KADININ SESİ YOK

ABONE OL
18:56 - 01/10/2020 18:56
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Gün geçmiyor ki bir kadın katliamı tüm korkunçluğuyla yüzümüze utanç damgası gibi vurulmasın.

Kuma getiren kocayı terk edip baba evine giden kadını azgın kocanın baba evini basarak kurşuna dizmesini nasıl kabullenirsiniz?

Ya da koca dayağından gına getirip devlete sığınan kadını kocasının bıçağına terk eden devlete ne diyebilirsiniz?

Sapık biri tarafından tecavüz edilen çocuk yaştaki kız çocuğunu aile meclisinin kararıyla erkek kardeşi tarafından öldürülmesini hangi dine, hangi geleneğe, hangi namus anlayışına bağlayabilirsiniz?
Alkolik koca dayağından bıkıp boşanmak isteyen kadını kezzapla dağlayan kocayı hangi insan sınıfına koyarsınız?

Karısını kıskandığı için, dayak atan, kaynar su ile haşlayan cani, ayrılmak isteyen eşinin burnunu kesen, çocuğunun gözü önünde bıçaklayan koca elini kolunu sallayarak gezmesini nasıl içinize sindirebilirsiniz?

İşsiz kocası tarafından terk edilen 21 yaşındaki Ceylan sığındığı ailesinin baskısına dayanamayarak kucağındaki çocuğu ile kaçmak isteyince, amcası tarafından zorla eve getirilip, kurşunlandıktan sonra üzerine kilitlenen odada ölmesini bekleyen babaya insan diyebilir misiniz?

Rekor düzeye çıkan bu insanlık dışı cinayetleri kanıksamış toplumun bireyleri olarak daha ne kadar suskun kalacağız?

Adını da Töre Cinayeti koyarak geçiştirecek miyiz?

Ya da bu vahşet cinayetlerin görüntülerini reyting kokuşmuşluğunda mı kullanacağız?

Devlet vatandaşının can güvenliğini sağlamakla yükümlü değil mi?

Ayaklarının altındaki cennete anaları katlederek mi varacağız?

Bu insanlık dışı cinayetlerin son yıllarda artması bir rastlantımıdır?

Bir ülkenin başbakanı ‘’Kadın erkekle eşit olamaz” diyorsa kadın haklarından dem vurmak gerçekçi olamaz.

Kadın özgürlüğünü tesettüre büründürmeye bağlamaya çalışanlar, kadını özgürleştirmek amacında değil köleleştirme amacındadırlar.

Böylesi canavarlık bizim töremizde yoktur.

Türklerin tarihinde kadın erkeklerle eşit haklara sahipti.

Asker olabiliyordu, kumandan olabiliyordu, Han olabiliyordu.

Kadın anaların izni olmadan savaş kararı bile alınamıyordu.

Arap kültürünü din diye dayatanlar kadın haklarını ortadan kaldırdılar.

Osmanlının kuruluşunda kadınların ne denli söz sahibi olduğunu biliyoruz.

Mısırdan satın alıp Türklerin başına musallat ettiğimiz Halifelikten sonra Türk kadını kafes ardına sokularak erkeğin kölesi durumuna getirilmiştir.

Osmanlıda 1908 de yapılan sayımda sadece erkekler ve büyük baş hayvanlar sayılmış, kadınlar nüfus sayımına bile alınmamıştı.

Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda, toplumların bir bütün olarak özgürleşerek çağdaş medeniyetler düzeyine ulaşabileceği bilincinde olan Mustafa Kemal Atatürk, kadını erkekle eşit sayarak kadının elinden alınmış insanlık onurunu geri kazandırmıştı.

Avrupa’nın birçok ülkesinde olmayan kadın haklarını vermekten çekinmemiş, seçme ve seçilme hakkı ile Türkiye Büyük Millet Meclisine bu günlerden daha çok sayıda kadının seçilmesini sağlamıştı.

İran’da, Suudi Arabistan’da, Kuveyt’te ve daha birçok ülkede kadınların 21. Yüzyılda kazanamadığı hakları 1930’larda Türk kadını kazanmıştı.

Aymaz politikacıların, karşı devrimcilerin, şeyhlerin, feodal aşiret ağalarının ittifakıyla verilen haklar birer birer geri alınmaktadır.

Atatürk’ün meclisinde çok eşli milletvekillerin olduğu Türkiye’de kadın elbette bir meta olarak görülecektir.

Çok evliliğin yasalaşmasını isteyen cemaat kölelerinin itibar gördüğü bir Türkiye’de kadının ezilmesi, horlanması, köle olarak kabul edilmesi niçin yadırgansın?

Bu canavarlığa, kadın katliamına karşı durmaya çalışan bir avuç onurlu kadınların, derneklerin çabasına katkıda bulunmak yerine tesettürlü First Leydilerin çevresinde halayıklık üstlenen sözüm ona sanatçılar, teröre destek çıkan kadın suretindeki yaratıklar hiç aynaya bakmazlar mı?

Televizyonlarda top model gibi makyajlı tesettürlü kadın, başındaki pahalı türbanla dindarlık taslaması ikiyüzlülüğün ta kendisidir.

Kadın Bakanlığını kaldırarak, kadını ailenin yedek parçası sayan AKP iktidarında kadın elbette özgür olamaz.

Annesinin, kız kardeşinin, kızının köle olmasını istemeyen, onların katledilen, işkencelerden geçirilen, mal gibi alınıp satılmasına rıza göstermeyecek vicdana sahip olanlar.

Birleşin.

Hemcinslerinin köleleşmesinin sonunda sıranın kendisine geleceğini bilinciyle tüm kadınlar cemaat şeyhlerine karşı durun.

Ancak birlik olursanız size dokunamazlar.

Bilirsiniz ki, sustukça sıra size de gelecektir!

Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.