KANTARIN TOPUZU KAYDI

ABONE OL
11:54 - 23/10/2020 11:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Dijital terazilerin kullanıldığı bu dönemin insanları, bırakın kantar ve topuz kavramlarını, kefeli teraziyi bile bilmezler… Normaldir… Nasıl ki; televizyonlarda siyah-beyaz görüntüleri, özel efekt sanıp, bir dönemler sadece siyah-beyaz televizyon seyredildiğini hayal bile edemezlerse..! İşte kantar da öyle bir şey… Eskiden ağırlıklar, kantar denen bir nevi terazilerde ölçülürdü ve üzerindeki topuz sağa, sola kaydırılarak dengeye getirildiğinde gösterdiği değer, kantara konulan cismin ağırlığı olarak kabul edilirdi. Zaman, zaman kantarın dengesini oluşturan topuz, ya istemeden kayar veya hile yapabilmek için çaktırmadan kaydırılınca, kantara konan cismin ağırlığı da, suni olarak değiştirilmiş olurdu. İşte; ölçünün kaçması, değerlerin çarpık olarak ortaya çıkması durumunda da, bir değim haline gelen ” Kantarın topuzu kaymış ” veya ” Dikkat. Kantarın topuzu kayıyor..! ” gibi, normalden uzaklaşmayı gösteren sözler edilirdi…

Son yıllarda normalleşme dönemine giren Nevruz kutlamaları, önümüzde ( 12 Haziran’da ) genel seçimlerin olması nedeni ile yine çığırından çıktı veya eski değimi ile ” kantarın topuzu kaydı..! ” Şırnak – Silopi’de, Nevruz kutlamaları, BDP’nin gövde gösterisi haline dönüştürülüp, belli güzergâhın dışına çıkılarak yürüyüş yapılması isteği, taşlı, sopalı ve molotof kokteyli bir saldırıya dönüşünce, polis de tazyikli su ve göz yaşartıcı bomba ile karşılık vererek, aşırıları dağıtır. Eh… Pek istenen, arzu edilen görüntüler olmasa da, çok da yabancı olmayan sahneler. Sonuç olarak, ne taşla, sopayla ve molotof kokteyli ile saldıranlar polisleri tanır, ne da polisler onları. Tanışıp, konuşmuşlukları yoktur… Ama ne zaman ki, BDP Milletvekili sıfatını taşıyan bayan Sabahat Tuncel ile Şırnak Emniyeti Güvenlik Şube Müdürü Murat Çetiner karşı, karşıya gelip konuşmaya başlarlar, görenlerde de, insani diyalogun başlayacağına dair umutlar yeşerir. Ne gezer..! Sabahat Tuncel, kendisine yapmayın, etmeyin diyen Murat Çetiner’e hakaretler yağdırarak saldırır ve iki defa tokat atmaya yeltendiyse de tutturamaz, ama üçüncüsünde tokat, Murat Çetiner’in yüzüne isabet eder…
Sanırım; Zurnanın Zırt Dediği veya bir diğer değimi ile Sözün Bittiği Yer burasıdır. Hoş, insani ve demokratik olmasa bile, bir birini tanımayan, karışı, karşıya gelip konuşamayan insanların, her biri kendi cephesinden bakıp, kendisini haklı görerek, karşı tarafa sertlik uygulaması, kabul edilebilir bir davranış olmasa bile, bir yere kadar anlaşılabilir bir davranıştır. Ama; Milletvekili kimliği taşıyan bir bayanın, Türkiye’nin Silopi gibi bir ilçesinde, yani Güneydoğu Anadolu’da, karşısındakinin Emniyet Güvenlik Şube Müdürü olduğunu bildiği bir erkeğe tokat atması.Ve ilk iki defada tutturamayınca üçüncüyü denemesi..! Bilemiyorum, bu davranışa ne ad takmalı..? Takılacak münasip adı bilemesem de, bildiğin bir şey varsa, o da, bu davranışın ortada ne topuz, ne de kantar bıraktığıdır. Madem sözün bittiği yere, bayan Sabahat Tuncel’in zorlaması, hakaretleri ve saldırganlığı ile gelinmiştir, o halde Murat Çetiner’in de, sözle cevap vereceği yerde, sözün bittiği yerde olunduğuna göre, aynı üslupla cevap hakkı doğmaz mı..?
İster bayan olun, ister erkek, lütfen bu soruya elinizi vicdanınıza ve kendinizi de, o bölgede yaşayan bir kişi yerine koyarak cevap veriniz… Zorlanıyor musunuz..? O zaman çevrenizde tanıdığınız, görüştüğünüz ve o bölgeden gelen bir bayan veya erkek arkadaşınıza sorunuz. Bayanlardan alacağınız cevabın ” Evet doğar ” veya ” Hayır doğmaz ” oranlarını pek bilemem ama erkeklerin en az % 90’ı size şu cevabı verecektir…” Allaha sığınıp bir tane de ben çakardım, gözünden nohut gibi yaş gelirdi..! “
Peki; sonra ne olurdu..? Ortalık karışır, birçok kişi yaralanır, hatta belki ölümle sonuçlanan durumlar bile ortaya çıkabilirdi. Bu istenmeyen durumların ortaya çıkmamış olması ise, tamamen Murat Çetiner’in, dirayetli, sabırlı, sorumlu ve efendi tutumu ile mümkün olabilmiştir. Kendisinin kutlanması ve mutlaka ödüllendirilmesi gerekir. Ama; ya Sabahat Tuncel’e ne diyeceğiz..? Herkes içinden ne geliyorsa onu söylesin…
Ama içinizden eğer ” Eline sağlık ” diyenler çıkabiliyorsa, o kişilere söylenecek tek söz vardır… Bu şımarıklıkla, bu sınır tanımazlıkla, bu aşırılıklarla, bu saldırganlıkla, o bölgeye ve Türkiye’ye sükûnun, barışın, huzurun, yatırımın, medeniyetin, insanlığın gelmesini, daha çok beklersiniz, beklerken de bol, bol tüy dikersiniz…
Kalın sağlıcakla efendim…
Mehmet Deniz Olcayto
Not; Olayın fotoğrafını gazetelerde görünce kanım dondu… Sabahat Tuncel, Murat Çetiner’e tokat atarken etrafındaki erkekler, bırakın mani olmayı, sakin, sakin seyrediyorlar. Demek istenen kargaşa çıkması..!
  
M. Deniz Olcayto   

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.