KOD ADI 1128

ABONE OL
18:12 - 01/10/2020 18:12
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

KOD ADI 1128


“Bu suça ortak olmayacağız” başlığıyla 1128 akademisyen bildiri yayınladı ve açıkça PKK terör örgütüne destek verdi. PKK terör örgütünün KJK adı verilen silahlı kadın kolları da, “akademisyenlerin duruşu sahiplenilmeli” diyerek, bildiriyi imzalayan akademisyenlere destek çağrısı yaptı. 1128 akademisyenin düşüncelerine katılmasanız bile, düşünce özgürlüğünden yana olmak gerekir. Düşüncelerini açıklamalarından dolayı hiçkimsenin yargısız infaz yapılarak, göz altına alınması ve cezalandırılması doğru değildir. Bunun da karşısında olmak gerekir. Ancak; düşüncelerimi açıklıyorum diyerek yasaları hiçe saymak, suçlu ile masumu aynı kefeye koymak ya da suçluyu masum, masumu suçlu ilan etmenin vicdanları yaraladığını da bilmek zorundayız.

Bugün ülkemizin bazı bölgelerinde yaşanan savaş değil, terörle mücadeledir. PKK terör örgütüne karşı yürütülen mücadele, aslında haklı bir vatan savunmasıdır. Çünkü dış güçlerin desteğindeki PKK terör örgütünün amacı, ülkemizi bölmek ve parçalamaktır. 32 yıldır ülkemizde yaşanan terörü görmeden, gerçekleri bilmeden sözde ‘barış’ çağrıları yapmak, “bu suça ortak olmayacağız” demek, emperyalizmin kucağında devrimcilik ve sosyalistlik yapmanın bir bedelidir.

Bugün barış sözcüğü, PKK terör örgütüne destek olmak anlamında kullanılarak, kirletilmektedir. Terörle mücadele, kararlılıkla yapılır ve terör örgütü çökertilir. Bugün ülkemizde yaşananlar savaş değil ki, sürekli barış çağrıları yapılıyor. PKK terör örgütünün ağır silahlarını, hendeklerini, bombalı tuzaklarını, hastane ve kütüphane başta olmak üzere her yeri ateşe vermelerini, ambulansları yakmalarını ve diğer kanlı eylemlerini görmeyenlerin ya da destek olanların yaptıkları barış çağrıları sahtedir, aldatmacadır, emperyalizmin oyunudur. 

Türk Tabipleri Birliği, Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, DİSK, KESK gibi kitle örgütleri, PKK terör örgütü sanki hiç yokmuş da güvenlik güçleri durduk yere Güneydoğu’da masum Kürt halkını katlediyormuş izleniminde bildiriler yayınlayarak, sözde ‘barış eylemleri’ düzenlediler. Bu eylemlerden istediklerini bulamayınca devreye kod adı 1128 olan akademisyenlerin bildirisi sokuldu. Bunların hepsinin ardında emperyalist güçlerin bulunduğunu artık Türk halkı öğrenmiştir. Bu bildirinin ardından ABD büyükelçisinin açıklama yapması ve bazı AB ülkelerinin bildiriye destek vermesi durumu açığa çıkartmaktadır. Elbette bu emperyalist oyunların da sona erdirileceğine kuşku yoktur. 

1128 akademisyenin bu bildirisine karşı çıkmak, AKP ile aynı yerde durmak anlamına da gelmemektedir. Bu bildiriye imza verenlerin birçoğu AKP ile HDP’nin destek verdiği 12 Eylül 2010 tarihindeki halk oylamasında ‘yetmez ama evet” demişlerdi. Bu bildiriye imza verenlerin birçoğu açılım adı verilen emperyalist projeye destek verip, Habur şovuna, çadır mahkemelerine ve terör örgütüyle görüşülmesine de sahip çıkmışlardı. Bu bildiriye imza verenlerden bazıları AKP’nin isteğiyle devletin üst düzey kademelerinde görev yapmış, sözde Ermeni soykırımının tanınması için yarış başlatmışlardı. Bu bildiriye imza verenler, zamanında AKP ile aynı yerde durduklarını unutmuşlardır. Aynı şekilde bu imzacıları savcılara ihbar eden de, geçmişte birlikte yaptıklarını unutmuş görünmektedir. Bu bildiriye imza verenler Ergenekon, Balyoz gibi sahteliği kanıtlanan davalarda, sonuna kadar gidilsin diye eylem ve söylemde bulunurlarken, emperyalist destekçileri de aynı söylemlerdeydiler.

Bu bildiriye imza verenler, Diyarbakır’da, Çınar İlçe Emniyet Müdürlüğü ve yanındaki lojmanlara bir ton bomba yüklü araç ile saldıran PKK terör örgütü hakkında ne düşünmektedirler? PKK terör örgütü, içinde sivil vatandaşların bulunduğu lojmanları 45 dakika boyunca, roketatar ve uzun namlulu silahlarla tarayarak, 5 aylık, 1, 4 ve 5 yaşındaki çocukları öldürürken devletin sessiz kalmasını mı bekliyorlardı? Emperyalizmin kucağında devrimcilik ve sosyalistlik yapanların gözleri kördür; efendileri neyi görmesini isterlerse onu görürler ve sonra da faşist dedikleri devletten maaş almaya devam ederek, “bu suça ortak olmayacağız” söyleminde bulunurlar. “Bu suça ortak olmayacağız” derken, ülkemizin bölünmesine ortak olduklarının farkına varamayan akademisyenlerin, Güneydoğu Anadolu bölgemizdeki feodalizmi görmek istememeleri, Şeyh Sait ve Seyid Rıza gibi eşkıyalara söz söylememeleri bilimsel etiğin neresindedir?

Şu anda vatandaşlara şiddeti devlet değil, özerklik isteyen ve devlete meydan okuyan PKK terör örgütü uygulamaktadır. AKP iktidarının yanlış ve bilinçsiz politikaları, ülkemizi bugün yaşanan acı duruma getirmiştir. Ancak ne olursa olsun, kodu 705 de olsa, 1128 de olsa kim hangi bildiriyi imzalarsa imzalasın, en son imzayı Türk Milleti atar. Bu vatan içi boş sözlerle ve kof imzalarla değil, ülkesine, devletine ve milletine içtenlikle bağlı, “söz konusu vatansa, gerisi teferruattır” diyen yurtsever ve çalışkan insanlarla gelişecektir, kalkınacaktır…

Suay Karaman

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.