0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kıyameti, ne şekilde ve ne zaman olacağını yalnız Allah bilir ama Allah’ın dedikleriyle, bilimin bulunçlarını birleştirdiğimizde, hiç de öyle bu güne dek bilindiği gibi, masalsı bir kıyamet değil bahsedilen, çok başka bir şey ve bunu da insanoğlu kendi elleriyle hazırlayacak, hazırlamakta da zaten büyük bir duyarsızlıkla!
Sadece kendi kıyametimiz olsa hazırladığımız, çeksin herkes kendine düşen cezayı diyeceğim ama yaşanmakta olan yeryüzünün de sonunu hazırlıyoruz el birliğiyle.
Allah’ın ayetlerini bozuyoruz!..
Malumunuz ayetler sadece namazla niyazla ibadete yönelik duyurumlar değil; doğanın düzeni, düzenin sürdürülebilirliği, yaşamsal varlıkların korunması ki bunlar da birer ayet, birer ibadet, birer sorumluluk!..
Oysaki biz bu ayetleri görmezden geliyor, hiç mi hiç umursamıyoruz, süratle yok ediyoruz, Allah’ın emirleri hilafına hareketle, duyarsızlıklarımızla, neme lazımcılıklarımızla, kirletiyor, bozuyor, yok ediyoruz süratle…
Kimyasallar kullanıyoruz ürettiklerimizde, genleriyle oynuyoruz, hibritleştiriyoruz, ağacı kesiyor, suyu israf ediyor, toprağın niteliğini bozuyor, pek çok canlının yaşamını sonlandırarak zincirin halkalarını kopartıyor, kiminin yok oluşuyla diğerlerinin dengesiz üremesini temin ediyoruz, soluduğumuz havayı kirletiyoruz…
Allah bence namazımız, orucumuzdan önce bunların hesabını soracak bize. Neden bozdun benim ayetlerimi, koyduğum düzeni ve neden yok etmek için uğraştın olanca duyarsızlığınla diyecek!
Çok belli ki bu gidişle insanoğlu, bir gün, ne içilebilecek nitelikte su bulabilecek, ne ekilebilecek nitelikte toprak, ne tohum, ne de bir solunumluk temiz hava. Dolayısıyla açlığa, susuzluğa mahkûm olacak…
Kıyamet dediği de bu…
Yani kendi ellerimizle getireceğiz dünyanın sonunu, adına da kıyamet diyeceğiz!

Perihan Reyhan Alkan