KILIÇDAROĞLU’NUN YANILGISI

ABONE OL
18:51 - 01/10/2020 18:51
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 8 Ekim akşamı CNNTÜRK televizyonunda Tarafsız Bölge izlencesinde Ahmet Hakan’ın sorularını yanıtladı. Sorulara verdiği yanıtların birçoğu CHP’nin programı ve ilkeleriyle çelişmekte.
Kılıçdaroğlu: ”Bana söyler misiniz Esat ile Erdoğan arasında ne fark var?” demekte. Çok fark var Sayın Genel Başkan. O kadar fark var ki Esat’la Erdoğan geceyle gündüz gibi birbirinden ayrılar. Esat, ülkesini saldırgan emperyalistlere, onların taşeronu RTE’nin ülkesine saldırttığı teröristlere karşı savunan bir yurtsever. Ülkesinin bölünmemesi için, Ortadoğu’nun emperyalist çıkarlar için paramparça edilmemesi için direnen bir ulusalcı. Her BAAS’çı gibi Atatürk’ü kılavuz edinen bir Arap modernleşmecisi. Türkiye’yi örnek alarak laikliği ülkesinde yerleştirmeye çalışan bir siyasetçi. Türlü inançtan ve etnik kökenden oluşan Suriye’yi kardeşçe bir arada tutmak için canını ortaya koyan bir adam Esat.

Erdoğan’a gelince… Her sözüne ülkemizdeki etnik ve inanç gruplarını tek tek sayarak başlayan bir siyasetçi. Bu yolla ayrımcılığı ülkemiz insanlarının bilinçaltına kazıyan biri. BOP’un uygulanması için Atlantik ittifakının bir dediğini iki etmeyen bir politikacı. Bağımsızlığıyla, çağdaşlığıyla, laik düzeniyle tüm İslam dünyasına örnek olan Türkiye’yi; emperyalist boyunduruğa sokarak Ortaçağ karanlığına doğru götüren bir Cumhuriyet karşıtı. BAAS’çıların örnek aldığı Atatürk’ü Türkiye’den silmek isteyen RTE ile Esat aynı olur mu Kemal Bey?
”Suriye’de akan kanın birinci sorumlusu Esat, ikinci sorumlusu Başbakan Erdoğan’dır.” diyor söyleşide. Suriye’de akan kanın sorumlusu neden Esat olsun? Kendi ülkesini bölüp parçalamak için birçok ulustan terör gruplarının kanlı saldırılarına karşı koymak, ülkesinin birliğini ve yurttaşlarının can güvenliğini savunmak yanlış bir şey mi? Sayın Kılıçdaroğlu, siz Türkiye’nin başbakanı olsanız ve ülkeniz tıpkı Suriye’de olduğu gibi teröristlerin saldırısına uğrasaydı, siz de o teröristlere aman vermeseniz kan dökücü mü olursunuz? Suriye’de dökülen kanın sorumlusu ABD, Batılı diğer emperyalistler, Katar, Suudi Arabistan ve AKP’dir.
”Esat kan dökücü bir diktatördür.” Söylemi, Suriye’ye saldırmak isteyenlerin uydurdukları yalan bir propagandadır. Bu yolla dünya kamuoyunun desteğini almayı amaçlarlar. Bu söylem sizin söyleminiz olmamalı. Bu tür konuşmalarla RTE’nin çizgisine düşersiniz. ”Esat kan döküyor.” deyince Suriye’ye saldıranlara haklılık bahşedersiniz. Böyle olunca da hem Suriye’ye hem de Türkiye’ye yazık edersiniz. ”Esatçılık” suçlaması yapılmakta saldırganlarca. Esat’ı öcü yapma girişimi bu. Siz, ”Esatçı!” suçlamasından neden korkuyorsunuz? Bir kişinin ülkesini savunmasının, yurtsever olmasının ayıp ve korkulacak bir tarafı olur mu?
Bir muhalefet partisi lideri olarak size düşen görev Akçakale’ye, Hatay’a atılan bombaların kaynağını araştırıp doğruları hem kamuoyumuza hem de dünyaya anlatmaktır. Yine Suriye sınırlarında konuşlanmış terörist kamplarını açığa çıkarmak muhalefet partisinin görevi değil mi? AKP hükümetinin Suriye’yi kana bulayan teröristlere ne kadar parasal yardım yaptığını araştırdınız mı? Bu parasal yardımların bütçenin hangi kalemlerinden verildiğini merak ettiniz mi? TSK envanterinden Suriye’ye silah gönderildi mi? Afyon’daki patlamanın Suriye sorunuyla ilgisi var mı? Sınırlarımız içinde Suriye’ye yönelik silahlı kamplar bulunmakta mıdır? Bu ve bezer soruların yanıtlarını arayıp bulmak ana muhalefet partisinin görevi olsa gerek.
Batılı emperyalistlerin Tunus, Mısır ve Libya’da kolayca sahneye koydukları BOP, Suriye’de kayaya tosladı. Esat ve Suriye halkı, emperyalizme karşı direnerek köleliği reddettiler. Dünyada emperyalizme karşı ilk kurtuluş savaşını vererek tüm ezilen uluslara yol gösterici olan bir ulusun, bu mücadelenin örgütleyicisi durumundaki CHP’nin ve onun Genel Başkanının Esat liderliğindeki Suriye halkına saygı göstermekten başka bir seçeneği var mı?

Adil Hacıömeroğlu

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.