttaşlık bilinci ile yaşayabilmek laik bir yaşamdır, hümanizmdir. (Laiklik sadece din ve devlet işlerinin ayrılması diye dar alana sıkıştırmak meseleyi özünden uzaklaştırmaktır. Aynı şekilde demokrasi de sadece seçimle sınırlanamaz ve seçimle gelen seçimle gitmeli sözü de doğru değildir, seçim beklenmeden de demokrasiye ve topluma zarar verenler hukuksal ve etiksel hesabını verebilmelidir.  Dikta rejimlerde seçimle gelen olmaz, diktatör ister ve seçiliyormuş gibi gösterir, keyfine göre de değiştirir.)

Gelişmiş ülkelerde demokrasinin gerileyip aşırı sağın yükselmesinin Türkiye’ye yansıması; Türkiye’nin yüzyıllarca dine dayalı toplum olmasından dolayı totaliter-teokratik rejime yöneliyor: Kapitalist ülkelerde demokrasi hapşırıyor, Türkiye siyasal İslam’ın öldürücü gribal enfeksiyonuna yakalanıyor. 

En son yaşanan Reza Zarrab olayı, hangi zihniyet üzerine kurulduğu belli olan AKP iktidarının Türkiye’ye yaşattıklarının bir bedeli. Hırsızlık, yolsuzluk, arsızlık yapıp ta, kendilerine hesap sorma zamanının yaklaştığını gördükçe, hesap vermeyi üzerinizden atıp Türkiye’ye bedel ödetmeye çalışsanız da bu hesabı sizde bir gün ödeyeceksiniz.

Şeriatlaştırdığınız eğitimle, yolsuzluğa boğduğunuz ekonomiyle, faşizme dönüştürdüğünüz adaletinizle, oligarşik diktaya dönüştürdüğünüz iktidarınızla siz gideceksiniz;

Laik ve demokratik Atatürk Cumhuriyeti gelecek!

Zekeriye Uçar