0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

KONUMUZ BURSA

Önce yazma konusu bulamadım. 

“Bugün benim yazı günüm. Ama konu bulamıyorum.”  dedim eşime, Mudanya’dan Bursa’ya dönerken.

Cuma akşamından bu yana Türkiye’deyiz.

“Bursa’yı yaz!” dedi eşim. Deneyeceğim. Sürç-ü lisan affola!

“Evliyalar şehri yeşil Bursa” dır onun bir adı da. Yeşilin bin bir tonunu taşıdığından “Yeşil Bursa” yı hak eden bu güzel kenti yurdumuzun, Osmanlıya başkentlik de yapmıştır. Osmanlıyı kuran Osmangazi ve oğlu Orhangazi’nin mezarları, daha birçok Osmanlı padişahının da mezarları Bursa’dadır. Asrın liderimizin ecdadından mirastır yani Bursa Türkiye’ye.

Türkiye’nin en yaşlı çınarı Uluçınar da buradadır. Rivayete göre 720 yaşındadır Uluçınar. 
Camileri, türbeleri, hanları, hamamları, imaretleri ile tarih kokan bu kentimiz görülmeye de, gezilmeye de değer doğrusu. 

Osmangazi, kenti 1326 yılında kuşatmış, rahatsızlanınca fetih oğlu Orhangazi’ye kısmet olmuş. Kuşatma sırasında yamaçlardan Bursa’ya bakan Osmangazi, kubbesi bakır kaplı olduğu için güneş ışığının parlattığı kiliseyi görür ve oğluna “Beni şu gümüşlü kümbete defnedesin.” diye vasiyet eder rivayete göre. Oradadır şimdi, 1855 depreminde yıkılan ve sonradan aslına uygun olarak yeniden yapılan türbe mezarında oğluyla birlikte. Ramazanda top oradan atıldığı için sahur ve iftarda, adı Tophane’dir semtin.

1.Murad Han, Yıldırım Beyazid, Çelebi Mehmet, 2. Murad, Şehzade Mustafa, Cem Sultan, Fatih’in Annesi Hümâ Hatun, Şehzade Ahmet, Şirin Hatun, Gülruh Sultan, Gülşah Hatun ve daha birçok Osmanlı ünlüsü de Bursa’da verilmişler toprağa.

Ulucami, nam-ı diğer Camii Kebir Bursa’ya gelenlerin görmeden gitmedikleri,  yirmi kubbeli tarihi bir camidir.1396 da yapıldığına göre 620 yaşındadır bugün bu ünlü cami. 

Kente damgasını vuran diğer yapılarsa hanlardır. Kozahan. Emirhan, İpekhan, Pirinçhan, Geyvehan, Fidanhan, Kapanhan, Tuz Hanı, Balibey Hanı en ünlüleridir bunların. Yolunuz düşerse Bursa’ya Emirhan’da bir acı kahve içmenizi öneririm. Hele bir için, kesin anacaksınız beni… 
Bursa denince akla gelen şeylerden biri de kentin kaplıcalarıdır. Evliya Çelebi, “Velhâsıl Bursa, sudan ibarettir.”demişmiş.  Bunların en eskisi ve en ünlüsü Eski Kaplıca’dır. 1975/76 arası bir yıl tam karşısında oturduk. Sabahın en erken saatinde, kaplıca havuzundaki su tertemizken çok girdim suyuna oğlumuzla birlikte. Aslanağzında akan kaplıca suyundan içmeden olmaz, sakın ola ha, unutasınız! 

Adı Yeni Kaplıca’dır da, 1552 yılında yapılmıştır ve  464 yaşındadır bir diğeri. 
Kara Mustafa Paşa, Kükürtlü de ünlü kaplıcalarıdır Bursa’nın. 
Adı Bursa’yla özdeş Uludağ’a eskiden Cebel-i Ruhban denilirmiş. Türkiye’nin en eski ve en ünlü kayak merkezidir 2543 m. yükseklikteki Uludağ.

Bursa’ya gidin de İskender Kebap yemeden dönün! Olacak iş değildir bu! Bir de otantiktir ki lokanta, değme gitsin! Yanında üzüm şırası olmazsa olmazıdır kebabın.
Kestaneden şeker yapan tek kentidir Türkiye’nin Bursa. Kemalpaşa tatlısı denince de akla ilk Bursa gelir. 

Mevild’in yazarı Süleyman Çelebi’nin türbesinin hemen karşısında Bursa’da yaşadıklarına ve orada toprağa verildiklerine kesin gözüyle yapılan Hacivat ve Karagöz anısına yapılan anıt heykeli göreceksiniz. 

Bu Dünya Kültür Mirası olmayı fazlasıyla hak etmiş kentimizi anlatmaya sayfalar yetmez.

Biz; en iyisi, işi tadında bırakalım ve “Bursa’yı görmeden ölmemeli!” diyelim izninizle. 

Baştan da dedim ya! Sürç-ü lisan affola!

Yeni yazılarda buluşmak umut ve dileğiyle…

Hasan Arslan