KOLU DÜĞMELİ BİR GÖMLEK

ABONE OL
11:54 - 23/10/2020 11:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

”Bir gömlek diktirdim kolu düğmeli…
Öyle diyordu türkü. Kolu düğmeli bir gömlek diktirebilmenin hayalini kurdu ya… Demek ki düğmesizi de var… Altı üstü bir gömlek… Ne zaman o türküleri dinlesem, içim cız eder… Bir yoksul evine giderim gece vakti… Tavana dikilmiş bir çift kara göz gelir gözümün önüne… Kırpıştırır kirpiklerini… Arada bir yüzünde gülümseme… Uyku tutmaz gözlerini… Hayalinde bir gömlek var…”Kolu düğmeli…”

Kim bilir hangi masum caka satmanın minik hevesidir… Yoksulluktan mutluluğa açılan nasıl bir dar penceredir, bir gömleğin türküye kadar girmiş hayali…
Beyaz… Naylon… Cepli… Sadece bir gömlek…”Kolu düğmeli…”

Dün gece uzundu, ben uzun uzun onu düşündüm… Yoksulluğun, razı oluşun, masumiyetin, saflığın, sevdanın, yetinmenin kesiştiği yerdeki türkü dilimde: ”Bir gömlek diktirdim kolu düğmeli. İnsan kaderine boyun eğmeli…”
Boynum kırılsın… Eğer siz kolu düğmeli bir gömleğin hayalini kuranı anlayamazsanız, bu memleketi asla anlayamazsınız… Terk eder sizi Türkiye… Siyasi partiyseniz başaramazsınız… Gazete iseniz satamazsınız… Aydınsanız yalnızsınız…”

Yukarıdaki yazı Bekir Coşkun tarafından 24 Şubat 2012 de yazılmıştır. Yazıyı birebir olarak almasam da, önemli gördüğüm bölümü alarak bir nebze de olsa memleket insanının, insanımın hayalini, düşlerini, küçücük dünyalarını anlamaya ve anlatmaya yeter sanırım.
Evet, neymiş memleket insanımın hayali?
”Kolu düğmeli bir gömlek”.
Ne kadar alçak gönüllüdür…?
Ne kadar masum…?
Ne kadar da vakur…?
Ülkem insanı öyle değil mi?

Bir Allah misafiri ulaşsa Anadolu’ya…
Kapısı daima açıktır memleket insanımın.
İkram edecek hiç bir şeyi olmasa da
Soğuk bir şerbeti hep vardır susamış yüreklere.
Yiyecek çok şeyi olmasa da sofralar kurmaya…
Kuru ekmeği ve bir de kuru soğanı…
Hep vardır acıkmış gönüllere.
Döşeli yatağı olmasa da…
Örtecek bir şeyler bulur üşümüş dostlara.
”Kolu düğmeli bir gömleği” olmasa da giydirecek onlara…
Sıcacık yüreği vardır memleket insanımın.

Ve bir şehit haberi ulaşınca Anadolu’nun ücra köşesine…
Bir babanın sesi yükselir…
Yolu, suyu, elektriği olmayan köyden.
Ne kadar masum…
Ne kadar da vakur.
Yoktur belki ”kolu düğmeli bir gömlek” hayali…
Varsın olmasın…
”Yeter ki vatan sağ olsun.”

Acı haber tez ulaşır analara…
Haberi gelmeden acısı ulaşır yüreğine.
Sarmak isterken yiğidini kollarına…
Bedeni gelir sarılı al bayrağına.
Ne silecek havlusu vardır terini
Ne de yıkayacak suyu kanını.
Giydirememiştir ona belki de hiç ”kolu düğmeli bir gömleği.”
Varsın giymesin…
”Yeter ki vatan sağ olsun”

Asıl efendinin hayalinde ”kolu düğmeli bir gömlek” iken
Giymiş olduğu ateşten bir gömlek altından…
Ter yerine kan akar.
Seçmiş oldukları vekiller ise…
Erto ya da Bitlis yapımı Lacoste giyerken…
Gömleği bile ıslanmaz.
Varsın kendisinden ter yerine kan aksın…
Varsın kansızların gömleği bile ıslanmasın.
Yeter ki vatan sağ olsun.

Evet, ne diyor Türkü?
“Bir gömlek diktirdim kolu düğmeli…
Herkes kaderine boyun eğmeli”

Sahi herkes kaderine boyun eğmeli mi?

Dr. Ali Sak

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.