İSMİ KONMAMIŞ ÖZEL ORDULAR…

ABONE OL
11:51 - 23/10/2020 11:51
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

İSMİ KONMAMIŞ ÖZEL ORDULAR…

Türkiye her konuda oldugu gibi Amerika’yi örnek almaya ve onun gibi olmaya çalisiyor.

Düne kadar bizim bir beyaz sarayimiz yoktu. Çankaya’miz vardi. 

Bütçesi üzerinde abartili rakamlar söylense de elde bir kanit yok. Ancak Beyaz Sarayin bütçesinden asagi kalmayacak rakamlara ulastigi, hatta beyaz sarayin kullanim bakimindan Aksaray’dan daha basit kaldigi gidip gezenler ve bilenlerce söyleniyor. 
Bilindigi gibi Ingiltere, Fransa, Almanya gibi ülkeleri sövalyeler ve asiller, Amerika’yi tüccarlar, Türkiye’yi ise Askerler kurmustur. 

Sövalyeler Asil olmak için bu sinifa çalismislardir. Asiller ise, daha çok s oy-sop ve sinif ayrimindan yana olup, yasantilarini alt siniflar üzerinde egemenlik kurmus olmalarina borçludur. Asillerin arasinda cepheye gidenler olsa da onlar, her zaman ordu karargâhinda yer rol almislardir. Askerler ise yoksul köylü ve isçi sinifindan olusmustur. Bu sistemin amaci, Kralligin ayakta kalmasini saglamak, bilginin ehil sinifa ait bir imtiyaz olarak kullanilmasini temin etmek olmustur. 

Fransiz ihtilalini atesleyen, akil ve bilgi sahibi insanlarin isbirligi yaptiklari sokak çetelerinin bilgisizligi ve alt sinifin birikmis kini basariyi olusturmustur.  Özellikle Masonlar, Komünistler ve bir kisim okumus asiller cahil halki sömüren kiliseler ve papazlar ile mücadele etmek isterken, ihtilal sadece saraya yönelik bir hareket haline gelmistir. Fransa’da Cumhuriyet ilan edildikten sonra Saray ödenegi kesilen, devlet destegini yitiren kiliseler ve papazlar ise varliklarini 8-10 yillik dönem içinde yitirmisler, hirsizliklari ve ahlaksizliklari nedeni ile halkin itibarini kaybetmislerdir. 

Ne yazik ki Kralliklarin, asil sinifin hükümran oldugu bu düzen içinde Adalet zenginlerden yana tahakkuk eden bir unsur olmus, ya da kralin mektubu devreye girerek özel hükümler uygulanmistir.  Krallar ve Asiller, yüzyillardir kendilerini ve düzenlerini korumak için, maasli özel muhafizlar tutmuslar, Bazi dönemlerde tasra asilleri öylesine güçlenmislerdir ki, sayilari kralligi tehdit edecek rakamlara ulasmistir.  

Bugün bile, elle tutulup-gözle görülmese de, Avrupa ülkelerinin pek çogunda sinif farkinin olusturdugu bu özel yasam biçimi devam etmektedir. Türklerin ve diger ülkelerden gelen göçmenlerin hor görülmesindeki temel gerçek budur.  
Amerika’ya çesitli suçlar atilarak sürülen göçmenlerin tek sansi, sayica askerlerden çok olmalari, yerel zenginliklerin farkina vararak bunu sermaye sinifi ile isbirligi yaparak Korsanliktan Tüccarliga geçmis olmalaridir. Paranin rengi ve dili olmadigini kesfeden biraz zeki bir sinif, sadece Kizilderilileri öldürüp verimli topraklarini ele geçirmekle kalmamis, zengin madenlere de sahip olmuslardir. 

Amerika’yi kuran tüccarlarin her ne kadar amaçlari köleligi kaldirmak gibi hedefe yönelmis olsa da, Güney-Kuzey savasinin asil nedeni, Güneylilerin elinde bulunan zengin pamuk tarlalari idi. Amerikan Ekonomisi Isgalci bir Sömürü düzeni üzerine kurulmus, bunu ileriki yillarda sadece kendi kitasinda degil, diger mazlum ülkelerde de “piyonlar” kullanarak sürdürmüstür. 

Bugün Güney Amerika ülkelerinde Ispanyolca ve Portekizce yaygin bir dil olarak konusulur. Çünkü istilacilar yerli halka önce dillerini ögretmisler, ögrenmek istemeyenleri Isa askina diyerek kiliçtan geçirmisler, daha sonra da hepsini Hristiyan yapmislar, dini reddeden kabileleri de yine Isa askina diyerek kiliçtan geçirmeye devam etmislerdir.

Bizim Osmanli ise, isgal ettigi ülkelere ne dil, ne de din baskisi yapmamistir. Eger bu medeni Avrupalilarin yöntemini izlese idi bin atli akinlarda isgal ettigimiz topraklarda yasayanlar Müslüman, dilleri ise Türkçe olur, imparatorluk kolay-kolay yikilmazdi. Oysa Osmanli, isgal ettigi yerlere medeniyet götürmek adina varliginin gerçek nedeni olan Anadolu’yu unutmus, Avrupa’nin cazibesine kapilarak cami, yol, çesme, han, imaret, köprü gibi gereksinimlerini gittigi ülkelerde insa ederek, Anadolu halkini sömürmüstür. Bunda Türk asilli olmayan sultan eslerinin etkisi her zaman büyük olmustur. 

Osmanli imparatorlugunun parçalanmasindaki neden en basit anlatimi ile tarihsel bir mal kavgasidir. Anadolu topraklarinda yeryüzüne çikarilmamis zengin ve gelecegin yakiti olan yer alti zenginlikleri ve maden rezervleri bulunmaktadir. Ayrica yine saga-sola saçilmis, tarihi hazineler bakimindan -biz farkinda olmasak ta- insanlik tarihindeki bir takim gerçekleri degistirecek kadar çok kiymetli bir veri bankasi bulunmaktadir.  Üç mevsimin ayni anda yasandigi, dogal güzellikleri ve kendi kendine yetecek eko sistemi de isin içine katinca neden bu topraklari ele geçirmek ve bölüsmek istedikleri daha iyi anlasilacaktir. 

Türkiye, mevcut dogal yapisi ile kendi-kendini ve komsularini besleyecek kadar zengin bir toprak yapisina,  tahil verimliligine, hayvan besiciligine uygun bir ülkedir. Ancak ne yazik ki bize uygulanan kotalar yüzünden ekim alanlarimiz bile daraltilmistir.  Mevcut politikacilarin bu gerçekleri bilmediklerine inanmiyorum. 

Maalesef günümüz politikacilari arasinda Prof. Dr. Haydar Bas disinda hiç kimse bu gerçekleri dile getiremiyor. Sayin Haydar Bas’in eserleri ise ancak okuryazar insanlara hitap ettigi için genis halk kitlelerine ulasamamistir. Daha basit anlatim yöntemleri yerine bilimsel metotlari seçmis olmasi, seçim vaatlerinin abartili bulunmasi, onunda maalesef TBMM. Kürsüsünden sesini duyurmasina engel olmustur. 

Bugün Türkiye’nin elinde kalan tek deger; bozulmamis disiplini, satilmamis ilkeleri, vaz geçmedigi Atatürk Milliyetçiligi ile Türk Ordusu’dur.  Gerek egitim kurumlarinin, gerekse yenilikçi bati dünyasini takip eden ortak akli ile yetistirmekte oldugu subaylari, geride biraktigi sehitleri, her Türk gencinin kosa, kosa gittigi vatan savunmasi konusundaki kararliligi ile para ile kurulmus hiçbir ülkenin ordusuna benzememektedir. Dünyanin en büyük süper gücü olan Amerikan ordusunda bile öz be öz bir Amerikan ordusu yoktur. Dünyanin her yerindeki operasyonlara gönderilen, rambo filmlerinden özendigimiz birlikler “Ihale” ile satin alinmis özel ordulardir.  Amerika’da her isteyenin bir Tank bile alabilmesinin nedeni de bu özel ordulardir. 

Maalesef Türk hükümeti, Amerika’yi taklit edeyim derken, Terör olaylarinin yasandigi bölgelere sevk ettigi, özel kolluk kuvvetlerini bu bölgelerde hangi amaçla egittigini, gelecekte bu kuvvetlerin hangi amaçla kullanilacagini, bu birlikler üzerindeki komuta yetkisinin sinirsizligini Dünya’ya açiklayamamaktadir.  

Korkarim, Orta dogu batakligina çekilmek istenmemizin altinda bu “Özel ordulari” imal edip pazarlayanlarin ve dolayisi ile ülkemizde bolca bulunan silah ve mühimmatlari satanlarin parmagi var. 

Umariz, Türkiye’de de birilerinin özel ordulari kurulmamistir. 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.