KİM UNUTMUŞ 9 EYLÜL’Ü?

ABONE OL
11:32 - 23/10/2020 11:32
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Yaşananların her zaman bir hesaplaşması vardır.

İster iç- ister dış hesaplaşma olsun, hesaplaşma; hesaplaşmadır.

Artısı-eksisi ile herkes bu hesaplaşmayı yaşar… Ne kadar çok “keşke”, “Ama”, “Lakin” gibi kelimelerin arkasına sığınıyorsanız o kadar yanlışınız var demektir.

İzmir gibi binlerce şehit vermiş bir kenti siyaseten de olsa “Gavur İzmir” diye nitelendirirseniz, ülke coğrafyasında yaptığınız bu ayrıştırmadan ötürü pişman olursunuz.

Ayrışmaların sonunda barış olmaz. Hele tedavi edilmiyor, kangren olmasına izin veriliyorsa bu durum giderek büyük bir kutuplaşmaya, ön yargılı davranışlara, insan ayrımına, hınç, düşmanlık ve bölgesel ayrımcılığa sebep olur.

Sosyal bilimciler bu tür olayların üzerine hızla gidilmesini, yapılan yanlışın düzeltilmesini, insanlar arasında ki sevgi ve dostluk bağlarının kuvvetlendirilmesini, barış ve hoşgörü ile yaklaşmayı yaranın tedavisi için reçete olarak sunuyorlar.

Ancak,

İzmir, bu çirkin yakıştırmayı yapanları her bayram ve milli günde düzenlenen kutlamalar ile utandırmaya devam ediyor.

Ayrıca,

Bir kibrit ile başlayan orman yangını, bir twit ile söndürüldü.

İzmir de yaşanan orman yangını faciasının yaraları sarılmaya başladı. 9 Eylül gecesi Fuar’a gelenler, sadece giriş ücreti değil bir de fidan parası ödeyerek “Orman Konseri”ne katılan sanatçıları izlediler. Çimlere oturmuş binlerce izleyici, politikacı, bilim adamı, sanatçı kısacası tüm İzmirliler fuar alanının dışında olanlar bile sloganlara, şarkılara, tempo’lu alkışlara katıldılar. Bana ne demediler.

Katılmak ne kelime? Adeta coştular.

Yıllar evvel düşmana sıkılan ilk kurşunun, cayır-cayır yakılan evlerin, ihmaller zinciri sonucu yanan ve söndürülmeyen her ağacın intikamını alırcasına büyük bir hırsla heyecanlarını sergilediler.

İzmir, 30 Ağustosta ordusuna sahip çıkan anlayışı, orman yangınında cansiperane çalışan ateş savaşçılarına da gösterdi. İl ayrımı yapmadan söndürme çalışmalarına katılan tüm İtfaiyecileri bağırlarına bastılar.

Birçok sanatçı, bir kuruş almadan gönüllü olarak konsere katılıp şarkıları ile dinleyenleri ve izleyenleri ile hasret giderdi.

Kadınlar ve genç kızlar meydanı boş bırakmadılar. Sanki Smyra’da yaşadığı anlatılan amazonların ruhlarını harekete geçirdiler.

İzmir’de kutupların ne kadar keskinleştiğini, 9 Eylül’ü unutturmaya çalışanlara karşı her geçen gün ne kadar kararlı fakat biraz da korkutan hınçlı bir tutum sergilendi.

Her Milli bayramı büyük bir coşku ile kutlayanların Atatürk’ü nasıl baş tacı ettiklerine şahit olduk.

İlginç olan her Cuma farklı yerlerde dökülen lokma tezgâhları da İzmir’i tartışma konusu yapmaktan çıkartıyor.

İzmir hiç te öyle sizin dediğiniz gibi bir İzmir değil. Aksine vatanına, bayrağına, atasına ve dinine sadık olmanın özgürlük ve demokrasiye sahip çıkmanın gururunu yaşayan, merkezi hükümetten en az belediye yardımı alarak ayakta kalmayı kendine iş edinmiş bir il olarak varlığını sürdürmeye, kısacacı özgürce ege havasını solumaya devam ediyor.

Haberi olmayanlara duyurulur. Ne diyelim? Darısı diğer illerin başına…

Taner TÜMERDİRİM

[email protected]

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.