KORKU YARATMA
Yaratma yoktan var etme. Sınırsız güzellik karşısında Kadir Mevla’m övmüş yaratmış, denir. Bu yazımda kavramın olumsuz anlamını kullandım.
Paris’te terör olayları daha canlı ve sıcak şok yaşanırken Fransa Başbakanı Manuel Valls, teröristlerin amacı korku yaratma, hemen ilâve ederek savaşımız dine karşı değil teröre karşı, dedi.
Fransa’nın tarihi ve Müslüman vatandaşları daha yakından tanıdıkları için olacak, Almanya’da günlük hayatta karşılaşılan genelleme görülmedi, dini, kültürü, rengi kökeni ne olursa olsun Fransa Devriminin getirdiği insan hakları, özgürlük esasıyla devlet idare şekli demokrasiyi korumaya, birlik ve dayanışmaya çağrı yapıldı.
Fransa’da önde gelen sorumlu hükümet üyelerinin detaylı, dikkatli açıklamaları Alman politikacıların konuşmasına olumlu etki etti.
Adında Müslüman kavramı geçen sivil kuruluş örgütlerin çağrısına çok sayıda hükümet üyeleri, parti liderleri, diğer sivil kuruluş örgütleri ve vatandaşlar Berlin’de de mitinge katılarak cevap verdi. Barışa, demokrasiye sahip çıkma çağrısı yapıldı. Konuşmacılar barış, birlikte yaşamda saygı ve sevgi mesajı verdi.
Paris’ten cereyan eden yas ve dayanışma yürüyüşünden hemen sonra Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun Almanya ziyareti hem zamanlama, hem de verilen tamamlayıcı açıklamaları yönünden çok önemli ve faydalıydı.
Dünya’daki savaşları televizyonda izleyip, normal günlük hayatını yaşayan Avrupa halkı katliamı yanında buldu. Bundan sonra daha fazla beklemeden, bilhassa Müslüman halkın seyahat özgürlüğünü kısmadan yapılırsa, önlemler bir işe yarar.
Müslümanlar daha kararlı teröre karşı mesafeli olsun, diyenler çok. Dilin kuvvetini bilenler hemen daha önce yakın değildim ki terörle arama mesafe koyayım, diye düşünür.
O halde konuşulan terimleri çok iyi dinlemeli. Vakit geçirmeden karşılık verip, doğru ifadeleri kullanmalı.
Ayrımcılık, çocukların öteki yapıldığı ve dışlandığı ilk basamak yuva ve okullarda başlıyor. Hiçbir bebek terörist olarak dünyaya gelmedi. Problemin çıktığı, sonra geliştiği noktaya gidilmeli. Birleşme, dayanışma çağrısında kamu, basın ve medyada eşit paylaşımdan bahsedilmedi.
Müslüman ve diğer sivil kuruluşları iyi konuşmacı hazırlamalı. Görsel medyada yalnız İslâm ve göçmen konu olunca değil, her konuda davet edilmesi sağlanmalıdır. Her branşta söyleyecek sözü olan göçmen uzmanlar var.
Halkın yüzde beşini temsil ediyorsa göçmenler, neden cezaevlerinde bu yüzde, genç erkek göçmenlerde çoğalıyor. Buna karşı önlem alınması, konunun masaya yatırılması gerekir.
Avrupa’dan savaşa giden gençlerin çoğunun hem ailesinde, hem okulda din dersi görmediği tespit ediliyor. Buna bu gençlerin öğretimde karşılaştığı başarısızlık ve bir meslek sahibi olmaması sebep olarak gösteriliyor.
Savaşın cereyan ettiği ülkelerden Avrupa’ya geri gelen gençlerin hepsine terörist muamelesi yapılmamalı. Bir televizyon yayınında üst düzey bir kriminal görevli bu gençleri üç gruba ayırdı. Onların arasında pişman olup, geri dönenlere konuşma fırsatı vermeli ve topluma geri kazanılması acilen sağlanmalıdır.
Başarı göstermeyen, meslek sahibi olamayan gençlere projeler daha genişletilmeli. Ama daha çocuklar küçükken kaybedilen değerler görülmeli. Öğretmen, eğitmen yetiştirmede bilhassa erkek Müslüman gençlere cesaret kırıcı davranmama yönünde öğrenimde hazırlanmalıdır. Okullarda kavga esnasında gençlere terörist olacaksın, zira Müslümansın, diyen sınıf ve okul arkadaşları olduğu duyuluyor. Okullarda psikolog ve güven duyulan, Etik dersi veren öğretmenlere acilen ihtiyaç var.
Anne babalar her sabah şu Güney Afrika deyimini tekrarlamalı:
“Oğlum sakın cesaretini kırdırma, boş verip, yenilgiyi kabul etme!”
Politikada Türkçe adlarına rağmen, zorlukları aşan, görev alan, yükselen çocuklarımıza teşekkür ediyorum. Bu paylaşım kamu, basın ve medya başta olmak üzere her yerde, her alanda eşit olmalıdır.
Henüz endişe korkuya dönüşmeden çare ve önlem alınmalı. Artık özgürlük ve insan hakları gibi evrensel düşünceler de ticaret gibi küresel olup Avrupa duvarını aşmalı.
Korku ruhu yer bitirir ve insana felç etkisi yaptığı için önlem alamama durumuna, çaresizliğe iter.
Angst essen Seele auf! Film, 1973; Rainer Werner Faßbinder
Hoşça kalın!
İlter Gözkaya-Holzhey
Bu konuda okunmaya değer makale:
Susanne Breit-Keßler, Nur Dummköpfe kennen keine Furcht.
Chrismon Dergisi, 1 Ocak 2015, sayfa 50
www.chrismon.de
