KAHRAMAN

ABONE OL
18:10 - 01/10/2020 18:10
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

KAHRAMAN
 

28 Ağustos 2016 Pazar günü Rize Belediyesi tarafından bu yıl ilk kez “Rize’nin Fethi” adı altında bir kutlama programı gerçekleştirilmiştir. Programda konuşan TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Türkiye’de kutlanan kurtuluş günlerini eleştirip, bunların yerine fetih günlerinin kutlanması gerektiğini söylemiştir. Daha sonra konuşmasını şöyle sürdürmüştür; “Devlis adlı Liseli Devrimciler Che Guevara’nın gömleklerini giymişler. Che 39 yaşında öldürülen, bizzat kendisinin infazlar yaptığı bir katil kişilik. Bir gerilla. Bolivya’da, Küba’da, Güney Amerika’da faaliyette bulunan bir eşkıya benim liseli gencimin yakasında, göğsünde olamaz. Olmamalı, bağı yok benimle..”
 
Devlet adamı ciddiyeti ve temsil ettiği konum ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bu tutumla İsmail Kahraman, büyük bir skandala ve devletler arası ilişkilere zarar verecek sorumsuzluk örneğine imza atmıştır. Bu tutumuyla yaptığı ucuz kahramanlıklara yenisini ekleyen Kahraman, ülkemizin sahte kahramanıdır.
 
Sahte kahramanın bu sözlerine karşı Küba Cumhuriyeti Büyükelçiliği, Küba’nın ve Latin Amerika’nın simgesi olan biri için kullanılan ifadelerin kabul edilemez olduğunu belirterek, “sarfedilen kelimeler, Küba ve Türkiye parlamentoları ve halkları arasındaki kardeşlik, dayanışma ve saygı ruhunu yansıtmamaktadır. Che Guevara Küba, Latin Amerika ve tüm dünyanın siyasi, tarihsel ve kültürel mirasının bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.
 
Bugünün AKP’li Meclis Başkanı olan İsmail Kahraman, 1967-1969 yılları arasında Milli Türk Talebe Birliği’nin (MTTB) başkanlığını yapmıştı. 16 Şubat 1969 Pazar günü ABD’nin 6. Filo’sunun İstanbul’a gelişini protesto etmek için Taksim’de toplanan gençlere tekbir getirerek saldıranlar, Ali Turgut Aytaç ve Duran Erdoğan adlı iki gencin ölümüne ve yüzden fazla gencin yaralanmasına neden oldu. Ülkemizde “Kanlı Pazar” olarak anılan bu olayı düzenleyenler de, İsmail Kahraman’ın o dönem genel başkanlığını yaptığı MTTB idi.
 
3 Mayıs 1969 tarihinde Yargıtay Başkanı olarak görevini sürdürürken yaşamını yitiren, dincilere karşı dik duruşuyla bilinen İmran Öktem’in cenaze namazının kılınmaması için, Maltepe Camisi basıldı. “Dinsiz Öktem’in cenaze namazı kılınmasın” kampanyası düzenleyerek, camiyi basanlar, İsmail Kahraman’ın genel başkanlığını yaptığı MTTB idi.

İsmail Kahraman, 1996-1997 yılları arasında 54. Refah-Yol Hükümetinde Kültür Bakanı olarak görev yaptı. Bakanlık görevi boyunca skandal açıklamalara ve uygulamalara imza atarak, gazetelere sık sık haber olmuştu. Kültür Bakanlığı döneminde tüm kültür müdürlükleri ve kütüphanelerin başına imamları getiren Kahraman’ın görevden aldığı 350 kişi yürütmeyi durdurma kararı aldı ancak bu kararlar uygulanmadı.

Bugün AKP tarafından çürümeye terk edilen Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenlerde İsmail Kahraman’ın isteğiyle içki yasaklanmıştı. Tüm müzeleri camiye çevirmek isteyen Kahraman, Taksim’e cami yapılamamasının sorumlusu ilan ettiği İstanbul Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Başkanına hakaret ederek, görevden aldı.

AKP’li TBMM Başkanı İsmail Kahraman TBMM Genel Kurulu’nda, 27 Mayıs 1960 Devrimi’ni talihsiz bir gün olarak nitelemiş ve darbe diyerek karalamıştır. İsmail Kahraman, laikliğin yeni anayasada olmaması gerektiğini savunarak, “dindar anayasa meselesinden anayasamızın kaçınmaması lazım” sözleriyle de kişiliğini belli etmektedir. Bu kişilik ve bu söz açık açık şeriat çağrısıdır.
 
Soyadından başka kahramanlığı olmayan küresel kapitalizmin ve emperyalizmin hizmetkarı sahte kahraman, emperyalizme karşı savaşan kahraman Ernesto Che Guevara (1928-1967) için katil ve eşkıya diyemez. Che Guevera, 300 yıldır dünyayı sömüren emperyalizmi ilk kez yenen eşsiz kahraman Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamıştı, çünkü Nutuk okumuştu ve devrimciydi.. Çin’den, Rusya’ya ve Küba’ya kadar birçok ülkenin ders kitaplarında Atatürk vardır. Çünkü Atatürk sadece Türklerin değil, emperyalizmin ezdiği ve sömürdüğü tüm milletlerin ortak kahramanıdır.
 
Atatürk’ü anlayamayanlar, hayatını sömürüye karşı bağımsızlık ve özgürlük mücadelesine adayan devrimci Che Guevera’yı doğru tanımlayamazlar. Atatürk’ü sevmeyenler, Atatürk’ü örnek alan mücadeleci Che Guevera’yı karalamakta sakınca görmezler. Ucuz kahramanlıklar peşinde koşan sahte kahramanlar, eşkıyalık da yapmışlardır, katil de olmuşlardır ve Türk milletiyle bağları da yoktur. Kendi pisliklerini gizlemek için başkalarına çamur atanlar, zamanı geldiğinde hem tarih önünde, hem de hukuk önünde hesap vereceklerdir..

Suay Karaman

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.