İSVİÇRE’DE ARTIK SİNAGOG YASAK!

ABONE OL
19:05 - 01/10/2020 19:05
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

“Sağcı partilerin referanduma götürdükleri sinagog yasağı İsviçre halkının çoğunluğundan destek gördü. Halkın yüzde 57,5’i artık ülkelerinde sinagog inşa edilmemesi yönünde oy verdi”.

Bu haberi kasıtlı olarak değiştirdim. Haberdeki ‘Minare’ kelimesi yerine ‘Sinagog’ kelimesini koydum. İsviçre’de “Minare yasağı” yerine bir ‘Sinagog yasağı” kararı alınmış veya bırakın kararı almayı bir referanduma gitme niyeti sezinlenmiş olsa, Dünya nasıl ayağa kalkar… Ama bu kalkış Yahudileri pek sevdiklerinden değil, onların gücüne boğun eğdiklerinden olur.

Münih’te şehrin tam merkezinde 2006 yılında bir Yahudi Merkezi açıldı. İçersinde bir Yahudi müzesi, sinagog, okullar ve diğer sosyal tesisler bulunan 5500 metrekarelik bu kompleks, yaklaşık 57 Milyon Euro’ya mal oldu. Tabii ki bu merkeze kesinlikle karşı değiliz, bir semavi dini temsil eden kutsal bir mekan açıldı… Çok mutlu olduk… Esas anlatmak istediğim, Münih’teki Almanların aslında şehrin göbeğinde bu merkezin açılmasına sıcak bakmadıklarını sadece kendi aralarında fısıltı ile söyleyebildikleridir. Belediye ve devletin bu yapıya yaklaşık 30 Milyon Euro katkıda bulunmasını bir türlü içlerine sindiremezken, şehrin batı ve Hıristiyan değerlerini simgeleyen görüntüsünü bozduğunu iddia ediyorlar. Ve bu sıkıntılarını gazetelerin okuyucu mektupları bölümünde bile dile getiremiyorlar. Çünkü Yahudilere karşı her konuşan “Antiseminist” damgası yeme ve ticari-politik yaşamda aforoz edilme tehlikesi ile karşı karşıya kalır. Oysaki aynı kesim, Münih’te yapılmak istenen camiye karşı ellerinden gelen her türlü tepkiyi gösterdiler ve hiçbir aforoza maruz kalmadılar. Ve bu proje şimdilik çekmeceye koyuldu.

İşte Münih’ten örnek verdiğim bu çifte standart tüm Dünyadaki Müslümanları için geçerli. Zaten söz konusu yasak Müslümanlarla ilgili olunca bir kaç gün konuşulup unutulur gider. Tepkilerin bile genelde Türkiye’den geldiğini görüyoruz, özellikle İsviçre bankalarında milyar dolarları olan sözüm ona Müslüman ülkelerin liderlerinden ne bir eleştiri ne de yaptırım tehdidi duyuyoruz. Bu yasağa şimdiden Avusturya ve İtalya aşırı sağcıları sahip çıkmaya çalışıyor ve bir kaç yıla kadar Avrupa genelinde alınmayacağını kimse garanti edemez.

Her fikrine katılamamakla birlikte başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın “Antisemitizm” ne kadar insanlık suçu ise, İslamfobi de o kadar insanlık suçudur” sözüne tamamen katılıyorum. 11 Eylül öncesi varlığını farkına varmak bile istemediği İslam’ın keşfeden Avrupa, 11 Eylül sonrası İslamfobi hastalığına yakalandı. Maalesef son günlerde özellikle ülkemizde kendilerini kağıt üzerinde de olsa Müslüman sayan bazı kesimlerin de bu hastalığa yakalandığını gözlemliyorum. Onlara kendilerine bu fobinin esiri olma yerine ve dinimizi başkalarının sözleriyle veya radikallerin eylemleriyle değerlendirmek yerine, kitabımız Kuran’ı anlayarak okumalarını öneririm.

Her fobi gibi bu da tedavi edilmesi gereken psikolojik bir rahatsızlıktır…

Ahmet İNCEL

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.