KADINDAN KADINA ÖNERİLER

ABONE OL
18:53 - 01/10/2020 18:53
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

İnci Yeşilyurt bir kadındır. AK Partili Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin evlilik danışmanlığı görevine getirdiği bir kadın.

Bu hanım evli kadınlara öyle önerilerde bulunmuş ki; duyanlara ya da okuyanlara ”Pes!” dedirtiyor.

Bu önerileri evlilik öncesinde bulunan ya da boşanma aşamasındaki kadınlara yapıyor Yeşilyurt.
”Evlilik Vizesi” adlı bir kitapçıkta toplayarak kadınların kullanımına sunmayı da unutmamış. Kitapçık; salt seminerlerde değil, Gaziosmanpaşa Belediyesi Evlendirme Dairesi’nde kıyılan nikâhlarda da dağıtılıyormuş.

Bir görevi de Yeşilyurt’un Aile Yaşamını Koruma Derneği Başkanlığıymış.

Evlilik ve İletişim Uzmanı(!) olarak çalışmaya yedi yıl önce başlamış.

Sayın uzmana göre kadının en başta gelen görevi ”kocasına hizmet”miş.

Bu uzman hanımın kadınlara önerilerinden bazıları şunlar:

Çalışmayan bir kadın, özel durumlar dışında (hastalık, gece çocuk bakmak v.s.), kocasından önce kalkarak onun gereksinimlerini yerine getirir.
Kocasını, işine güleryüzle uğurlar.
Böyle yapmayan kadını kocası sürekli uyuyan, tembel, hiçbir işe yaramayan, para yiyici olarak görür. Kadın buna neden olmamalıdır.
Sorunların çözümünde konuşur ama ”vıdı vıdı” yapmaz.
Kadının yaşadığı sorunun hemen o anda ve oracıkta çözülmesi zorunluluğu yoktur. Kadın asla ısrarcı olmaz.
Dengeli anlayış sergiler. İstikrarlıdır. Çekici ve gizemli olmalıdır. Böyle olan kadının erkek peşinden koşar.
Ben buyum, işine gelirse…” tavrı sergilemez. Bunu yaparsa erkeğin kendisini önünde sonunda aldatacağını bilir. Bu nedenle kadın, erkeğiyle restleşmez. Rest pokerde olur. Pokerse kumar oyunudur. Kadın bunu aklından çıkarmaz.
Kadın, aldatılsa bile, eşinin algıladığı dille iletişim kurar ve sorunu çözer.
Mükemmel kadının mutsuz kadın olacağını bilir.
Çünkü mükemmel kadın olmayı seçen kadın, iş yaşamının dışında iyi bir anne, iyi bir iş hedefi ile adeta kendi ile savaşır bir duruma gelmektedir. (Burasını ben de anlamadım. H.A.)

Duygu Asena bir kitap yazmıştı ve adını ”Kadının Adı Yok” koymuştu.

Kadını bir eşya olarak algılayan kafaya göre kadının adı elbette yok.
Doğacak, büyüyecek, evlenecek, kocasına hizmette kusur etmeyecek, çocuk doğuracak, besleyip büyütecek, gene çocuk doğuracak, en az üç tane…

Ne demişti bir yargıcımız: ”Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin.”

Ailenin namusu hep ondan sorulacak. Namusa halel getirirse katledilecek ve böylece ailenin namusu da temizlenecek.

Eksik etektir çünkü o.

Saçı uzun, aklı da kısadır.

Bu, nasıl bir anlayıştır?

Doğan kız çocuklarını diri diri kuma gömen kafadan bir farkı var mıdır kadına bu gözle bakanın?

İnsan olduğunun, eşit haklarla donanmış bir birey ve yurttaş olduğunun bilincinde olmayana, hele bu, bir kadınsa ne demeli?

Kadın, anadır. Eştir. Kardeştir. Arkadaştır.

Yaşamın ta kendisi olan iki ayrı cinsten biridir.

Kadınlara kıymayın efendiler!

”Kadınlara kıymayın hanımefendiler !” mi desek, ne dersiniz?

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.