KAYIYORDU, KAYDI, KAYACAK..!

ABONE OL
11:55 - 23/10/2020 11:55
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Son günlerde Türk basınını  bir ”Kayma” sendromu etkisi altına almış durumda… Bir kısım basın illaki kaydı derken, diğer bir bölümü ise kaymadığını iddia ediyor. Orta yolcular ise : ” Kayarmış gibi gözüküyor ama aslında kaymıyor.” diyerek dengeyi kurmaya çalışıyorlar… Nedir bu kayan..? Hazretler, özellikle İran ile imzalanan ”Uranyum zenginleştirme Anlaşması” ve ardından BM Güvenlik Konseyi’ndeki İran ambargosunun oylanması sırasında Türkiye’nin ”Red” oyu kullanması ve özellikle de Gazze’ye yardım kapsamında ” Mavi Marmara ” baskınından sonra, kayanın eksen olduğunun farkına vardılar… Türkiye’nin ekseni batıdan doğuya kayıyormuş efendim..! Yani; 8 yıldır ufak, ufak atılan adımlar, bu kez büyücek adımlar haline dönüştüğünde, aniden bu gerçeği fark edivermişler… Tabii karşı taraf da, savunmaya geçerek, bunun bir eksen kayması değil çok yönlü dış politikanın bir gereği olduğunu savunuyorlar…

Aslında gerçek olan durum, Türkiye’nin ekseninin, özellikle 2007 den sonra ivme kazanarak batıdan doğuya kaydığıdır… Aslında; Türkiye’nin ve Türk milletinin çıkarına olduğu takdirde, çok da yüksünülecek bir durum değil, ancak bu ilişkilerin, ülkeye gerçekten ve somut getirileri olması gerekmektedir… Ve bu yapılırken batı ile ilişkilere çok dikkat etmek ve doğuya yaklaşıldığı kadar, batı ile olan ilişkilerin gelişmesine de özen gösterilmelidir… Son derece doğaldır ki, globalleşen dünyada Türkiye’de kendisine yeni pazarlar arayacaktır… Bu girişimler, hiçbir şekilde eksenin batıdan doğuya kaydığı anlamına gelmez… Gerek Rusya ve gerekse İran ile son derece iyi ve sıkı ilişkiler kurmak, enerji çıkarlarımız açısından çok önemlidir… Rusya ile karşılıklı olarak vizelerin kaldırılmasının, Türkiye’ye girerken kişi başına ödenen 20 USD’dan çok daha öte, toplumsal psikolojik ve stratejik bir anlamı vardır, dolayısı ile kutlanacak bir adımdır… Türk lirası ile Ruble’nin karşılıklı olarak, adeta konvertibilite edilmesi de, Rusya’da iş yapan Türk işadamları için son derece kolaylaştırıcı bir etkendir… Keza; Türkiye’ye gelecek Rus turistlerin ülkelerinde Ruble verip USD almalarına gerek kalmayacak, kendi ulusal paraları ile Türkiye’de alış veriş yapabileceklerdir, böylece her iki taraf da, ilişkilerinde Dolar veya Euro gibi para birimlerini ortadan kaldırmış olacaklardır…2010 yılının Haziran başına kadar olan turist girişlerinde Rus turistler, Alman turistleri ikiye katlamış durumdalar ve bu yılsonuna kadar rekor düzeye ulaşması beklenmektedir…1009 yılının verilerine göre bu sayı 3,8 milyon kişidir… 
Şimdi… Suriye ile sınırların kaldırılmasını devrim niteliğinde bulanlara sormak gerekir… Rusya ile atılan adımların ve gerçekleştirilen kolaylıkların, kısa, orta ve uzun vadede Türkiye’ye yararlarını somut olarak sayabiliyoruz da, Suriye ile sınırların kaldırılmasının somut getirileri ve daha doğrusu GÖTÜRÜLERİ nelerdir, bu kalemlerden henüz okumak veya ekranlardan duymak fırsatımız olmadı… Sadece; hamasi laflar..! 
9 Türk vatandaşının hayatını  kaybettiği ” Mavi Marmara ” olayının ardından dünya İsrail üzerindeki baskıyı artırmış ambargolar gevşetilmiştir ve bu aslında bir başarıdır da…! Türkiye’ye kısa, orta ve uzun vadede, başta ticari olmak üzere, getirileri nelerdir GÖTÜRÜLERİ nelerdir..? Müslüman Filistin halkına yardım edilmiştir, İsrail’in burnu sürtülmüştür… 
İyi ama bu hamasi söylemin ardında yatan ticari gerçek ise, her yıl olduğu gibi, bu yılda gelmeye hazırlanan 300 bin zengin İsrailli turist, özellikle Marmaris bölgesindeki rezervasyonlarını iptal etmişlerdir ve rezervasyonlarını Güney Kıbrıs’a çevirmişlerdir… Daha bu ilk adım… Sırada ABD’deki Yahudi lobisi ve onun etkisi altında olan ABD yönetiminin adımları beklenmelidir… Ve ambargonun gevşetilmesinin ömrü, İsrail tarafına düşecek ilk Hamas füzesi ile sınırlıdır… 
Bir de; BM Güvenlik Konseyindeki, İran’a ambargo oylamasında, Brezilya ile birlikte Türkiye’nin red oyu kullanması olayı var… BM Güvenlik Konseyi’nin beş daima üyesinden birisi olan Rusya ki İran ile yıllık, petrol, doğal gaz alışverişi 78 milyar doları bulmuş ve bunun 48 milyarını, rafineri ücreti olarak İran’dan alan bir ülke bile ambargoya ”Evet” derken, Türkiye, Brezilya ile birlikte
” Hayır” diyor… Da sonrası  ne oluyor… İki gün sonra Brezilya, İran ile olan arabuluculuk rolünden çekildiğini açıklıyor ve Türkiye Uluslararası ilişkilerde, bu konuda da yalnız kalıyor… Yapılanların tümü, iç politikaya yönelik ve Türkiye’ye hiçbir şekilde getirisi olmayan hamasi adımlar olarak kalıyor… 
Durum böyle..! Şimdi ” Eksen Kayması Var” diyenlere sormak gerek…”Türkiye’de özellikle 2007’den sonra olanları ve sonuçlarını yeni mi keşfettiniz beyler..?”  Zaten kayıyordu da, ya siz uyuyordunuz, ya da aşırı liberalliğiniz gözlerinizi bağlamıştı… 
”Eksen Kayması Yok” diyenlere de sormak lazım…” Bu adımların kısa ve orta vadedeki GÖTÜRÜLERİNİ  saymak mümkün ama siz hiçbir getirisini sayamadığınız halde, hala görüşlerinizde israrcımısınız..? ”  Türk kamuoyunu nereye ve ne zamana kadar aldatabileceğinizi sanıyorsunuz..? Boşuna ıkınıp, sıkınmayın… Kaydı, kaydı..! Bal gibi kaydı..! 
Dış politikada eksen batıdan doğuya kaymış mı, kaymamış mı..? Zaten kayıyordu, şimdi belirgin biçimde kaydı ve bu konuda ileride daha çok şey kayacak..! 
Türk milleti ise bu konuya pek duyarlı  değil, çünkü o, kendisine kayan, bölgesel dengesizlikler, gelir dağılımındaki adaletsizlikler, işsizlik ve aşsızlıkla boğuşuyor… 
Kalın sağlıcakla efendim 
 
M. Deniz Olcayto   

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.