KLAVUZ İSTEMEZ…

ABONE OL
11:55 - 23/10/2020 11:55
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Bilirsiniz; bir değim vardır ” Görünen Köy Klavuz İstemez ” diye..Seçimlerin kesin sonuçları tam belli olmadan redaksiyona geçtiğim yazıyı, seçimlerin kesin sonuçlarından sonra tekrar ele almak ve değiştirmek gerekti…Ama önce ilk yazının giriş bölümünü, başlığı ile birlikte aktaralım…

Görünen Köy…
Nihayet 27 Eylül geldi ve geçti.. Ortaya çıkan manzaraya bakıldığında, dört yıldır devam eden CDU/CSU ve SPD koalisyonu devam etmesinin daha akılcı olacağı  gözüküyor.. Tabii; bu yazı ilk ve kesinleşmemiş sonuçlara göre yazıldığı için, tahmin hataları her zaman söz konusu olabilir.. Ancak; süregelen koalisyon ortakları, artık bu ortaklıklarına son verme kararı aldılarsa, daha kaygan bir zeminde politika yapmaya soyunmuşlar demektir… Çünkü;  bu durumda kesin çizgileri ile bir sağ-sol bloklaşması söz konusu olacaktır.. Yani; eğer CDU/CSU , seçimden önce belirttikleri gibi, illa da FDP ile bir koalisyonda ısrar ederlerse, yanlarına ‘’ Stepne ‘’ yani yedek lastik olarak Birlik90/Yeşiller partisini almak durumunda KALABİLİRLER…
Ancak; ortaya çıkan son tabloda, koalisyon pazarlıkları sürmesine rağmen, CDU/CSU ve FDP belli konularda anlaşmış gibi gözüküyorlar… Pazarlıların en çetin geçmekte olduğu alanları tek, tek ele alacak olursak;
-Askerlik ;
CDU/CSU bu günkü uygulamanın devamından yana ama FDP askerliğin bir zorunluluk olmktan çıkartılmasını savunuyor…
– İş Güvenliği :
CDU/CSU bu günkü uygulamanın devamından yana ama FDP işten çıkartmaların, iş veren lehine daha da kolaylaştırılmasını talep ediyor…
– Dış Politika :
Aslında zurnanın esas olarak ‘ZIRT’ dediği yer de tam burası…CDU/CSU ile FDP sadece bu konuda kısmen anlaşmış gözüküyor … Kısmen anlaşılan nokta ise, Alman askerlerinin Afganistan’daki görevlerinin devamı kapsamında… Ama dış politika sadece Alman askeri varlığının Nato çerçevesinde Afganistan’da görev yapması değil ki… Öncelikle ve özellikle AB politikaları ne olacak..? Hatırlanacağı üzere Başbakan Merkel’in ve CDU/CSU’nun ortaya attığı, kerameti kendinden menkul ‘ İmtiyazlı Ortaklık’ garabeti, SPD’nin ciddi biçimde karşı çıkması ile törpülenmiş ve Almanya hiç olmazsa doğrudan Türkiye-AB görüşmelerini bloke etmemiş, hiçbir faslı açılmasını ‘Direkt’ engellememişti… Tabii; dolaylı ve Fransa üzerinden yapılan engellemeler sürerken, Almanya sessiz kalmaya özen göstermişti ama bu bile bizim açımızdan
‘Kötünün İyisi’ bir durumdu… Seçim öncesi sergilediği bu katı tutumdan geri adım atmasını ise Başbakan Merkel ‘Ben hala İmtiyazlı Ortaklığı savunuyorum ama devletlerin, altlarına imza attıkları anlaşmalara da sadık kalmaları gerektiğini düşünüyorum’ şeklinde izah etmişti… Demekki; dış politika konusunda SPD, CDU/CSU’yu belli bir devlet çizgisine çekmeyi başarabilmişti…Oysa şimdi CDU/CSU, devleti her alanda dışlamayı hedefleyen bir FDP ile koalisyona hazırlanıyor…
Bitmedi…
Bir de bütün bunlara FDP Genel Başkanı Westerwelle’nin illa da Dışişleri Bakanı olma israrını ekleyim… Bilmem anlatabildim mi..?
Almanya’nın diğer AB üyesi ülkelerle olan ilişkisine, bir de üye ülkelerin gözlüğü ile bakmak gerek…
Olası bir CDU/FDP koalisyonu, krizden çıkabilmenin tek yolu olarak, tüm AB ülkelerindeki sosyal, ekonomik ve politik etki alanlarını genişletmekte görüyorlar… Bu amaca hizmet etmesi  için hazırlanan ‘’ Lizbon Sözleşmesi” bu dönem bir hayli geniş biçimde AB kamuoylarında tartışılacak…Küçük üye Ülkerlerin artık, başta Fransa ve Almanya olmak üzere büyük ülkelerin baskılarına boyun eğebilecek tahammül sınırlarını aşmak üzere olduklarını, bu ülkelerin basınını takip edenler yakından biliyorlar…Yani; şimdiye kadar bu ikilinin uyguladığı ‘Havuç ve Sopa’ politikaları insanları patlama noktasına getirmiş durumda…Yani;’ Ya bizi dinlersiniz ve istediklerimizi aynen uygularsınız veya tekrardan eski Sovyet, şimdinin Rusya’sının etrki alanina girersiniz’ politikaları, derin hayal kırıklıkları yaşayan küçük ülke kamıoylarında ‘ Acaba eskiden daha mı özgürdük..?’ sorusunun yanı sıra ‘ Rusya’da gerçmişten ders aldı…Acaba bu rezilliğe katlanmaktansa bir daha denemekte fayda yokmu..? ‘ soruları da sık, sık gündeme geliyor… Kısacası; gerek içerde CDU/CSU ve FDP, gerekse dışarıda Fransa-Almanya ikilisi ve uygulayacakları AB politikaları AB’yi büyük sıkıntılara sokmaya gebe gibi gözüküyor…
Her ne kadar görünen köy klavuz istemezse de, bu yazıya son verirken söylenecek en akıllı sözün, „iyi olur inşallah” demek olduğuna inanıyoruz…
Kalın sağlıcakla efendim…
  
M.Deniz Olcayto
 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.