İSTENMEYEN MÜSLÜMAN GÖÇMENLER

ABONE OL
11:52 - 23/10/2020 11:52
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

İSTENMEYEN MÜSLÜMAN GÖÇMENLER

Göç; büyük insan kitlelerinin çeşitli nedenlerle yerlerini yurtlarını bırakarak, daha iyi yaşamayı umut ettikleri, yaşama imkânı bulacakları yerlere gitmesidir. İnsanlık tarihi göçlerden ibarettir.
Yakın tarihimizde en büyük göçler II. Dünya savaşının vahim sonucu sonrası birçok insanını yitiren Almanya, İngiltere, Fransa, Hollanda, Belçika gibi büyük, küçük Endüstri ülkelerine yönelen göçlerdir. Daha öncede 150-200 yıl öncesine gidersek Amerika’ ya, Avustralya’ya büyük ölçüde kıtasal göçler olmuştur.
İşgücü göçü Avrupa’nın Sosyal ve Kültürel Haritasını değiştirmiştir.
1970 lerin ortasında Almanya’nın resmi olarak İşgücü alımını durdurmasına rağmen Aile birleşimi ya da siyasi nedenlerle canlarını kurtarmak için gelen Sığınmacılarla birlikte şu an 1,5 Milyonu Alman vatandaşı olmak üzere 4 Milyona yakın insanımız Almanya’da yaşamaktadır. 55 yıl önce Anadolu’dan gelen bu insanlar artık dört kuşaktır bu ülkenin havasını solumakta, Almanya’yla kalkıp Almanya’yla yatmaktır.
Çağırıldıkları ülkelerin ekonomisine, refahına büyük katkı sağlayan, en ağır şartlarda çalışan bu insanların bir kısmı çocuklarının eğitimine büyük önem vermiş, çocuklarının Akademisyen, Eğitimli insanlar olmasını sağlamışlardır. Bugün Almanya’da çok sayıda Üniversite mezunu Akademisyenimiz, Gazetecilerimiz, Meslek sahibi Gencimiz, başarılı İşadamlarımız, Sanatçılarımız, Sporcularımız var.
Bu bir başarı hikâyesidir.
Türkiye’den gelen bu insanlar her şeye rağmen yine de burada kabuğunu kıramamıştır ve Alman toplumunun bir bölümü tarafından tam kabul görmemektedir?
Bundan kim suçludur? Türkiye’yi iyi yönetmeyip bizleri buralara göç etmeye mecbur kılanlar mı yoksa bizleri buralara çağırıp, çalıştıran sonrada kalsan da olur gitsen de olur demeyip ama onu Irkçılıkla, ayrımcılıkla hep hissettiren’’ Çin işkencesi’’ yapan insanlar mı?
Türkiye gibi zengin, büyük bir ülkede iş, aş ortamı sağlayamayıp vatandaşlarını el kapılarına yollayan ve onlarla yıllarca ilgilenmeyen ama kendilerini ve çevrelerini zengin eden Türk politikacılarının yatacak yeri yok.
Tüm bu Tartışmalarda bize buraya Uyum sağlayamıyorsunuz diyenler mi yoksa daha ne yapalım biz Uyum sağladık, siz bizim Uyum sağlamamızı istemiyorsunuz, birinci sınıf vatandaş olmamızı kabul etmeyen sizlersiniz diyen Türkiyeliler mi haklı?
Bu aynı Tavuk mu yumurtadan, yumurtamı tavuktan çıkar sorusuna benziyor.
PEGIDA denen Irkçı hareket artık yıllardır konuşulmayan gizli Türk-Müslüman düşmanlığının dışa vurumudur.
Bence Avrupalıların bir bölümü ülkelerindeki Refahı, Demokrasinin nimetlerini, İslam ülkelerinden gelen, farklı kültüre sahip hor gördükleri insanlarla paylaşmak istemiyor.

Dünyadaki paylaşımın ne kadar adaletsiz olduğunu hepimiz biliyoruz. Dünyada sınırlı kaynaklara sahip birçok fakir ülke var. Bunların üstüne birde doğal afetler, felaketler eklenince bu durumda göçmeyipte ne yapsın insanla Göç, kaçış, buralara yerleşme yetmiyor artık. Bir Müslüman yabancı düşmanı hareketi olan PEGIDA ya, aşırı sağcıların Yabancı düşmanı cinayetlerine baktığımız zaman gerçeklerle yüzleşiyoruz.
Göç etmek, kaçmak buralara yerleşmek yetmiyor artık.
Burada sokakta, işyerinde, evinde, kapının önünde ya da İlticacı yurdunun yolunda, avlusunda Neonaziler tarafından vurulmakta var.
Paniğe gerek yok ama bu tehlike var ve bunu kimse inkâr edemez.
Yağmurdan kaçarken doluya mı tutulduk diyor insan kendi kendine.
Burada yaşayan ve birazcık duyarlı olan Alman ya da Türk medyasını izleyen okuyan, yazan insanlarımız bu son gelişmelerden hayli endişeli.
Bizler biraz şark, birazda Akdeniz kültüründen olsa bu gibi konularda çok gururlu bir milletiz. İstenmediğin yerde yaşamak insan elem verir.
Bankada paran, altında en iyi araba olsa, en güzel evde de otursan boş artık. Ne yazar bunlar?
Son Paris’teki Katliam ve Radikal İslamcı Gruplar tarafından yapılacak kanlı her yeni Eylem bizim buradaki yaşam koşullarımızı zorlaştıracak, bizi hedef yapacaktır.
Almanların yanında bizim Müslümanlarında bugünlerde ve her zaman “Biz farklıyız” İmajı yaratan tavırlardan, davranışlardan kaçınması gerekiyor. Yabancı ve Müslüman Düşmanı Irkçılara koz vermemek gerekiyor.
Yüksek eğitim düzeyini ve çağı yakalamamız gerekiyor.
Umarız Göçmenlerden yana tavır koyan Federal Hükümet acilen kendi önlemlerini alır ve Türkiyelilerin, Arapların ya da diğer Müslümanların endişeleri öfkeye daha sonrada kendilerini ifade ya da savunma amaçlı son derece yanlış olabilecek öfkeleri şiddete dönüşmez.
Aşk ile…

Mehmet Tanlı

Günün Sözü: Eğer sevgi gerçekse ve iki insan beraber olmak istiyorsa kimse onları ayıramaz. – The Crow

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.