KAYNAŞTIRMA HARFLERİ

ABONE OL
18:59 - 01/10/2020 18:59
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Dilimizde, kimi özel durumlarda kullandığımız, üç kaynaştırma harfi var.
Bunlar; abc sırasına göre, “n”, “s” ve “y” dirler.

Bu konuyu yazma gereğini neden duydum? Değerli ve çok sevdiğim bir öğretmen arkadaşım son yazımla ilgili olarak bir ileti gönderdi bana. “Tamlamalarla ilgili olarak yazdığın yazıda “bahçe” sözcüğüyle “-i” eki arasına giren “s” harfinin görevinden söz etmemişsin. Eksik kalmamış mı biraz?” diye soruyor. Hem o eksiği tamamlamak hem de, gerçekten, bilinmesi gereken bu konu hakkında benim bildiklerimi sizinle paylaşmak için duydum bu gereği.

Kök ya da gövdesi sesli bir harfle biten sözcüklere sesli harflerden biriyle başlayan bir ek getirmek gerektiğinde kullanırız bu harfleri.
“N” kaynaştırma harfini isim tamlamalarında tamlanandan sonra ismin durum eklerinden birini kullanmamız gerektiğinde kullanırız.
Örneğin: Okul bahçesini – odanın kapısına, ilaç kutusunda, babamın ardından “S” kaynaştırma harfi, isim tamlaması yaparken tamlanan isim sesli bir harfle bitiyorsa kullanılır.

Örneğin: Okul bahçesi – odanın kapısı
“Y” kaynaştırma harfi, sonunda sesli bir harf olan sözcüğe ismin -i ve -e durum eklerinden biri eklenmeden önce, isimle ek arasına girer.
Örneğin: kapıyı, kutuya, silgiyi, örtüye
Burada; sonu sesli harfle biten isimlere, kişi adılını kullanmadan getirilen ikinci tekil iyelik adılı – n ile ikinci çoğul iyelik adılı -niz (-nız, nuz, – nüz) deki “n” harfini kaynaştırma harfi “n” ile karıştırmamak gerekir.
Açıklık kazandırmak için bir örnek verelim.
Senin masana tamlamasını masana olarak da kullanırız. Masana sözcüğünde sen adılı kullanılmamıştır. Buna karşın sözcükteki -n eki iyelik adılı masanın ikinci tekil kişiye ait olduğunu anlatır. Bu durum sizin masanıza yerine kullanılan masanıza için de böyledir.
Masa sözcüğünden sonra gelen “n” ler iyelik ekleridirler.
Dilbilgisi konusu sıkıcı bir konudur dinleyenler ve okuyanlar için. Ama eğer, konuşmamızın ve yazımızın doğru ve anlaşılır olmasını istiyorsak, kullandığımız dilin dilbilgisine egemen olmamız bir zorunluluktur. Salt dilbilgisine değil dilin yazım kurallarını da bilmeliyiz.
Ne demişti bir ünlü düşünür?
“Bilmemek ayıp değildir. Öğrenmemek ayıptır.”
Bir diğerine göreyse; “Öğrenmenin yaşı yoktur.”
Ben; dilimizle ilgili olarak yazmaya başladığımda bir meslektaşım, “Ukâlâ herif! Ben bilirim, bilirsem de en iyisini bilirim. Sanki bu konuyu yalnız sen mi biliyorsun? Senin her konuşman, her yazın yazım kurallarına göre mi?” biçiminde eleştirmişti beni. Ben de; “O zaman sen de yaz! Bende bulduğun yanlışları da, acımadan, yüzüme vur!” demiştim ona. Ancak; böyle, dilimizin kurallarıyla konuşulmasını ve yazılmasını gerçekleştiririz.

İş edinin bunu kendinize! Özellikle köşe yazarlarının yaptıkları yazım kuralı yanlışlarının altını çizin! Bu yanlışları her gün, yazdıkları her yazıda yaptıklarına tanık olacaksınız. Buna hakları var mı bu anlı şanlı hanımların? Bu Beyoğlu beylerin? Bizim hakkımız var mı dilimizin kurallarını çiğnemeye?
Yanıtlarınızı kızmadan, alınmadan arayın!

Benim amacım kimseyi kızdırmak değil!

Ben; tutkunu olduğum dilin kurallarıyla konuşulmasının ve yazılmasının savaşımındayım.

Bilmem anlatabildim mi?

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.