0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İSTİĞFAR DUASI

Beni tanıyanlar; “Bu da nerden çıktı?” diye sormuşlardır kesinlikle.
Halûk Şahin’in yazdığı “Bab-ı âlî’de Cinayet / Gazeteciyi Kim Öldürdü?” adlı kitabını okuyorum.
Roman kahramanlarından birinin adıdır Şuayip Rüstemoğlu. Bir polis müdürüdür. Öldürüleceği ihbarı aldıkları gazeteciyi korumakla görevlidir.
Ülkücü polislerdendir ve geçmişinde solcu bir genci vurarak öldürdüğü kuşkusu vardır. Ama; önce açığa alınan Şuayip Müdür, sonradan solcu genci öldüren kurşunun onun silahından çıkmadığı anlaşıldığından görevine geri dönmüştür.
Dönmüştür ama; evine her dönüşünde, yemekten sonra, yatak odasına yaydığı seccadesinde dört rekât namaz kılar ve namaz sonunda da aşağıya Türkçe anlamını aldığım “istiğfar duası”nı okurmuş.
İstiğfar Duası, önceden işlenmiş tüm günahlardan dolayı pişmanlık duyulduğunda aynı günahları işlemeyeceğine ilişkin olarak Allah’a söz vermek için okunurmuş. Duayı okumadan önce boy (gusül) abdesti almak gerekirmiş.
Duanın Türkçe anlamı şu:
Ya rabbi! Bu ana gelinceye kadar benim elimden, dilimden, gözümden, kulağımdan, ayağımdan ve bilerek veya bilmeyerek meydana gelen bütün günah ve hatalarıma karşı tövbe ettim, pişman oldum. Küfür, şirk, isyan, günah ve kusur her ne türlü hâl vaki oldu ise, cümlesine tövbe ettim, pişmanlık duydum.  Bir daha yapmamaya azm-ü cezm-ü kast ettim. Sen bu tövbemi kabul eyle. Nefsime uyup, şeytana tabi olup da aynı günah ve kusurları bir daha tekrar etmeme imkân verme, Yâ Rabbi. Bir daha iman ve ikrar ediyorum ki, Peygamberlerin evveli Âdem Aleyhisselâm, ahiri ise Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm, bu ikisi arasında her ne kadar peygamber gelip geçtiyse, Bunların cümlesine inandım, iman ettim, hepsi de haktır ve gerçektir. Bütün peygamberlere, onlara gönderilmiş olan İlâhi kitaplara ve içindeki emirlere eksizsiz ve şüphesiz iman ettim, dilimle ikrar, kalbimle tasdik ediyorum ve yine iman ve ikrar ediyorum ki en son kitap Kur’ân-ı Azimüşşân ve en son Peygamber de Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm’dır.”
Yukarıdaki bilgiyi internetten indirdim. Türkçesinden sorumlu olmadığımı belirteyim.
Şimdi; şu soruyu sormadan edemiyorum:
Bu kadar basit mi?
Bu kadar kolay mı insanın işlediği büyük günahlardan arınması.
Çalacaksın, çırpacaksın, tüyü bitmemiş yetim hakkını hân-ı iştihâ ile höpürdeteceksin.
Gelsin bir istiğfar duası!
Öldüreceksin, öldürteceksin.
Gelsin bir istiğfar duası!
Suçu, günahı olmayan insanları yıllarca zindanlarda tutacaksın, tutturacaksın.
Bir istiğfar duası daha!
Bu istiğfar dusası senin tüm günahlarını sıfırlayacak.
Bu kadar basit mi gerçekten?
Hadi canım sen de!

Hasan Arslan