KADER

ABONE OL
18:51 - 01/10/2020 18:51
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

12 Eylül 1980’de askeri darbesinin gerçekleştiği gün yapacaklarmış düğünlerini. Ama; darbe nedeniyle bir hafta ertelemek zorunda kalmışlar. Genç Hanım idealist bir öğretmen, Genç Adamsa, o yıllarda. Pol-Der üyesi, ilerici bir polismiş. ”Halkın polisiyim ben!”diyor, halkın polisi olmaya zorunlu sayıyormuş kendini. Umutlarının üzerine 1980 darbesi, yurdunu ve halkını seven tüm devrimcilere olduğu gibi, onların da başlarına kara bir bulut gibi inmiş.
Oturdukları mahalle dar gelirli ailelerin yaşadığı bir mahalleymiş. . Mahalleli, bu genç çifti çok sevmiş. Düğünlerini bile onlar yapmışlar, hoş bir sokak eğlencesiyle.
Babasını tutuklamışlar bir gün.. Kelepçeli olarak, askerler eşliğinde oturdukları mahalleye getirilmiş. Rica ediyor askerlere babası:
“İzin verin önden gideyim, eşim hamile, eve bu şekilde girersek çocuğumuzu düşürür.” demiş..
Reddetmişler askerler. . Babası, göz göze geldiği komşularından aldığı güçle, koşmuş büyük bir hızla. Askerlerin ”Dur!” ihtarı mahalleyi çınlatmış. Köşeyi dönüp kapıyı yoklamış bu genç baba adayı. Rahatlamış. Çünkü annesi daha henüz eve gelmemiş işten. Askerler evin altını üstüne getirmişler. Uğur Mumcu, Aziz Nesin gibi yazarların kitaplarını, örgütsel belgedirler diye, toplayıp götürmüşler. Yargılama başlamış.
Devletin memurluğundan, halkın polisliğinden ”terörist” olarak yaftalanmaya giden bu süreç onları çok yıpratmış. Bu arada, bir Kadir gecesi ve cuma günü dünyaya gözlerini açan kızlarının adını Kader koymuşlar.
Ülkemizin o karanlık yıllarından hemen herkes payına düşeni aldı, bilirsiniz.
Binlerce insan işkence gördüler, hapislerde yattılar yok yere.
Yaşamlarımız doğrudan etkilenmese de birçoklarımızın, yaşadığımız ülke, dünya toplumsal kalkınma yarışında çok gerilere düştü.
Bademler de üstüne mum diktiler ya… Neyse, konumuza dönelim.
Yaşamları boyunca babası ve annesi doğruyu savunmayı bir namus borcu bilmişler. Çocuklarını da bu değerlerle yetiştirmişler. Yıllar süren yargılanmayı, bir avukatları bile olmadan, dik ve devrimci bir duruşla ve açık alınla kazanmışlar. Değerlerinden vazgeçmemenin bedelini, ailecek, yıllar boyu da ödemişler.
Üniversite yıllarına değin Anadolu’nun yedi ayrı yerinde yaşamışlar Kader ve ailesi.
Ortaokulu bitirdiği yıl, iki ayrı okulda okumak zorunda kalmış.
”Sakıncalıydık, tehdit ve tacizle sindirilmeye çalışılıyorduk. Annem ile babam hep ayrı yerlere tayin ediliyorlardı.”diyor konuştuğu, Türkiye’nin aydınlık yüzlü gazetecisi Mine Kırıkkanat’a.
Tayinler sonucunda gittikleri bir Anadolu kasabasında tutucu, içe dönük ve mutsuz yaşam göstergelerini sorguladığında babasının yüzünde kaygıyı ilk kez görmüş.
Sonrasında onun okulda, anne ve babasının da işlerinde yaşadıkları, bu kaygının nedenini doğrulamışlar.
Kadınlarla erkekleri birbirinden ayıran bir toplumsal yaşamı, öğrencilerin merak ve yaratıcılığına sert tepkiler veren bir eğitim anlayışını, genç kızların kütüphaneye gitmesini bile velilerine şikâyet eden görevlileri tanımış. Bu toplumsal baskı havasının, sonuçta, herkesin birbirine zarar vermesine yol açtığına tanıklık etmiş.
”Salt yetişkinlerin değil aynı zamanda çocukların geleceğini de hedef alan bu baskı, belki bize önemli zararlar verdi. Ancak; içimizdeki umudu öldüremedi, güçlendik. Bu deneyim bugün olduğum yerde Türkiye’deki tartışmalara, farklı açılardan bakmamı, Anadolu’yu, ülkemin insanlarını sevmemi ve anlamamı sağladı.”
”Bir şey daha anladım: hukuk ve özgürlüğün olmadığı yerde ne toplumsal kalkınma oluyor ne de gerçek ekonomik ilerleme.” diyor.
Kim mi?
KADER SEVİNÇ!
CHP Avrupa Birliği Temsilcisi ve Avrupa Sosyalist Parti (PES) Yönetim Kurulu Üyesi
Ben de, zaman zaman e-postalar alıyorum Kader’den. Mine Kırıkkant son yazsında onu yazmış. Daha çok bilgi edindim Kader hakkında. Siz de bilin istedim.
Kader; CHP Avrupa Birliği Temsilcisi olana değin, Brüksel’deki çoğu politikacı ve siyasal kurum CHP’nin adını bile duymamışlar, Türkiye’de sosyal demokrat bir ana muhalefet partisinin varlığından bile habersizmişler. Kader, inanılmaz bir başarıya imza atmış ve CHP’yi hem var etmiş AB katında, hem de Avrupa’da giderek puan kaybeden AKP’nin yerine iktidara aday, Türkiye’ye bağlanan umutların kopmamasını sağlayan siyasal seçenek konumuna getirmiş.
”Daha insanca bir Türkiye ideallerini hapis, zulüm ve çileyle ödeyen halkın öğretmeni bir hanım ve halkın polisi bir beyin umut çiçekleri Kader’in zaferi; bugün yaşamı karartılan ailelerin, ideallerini sürgün ve hapislerle ödeyenlerin çocuklarına direnç ve umut örneği olsun!”diyor Mine Kırıkkanat.
Katılmaz mısınız?
Ben tüm kalbimle katılıyorum.

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.