KIZLAR- ERKEKLER

ABONE OL
18:46 - 01/10/2020 18:46
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Biz; yani benim ailem, annem, babam, ben, iki kız kardeşim ve bir erkek kardeşim, altı kişiyken köyden ilçeye göçtük. 50 li yılların ikinci yarısında. Üçüncü sınıftan liseyi bitirene değin ilçede geçti yaşamımın o bölümü.

İlçeye göçtük ama; köyümüzle bağımız da hep canlı kaldı. Hâlâ canlıdır o bağ.

Çocukluk yıllarımda düğünler; bugün olduğu gibi salonlarda değil, evlerin bahçelerinde yapılırdı. Kadınlar ayrı, erkekler ayrı katılılılardı düğünlere. Kadınlar ayrı katılsalar da köyün bekâr delikanlıları zulalardan dikizlerlerdi köyün bekar genç kızlarını.

O düğünlerden aklımda kalan bir “ayna tutma” olayı vardır.
Genç erkekler, ceplerinden eksik etmedikleri aynalarını tutarlardı genç kızların gözlerine. Her erkeğin ayna tuttuğu bir kız vardı. Birinin ayna tuttuğu kıza bir başkasının ayna tutması, mahfazan Allah, kanlı bıçaklı kavga nedeniydi.

“Ayna tutan” erkek, “ayna tuttuğu” kıza “Benim gönlüm sendedir!” derdi böylece.

Badem insanları “ayna tutulan” yıllara mı götürmek istiyor? Ne bileyim?

Kardeşim; üniversite yıllarında, Susurluk’un Göbel Bucağı’ndan bir kıza kaptırmıştı gönlünü. 80 li yılların ilk yarısında. Yani köyden kente göçüşümüzden, aşağı yukarı, 30 yıl kadar sonra. Kızı ailesinden istemeye gittik Göbel’e. Bucağa girerken okulun bahçesinde kızlı erkekli gençler çektiler dikkatimi. Salpalıyorlardı bahçede.

“Bugün, özel bir gün olsa gerek.” dedim ben.

“Yok abi!” dedi kardeşim. “Burada bir gelenek bu. Pazar günleri bucağın kız ve erkekleri böyle bir araya geliyorlar burada. Yaşam arkadaşlıklarına bu bahçedeki salpalarında başlıyorlar.”

A Badem! Sende akıldan hiç eser yok mu?

Hangi güçle alacaksın Göbel’in gençlerinin ellerinden bu geleneklerini?

Sen; Sayın Eliaçık’ın sözlerine kulak ver en iyisi!

Kızlı erkekli oturulan evleri bırak da muta nikâhıyla ilgilen!

Nedir bu iş?

Kimdir, kimlerdir bu nikâhı kıyanlar, kıydıranlar?

Senin Bademlerden de var mı bu nikâhı kıyanlar, kıydıranlar arasında?

Sana ne alemin özelinden!

Bak! “Yurt” gazetesi ne yaptı?

Önce özeline karıştı senin önde gelen Bademlerinden birinin. Sonra da, uygarlık örneği sergileyerek, “dersi vererek” mi deseydim, özür diledi ve bir kez daha açmamaya söz vererek kapadı o konuyu.

Sen; senin Bademe sordun mu o konuyu? Has senin de bildiğin bir konuymuş ya habere göre…

Onun nikâhı da mı muta yoksa?

Nikâhı kim kıydı?

Sana Türkçenin en güçlü sesinin bir şiirinden birkaç dize yazayım da ne demek istediğimi anla! İlk ağızda basmazsa kafan, düşün biraz, anlamaya çalış!

Diyor ki ozan:

“Bugün yarına çıkar,

Yarın bugünü yıkar.

Ve bu

Durmadan

Akar, akar, akar.”

Suyu tersine kim akıtmış, akıtabilmiş ki; sen akıtabilesin.

Dikizlemeye devam…

Dikkat et de, bu kez düşme damdan!

Sahi, sen damda ne arıyordun?

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.