0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Son aylarda yoğunluklu işlerimden dolayı ha-ber.com’u çok ihmal ettim ve çoğunlukla haftada bir kaleme aldığım yazılarımı yazamadım.
Türkiye’de hızla değişen gündemde pek çok konu var yazılması gereken.
Hangi birinden başlamalı?
Terör, kürtaj, 4+4+4, , doktora, öğretmene, kadına şiddet ve daha birçokları.
Ben bugün en sonuncusunu ele almak istiyorum.
Gün geçmiyor ki fiziki gücünün erkeğinki kadar olmamasını fırsat bilen kocaları, eski kocaları veya babaları tarafından öldürülen bir kadının veya kız çocuğunun acıklı haberi medyaya yansımasın.
Biraz şanslı iseler yaralı kurtuluyorlar, ama şiddetten başka bir iletişim yöntemi bilmeyen zavallı ve sefil kaba güç esiri erkekler genellikle öldürme konusunda pek maharetliler.
Adam yıllarca aynı yastığa baş koyduğu, çocuklarının anası olan eşini koyun keser gibi kesiyor.
Gözü gibi baktığı kızını ilkel bir neden bulup gözünü kırpmadan kurşunluyor.
Yakalanıp polislerin arasında götürülürlerken de gazeteciler bağıra çağıra bu insan müsveddelerine soruyorlar: “Neden öldürdünüz?”
Ve bu caniler yaptıkları pek onurlu bir işmiş gibi başları dimdik ve yüzlerinde en ufak bir pişmanlık ifadesi olmadan öylesine kameralara bakabiliyorlar.
Bu duruma nasıl geldi memleketin insanları?
Bu acaip asabiyet, şiddete yönelme, göz kırpmadan adam öldürme de neyin nesi?
Sorulara bilimsel yanıtlar vermek mümkün, fakat bu yazının dar çerçevesinde bu derinliklere dalmayacağız.
Nedeni ne olursa olsun, daha önce bu boyutlarda yaşamadığı bir kepazelik yaşıyor Türk toplumu.
Yetkililer gelişmeler karşısında çeşitli vaatlerde bulunuyorlar.
Her cinayetten sonra bir şeyler yapılacağı falan söyleniyor.
Fakat erkeklerin gazabına uğrayan kadınlar öldürülmeye devam ediyor.
Çünkü devlet bir türlü eşlerinin, eski eşlerinin veya babalarınıntehditleri karşısında kadınları, kızları koruyamıyor.
Bakalım bu rezalete ne zaman dur denecek?
Çünkü kamu vicdanı gerçekten kanamaya devam ediyor.

Dr. O. Can Ünver