KAPAK OLSUN

ABONE OL
18:47 - 01/10/2020 18:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

“Die Jahrhunderte stellen nur wenige Genien hervor. Welches trübe Schicksal

für uns, dass das große Genie dieses Jahrhunderts aus dem türkischen Volk hervorkam. Was hätte man schon machen können, gegen das Genie Mustafa Kemals?”

Lloyd George / Britischer Premi
30 Ağustos Zafer Bayramı’mızın 91. Yıldönümü için düşündüğüm yazıma dönemin İngiltere Başbakanı Lloyd George’un M. Kemal’le ilgili olarak söylediği sözün Almancasıyla başlamamı ukâlalık olarak değerlendirmeyin lütfen!
„Yüzyıllar çok az dâhi çıkarırlar. Bizim kötü yazgımız, bu yüzyılın dâhisinin Türk halkının arasından çıkmasıdır. Dâhi Mustafa Kemal’e karşı ne yapılabilirdi ki?”

diyor Türkçesi İngiltere’nin başbakanı.

Bir O mu?

Chuchill’den Roosevelt’e, Lenin’den Mao’ya, De Gaulle’den Tito’ya, Mc Arthur’dan Kennedy’ye, Nehru’dan Venizelos’a değin kimler teslim etmediler ki O’nun hakkını?

Dünyanın hakkında görüş birliği içinde olduğu tek liderdir O… Mustafa‘m… Mustafa Kemal’im…

Doğumunun 100. Yılında UNESCO’nun 152 ülkenin katılımıyla gerçekleştirdiği genel kurulunda Sovyetler Birliği Delegesi söz alarak o yıl UNESCO’nun düzenleyeceği tüm etkinliklere ATATÜRK adının verilmesini önerir.

İsveç Delegesi; „Ne yani? Bundan böyle her önemli kişinin doğum yıldönümünde etkinliklerimize onun adını mı vereceğiz?” diye karşı çıkar.

Yeniden söz alan SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) Delegesi; „İsveçli arkadaşıma Atatürk’ü iyi okuyup incelemesini öneririm. Atatürk herhangi bir lider değildir. O’nun felsefesi, ilkeleri, mucize zafer ve devrimleri hiçbir zaman eskimez. O; her asırda, çağını aşan bağımsızlık ve özgürlük önderidir.” der.

Genel Kurulun üçüncü gününde ilk sözü İsveç Delegesi alır ve; „Ben üç gün boyunca kütüphaneye gittim. Atatürk’le ilgili tüm yayınları inceledim. Şimdi Rus Delegesi’nin Atatürk’le ilgili sözlerine yürekten katılıyor ve verdiği önergeye ilk imzayı ben atıyorum.” sözleriyle verir hakkını O’nun.

Şimdi bu yaşanılanlar;

– „10 Kasımda Anıtkabir’e gidip sap gibi ayakta durmak bizim için en büyük azaptır.” diyenlere,”

– Anıtlarına çelenk konulmasını yasaklayanlara,

– Adını taşıyan okullardan adını kaldırtarak yerine eşlerinin adlarını verenlere,

– 10. Yıl Marşını ağızlarına bile almayanlara,

– „Atatürk yeteneksizdi.” ya da „Atatürkçü olmak benim için züldür.” diyen çakma profesörlere,

– O’nu tarih kitaplarından ve yüreklerden silmeye kalkan zıpçıktılara,

– O’na ve en yakın yol arkadaşı İnönü’ye „iki ayyaş” sıfatını yakıştıran gâfile,

– Tüm bu hainliklere seslerini bile çıkart(a)mayan savcılara

kapak olsun!

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.