KİFAYETSİZ MUHTERİS

ABONE OL
18:21 - 01/10/2020 18:21
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

KİFAYETSİZ MUHTERİS

Batı, Türkiye’nin terör örgütleriyle olan yakın ilişkileri ile çalkalanırken, Türkiye gündemini belirli merkezler CHP’nin Olağanüstü Kurultayı üzerine yoğunlaştırmaları anlamlıdır.
Türkiye açısından elbette CHP Kurultayı önemlidir.
Yerel yönetim seçimleri ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ülkenin ana muhalefet partisi seçmenlerine, partili üyelerine hesap verme zorundaydı.
Kurultay sonunda gerek yandaş medya, gerek pısmış medya CHP’ye öyle bir demokrasi dersi vermeye kalkıştılar ki, dışarıdan bakan, Türkiye’yi tanımayanlar CHP’yi Türkiye’de iktidar partisi sanırlar.
Utanmasalar rüşvet ve yolsuzluktan istifa eden bakanları
Milletin anasına sinkaf eden işadamını
Ayakkabı kutularında saklanan milyonlarca Euro’yu
Yargı kararıyla tespit edilen milyon dolarları sıfırlayan hırsızları
Vurgunların baş artistleri hanedan şehzadelerini
CHP’liler diye yutturacaklar.
Musul’da konsolosluk mensuplarını IŞİD’ e bilerek rehin bırakan başbakan ve dışişleri bakanını aklamak için utanmasalar sorumlu diye paralel yapı ve ortağı Kılıçdaroğlu diye yazacaklar.
CHP, kurultayını yaptı, yönetim ve muhalefet karşılıklı eleştirilerini yaparak delegelerin özgür oylarıyla seçimini yaptı.
Oyların Kemal, Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce tarafından bölünmesini parti içi demokrasi olarak algılama yerine başka yönlere çeken biat kültürünü, ”Gelişmiş Demokrasi” diye yutturmaya çalışan virgül vücutlu ücretli gazetecilerin, sözde komisyoncu uzmanların cüzdanları şişerken, onurlarının nasıl yok olduğunu tarih baba elbette yazacaktır.
Türkiye medyasının, Türkiye’de; yasamanın, yürütmenin ve yargının tek adam sultasına teslim edildiğini bildikleri halde yazamayacak kadar korkak ve kişiliksiz kimliklerini artık dünya görmeye başladı.
AKP’nin şaibeli cumhur başı ve sadık başbakanının terör örgütleriyle ilişkileri kanıtlandıkça içte canavarlaşırken, dışarıya tavşan olmalarının nedenleri birer birer ortaya dökülmekte
İktidarda kalabilmek için başvurduğu akıl almaz girişimler sadece peşlerine takılan sürülerle birlikte kendilerini değil Türkiye’yi de uçurumun eşiğine getirdiklerini göremeyecek kadar şuur kaybındalar.
Doğuda ve güneydoğuda, batının birçok bölgesinde asayişi PKK’ya kaptırdığını, sınır kentlerini Özgür Suriye Ordusu ambalajıyla El Kaide’ye, El Nusra’ya ve giderek IŞİD’ e teslim ettiğini ona eşbaşkanlık verenler bile açıkça belirtiyorlar.
Aylardır Obama’nın eşiğine yüz sürememenin ızdırabını NATO toplantısında sırtını sıvazlatarak dindirmeye çalışırken IŞİD dayatması uykularını kaçırdı.
Musul Konsolosluğundaki elli dokuz rehinenin bir senaryo olduğu ortaya çıktı.
Başkanlığı kapıp, Sadık’ı yerine mıhlarken Gül’ü kaktüse, Arınç’ı rakkaseye döndürüp, açılımcıyı ve Van eyyamcısını bertaraf ederek dikensiz gül bahçesi hayali kurarken Almanya’nın her haltını kayıt altına aldığı ortaya çıkınca RTE’nin süngüsü düşüverdi.
Afralarla, tafralarla Mısır’a, Araplara, AB’ye kükrerken, birdenbire AB hayranlığının depreşmesinin nedeni onu savaş suçlusu durumuna düşürecek belgelerin Almanya’nın elinde olmasıdır.
IŞİD’in Türkiye’de barındırılması, TIR’larla gönderilen silahlar, gündüz Türkiye’de Türkiye’nin milletvekillerinin bile giremediği IŞİD’in savaş talimi yaptığı kamplar nasıl gizlendi?
Herkes gördü. 
Ama hukuku RTE’nin uzun boyuna paspas eden hâkimler ve savcılarla hırsızlığı, rüşveti, yolsuzluğu Türkiye’de gizlersin ama Almanya’da böylesi hukuk adamlarının yeri mahkemeler değil akıl hastaneleri olur.
RTE’nin kankası Schröder’in görevi Rus gazını yüksek fiyatla Türkiye’ye satarak komisyonu kapmaktı.
Merkel’e etkisi olur mu? Bekleyip göreceğiz.
Batının ”Kifayetsiz Muhteris” dediği sultan hayalindeki birinin kılavuzu Sadık Ahmet’le Mısır’a karşı düşmanca tavrına rağmen ABD Dış İşleri Bakanı Kerry; ”Mısır’ın terörle mücadelede ön cephede” olduğunu söylemesi, Mısır’a ”Müslüman dünyasının entelektüel ve kültürel başkenti” diye övgüler düzmesi RTE için beysbol sopasından daha ağır ötelemedir.
AKP’lilerin cumhur başının maddi ve ideolojik destekçisi Katar, Suudilerin baskısı ile Müslüman Kardeşleri örgütünün (İhvan) liderlerini sınır dışı ediyor.
AKP’li Cumhur başı, NATO’dan bulamadığı desteği Katar’da bulmak için Katar’a giderken belki de sınır dışı edilen teröristleri Türkiye’de ağırlayacaktır.
Almanya’nın elinde bulunan ses ve görüntülü kayıtları basına sızdırmak yerine yeri geldiğinde höt demek için kullanmayı deneyebilir.
Süleymaniye Türbesini MİT ajanlarıyla bombalayıp, suçu Esad’a yükleyerek Suriye’ye savaş planı kanıtlanırsa; Vatana ihanet suçu ortaya çıkarak yolsuzluktan kurtulmak için sığındığı dokunulmazlık kalkar ve yüce divanda yargılanabilir.
O nedenle AKP’nin, Öcalan’ın ve Bahçeli’nin Cumhur Başı beslediği, emirlerini uygulattığı medya’nın satılık genel yayın yönetmenlerini toplayarak ülke genelinde karartma ve saptırma yayınlarını dikte etti. 
Türkiye’de karartmayı bir süre daha sürdürebilir.
Fakat Almanya’da hem bağımsız Alman medyasına hem de Almanya’da milletvekili seçilen Türk kökenli siyasilere önemli bir görev düşmekte.
Kifayetsiz Muhteris Müttefik’in dosyasını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine iletebilir misiniz?
Tüm hukukçular 
Demokrasi adına
Hukukun üstünlüğü adına 
Ne önerirsiniz?
Buralarda ne Silivri Toplama Kampı, ne de vicdan yerine cüzdanı yeğleyen hukuk kalpazanları var.
Hukuk herkes için olmalıdır!
Bu çağrıya kulak verin.

Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.