İSLÂM’DA KADIN

ABONE OL
11:46 - 23/10/2020 11:46
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

İSLÂM’DA KADIN

Türk Eğitim Derneği’nin 12. Semineri; Dr.Sonia Cihangir’in Sunumuyla (I)

Türk Eğitim Derneği her sene organize ettiği seminerlerin 12.sini Dr. Sonia Cihangir’in sunumuyla gerçekleştirdi. Katılımcıların yüksek olduğu seminer Türk Eğitim Derneği’nin salonunda yapıldı ve  3 gün sürdü. “İslâm’da Kadın, Kur’an İslâm’ın Tek Kaynağıdır, İslâm Âlemi Niçin Perişandır.” Konularının işlendiği seminerleri  bay-bayan katılımcılar ilgi ile izledi. Soru ve cevaplarla detaylandırılan  ve 3 gün süren seminerlerin özetini sizlerle paylaşmak istedim.  

İSLÂM’DA KADIN

“İlimle uğraşan akademisyenler olarak, bize gelen sorulara fetva verirken Kur’an metnine bakarak vermediğimizi farkettim. Şu imam şöyle demiş ya da bu mezhebe göre böyledir, demek kolayımıza geliyor galiba. Fetvaların %80’i böyledir. Bunu fark ettiğimde, benim için bir devrim oldu. Kur’an’ı okumaya ve soruların cevabını orada aramaya başladım ve ilk kitabımı yazdım. Özgür Dinin Esiri: Kadın 
Yozlaşan dinlerin hepsinde, ister Yahudilik olsun, ister Hristiyanlık olsun, ister Zerdüştlük olsun kadını aşağılama vardır. Bir din bozulmak isteniyorsa kadını aşağılayarak işe başlanır. Bunu da dinciler yapar. Yani din satan insanlar yapar, dindarlar değil.
Tartışmalı birkaç konudan örnek vermek istiyorum. İnsan fıtratına, aklına, vicdanına aykırı olan ama dinde olduğu söylenen konulardan bazılarına değinmek istiyorum. 

Evlatlık edinilen çocukla evlenilebilmesi 
Bu konu insan fıtratına ve aklına terstir. Yıllarca baba bildiği insanın kendisine namahrem olması mümkün değildir. Bazı ilim adamlarının, onlarla evlenebilineceği sonucuna vardıkları bir ayet var, yanlış çevirilmiş bir ayet bu. Aslında ayet diyor ki, “Evlatlık edindiğiniz kızlar sizin evinizdeki kadınlar gibidir.“ Yani evlad edinerek evde büyüttüğünüz kız çocuğukardeş, hala, teyze gibidir.

Kadınların evlilik yaşı
Kur’an’da belağat yaşı ve reşitlik yaşı vardır. Belağat cinsel anlamda bir ergenlik yaşına gelmektir. Her baliğ reşit olmaz. Reşit olmak için kendi hak ve görevlerini iyi bilir bir durumda olması gerekir. Reşitlik yaşı evlilik yaşı olarak açık bir şekilde belirtilmiştir. Reşit olmak kişinin kendi hakkını savunabilecek yaşta olması demektir. Evlenmenin amacı sadece cinsellik değildir. Evlilik olabilmesi için çocukları eğitebilecek, ona anne baba olabilecek belli birikimin olması gerekir. Nisa Suresi 6. ayette yetimlere hakkını verin, diye bahseder. Ayet onlara, “Yetimleri nikah çağına gelinceye kadar deneyin ve onlarda bir reşitlik gördüğünüz zaman kendilerine mallarını verin” der. Dolayısıyla ayet evlenme yaşı olarak reşitlik yaşını şart koşmaktadır. Büluğ yaşını değil. 

Kur’an’da çok eşlilik
Kur’an’da çok eşlilik yoktur, ancak Kur’an çok eşlilik konusunu işler. Aynı şekilde Kur’an köleliğe de sıcak bakmaz, ancak kölelik konusunu işler. Çünkü bu konular toplumun konusudur. Tarihi bir gerçek olarak Kur’an’a yansımıştır. Nisa Suresi 3. ayette, ”Yetimler hakkında haksızlık yapmaktan korkarsanız, temiz ve yararlı bulduğunuz kadınları (yetimlerin annelerini) ilişer,üçer, dörder; eğer adil davranamamaktan lorkarsanız birer birer evlendirin veya sözleşme altına alın. İşte bu, böbürlenmemeniz için daha uygundur.” der. 
Nisa Suresi’nin 129’uncu ayetinde de Allah; ”Kadınlar arasında adaleti sağlamaya gayret etsenizde asla güç yetiremezsiniz. Bu nedenle, tamamıyla birisine meylederek, diğerini mualakta bırakmayın. Eğert ıslah edip sakınırsanız, şüphesiz Allah Gafur/bağışlayandır, Rahîm /bol merhametlidir.” diyerek çok evliliği yasaklamıştır.
 
Kadınların dövülmesi
Nisa Suresi’nin 34. ayeti kadınları dövün diye çevirilmiştir. Dövülecek kadın “nüşuza” uymamalarından endişe edilen kadınlardır. Klasik çevirilerde “Önce öğüt verin, sonra yataklarınızı ayırın, sonra da dövün“ diye yazar. Aslında ayette dövün diye tercüme edilen bölüm “uzaklaştırın“ dîye çevirilmeliydi. Sıralamaya bakılırsa üçüncü sırada gelen cezanın daha ağır olması gerekir. Yatakları ayırmak zaten büyük bir psikolojik baskıdır. Ayrıca devamındaki ayetlerde Kur’an topluma görev veriyor sorunu çözmek için. Ayet, ailelerinden birer hakem getirilmesini istiyor. Buradan da kadının evden uzaklaştırıldığını anlıyoruz. Evden uzaklaşmış ki toplum bundan haberdar. Yoksa “dövün ya da hafifçe dövün“ olsa toplum bunu nereden bilecek? Sonra dövme işi had/ceza uygulamasıdır, daha suç oluşmadan  ihtimaller üzerine ceza mı verilir. Ceza uygulamasını da kamu otoritesi yapar, şahıslar değil.
Bütün dinler toplumu reforme etmek için gelmiştir. Oysa o toplum kadını zaten dövüyordu, Kur’an’da kadını dövün derse, burada Kur’an’ın devrimciliği nerede kalır? 
Ayetin doğru çevirisi şöyle olmalıdır: “Allah’ın her birine farklı özellikler vermesinden ve mallarından nafa verdiklerinden erkekler kadınların gözeticileridir. Evlilik için salihat/uygun kadınlar, aile düzenine uyan ve ve Allah’ın koruduğu mahremiyeti koruyanlardır. (Bu yasalara nuşuz yapmaları/ uymaları konusunda endişe ederseniz, onlara nasihatte bulunun, sonra (kâr etmezse) yataklarınızı ayırın(o da olmadıysa) kendilerini uzaklaştırın. Size itaat ederlerse onlara karşı başka yol aramayın. Şüphesiz, Allah Aliy/yücedir, Kebîr büyüktür.”

Boşanma
Kuran, evlilliği devam ettirmek istemeyen kadına boşama hakkı verir. Mehir alacağı kocasına “Ben seninle şimdiye kadar yaşadım, mehirin şu kadarını istemiyorum ya da hepsini istemiyorum“ demesini isteyerek, boşanma hakkını kullanmasını ister. Boşanma ile ilgili hukuku düzenleyen ayetler; Bakara Suresi’nin 227-241. , Talak Suresi’nin1-8 ve de Nisa Suresi’nin 35. Ayetleridir. Bu ayetleri birlikte düşünmek gerekir. 
Erkeğe de üç aşamalı boşama işlemi gerçekleştirdikten sonra ona da boşama hakkı verir. Yani, erkeğin bir seferinde, üç kere boş ol demesiyle boşanma gerçekleşmez. 3 değil 300 bin kere de söylese yine Kur’an bu söyleme onay vermez. Allah diyor ki, sen “boş ol boş ol” diye boşanmayı diline doladın, ya bir daha boşanmayı diline dolama ya da sonucuna katlan. Fasılalarla 3 kere boşadığın o kadınla, artık bir başkasıyla evlenmeden evlenemezsin. Nisa Suresi 35. ayeti göz ardı ederek boşanma işi zaten gerçekleşmez. Bu ayette örfe göre boşanmanın gerçekleşmesi istenir. Köyün veya mahallenin ileri gelenleri boşanma işinde yetkilidirler. Günümüzde bu yetki mahkemelerindir.  

Devam edecek 

Rüştü Kam

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.