İSLAMA DÜŞMANLIK, SİLAHLANMAYA YATIRIM

ABONE OL
18:52 - 01/10/2020 18:52
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

İslam’a düşmanlık, Irkçılığa, silahlanmaya yatırım.
Avrupa’da gelişen ırkçı saldırılar her geçen yıl artıyor. Irkçı örgütler içerisinde istihbarat elmaları çıkıyor. Avrupa’da ırkçı gelişmelere göz yumduğu yüksek sesle dile getiriliyor. Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri ABD, AB, Rusya ve Çin tarafından silahlandırılıyor.

Avrupa’da ırkçılık tırmanıyor:
Almanya, Norveç, İtalya, Fransa, İspanya ve diğer Avrupa ülkelerinde ırkçı saldırılar artıyor. Avrupa`da bu kargaşa ile „krize” can suyumu taşımak isteniyor? Irkçı partilerin “yabancıları” seçim malzemesi olarak hedef tahtası haline getirerek ırkçılığı mı körüklüyorlar? Küresel şirketler geçen yıllara oranla daha fazla kar ederek sevinç çığlıkları atıyorlar. Bu ülkelerde kriz aldatmacası ile sosyal- siyasal haklar gasp ediliyor. Bundan en çok etkilenen de ülkelerin yoksulları.

Avrupa ne durumda?
Avrupa’nın terörle mücadele kurumu Europol’un açıklamalarından yola çıkarsak; Avrupa`da İslam fobisinin canlı tutulduğunu görüyoruz. Yabancılar arasında “artık buralarda yaşanmaz” düşüncesi yaygınlaşıyor. Irkçı saldırıların amacı da yabancılar arasında bu algıyı yaratmak değil mi? Neden! Irkçı partiler kapatılmıyor? Neden! Eğitme, sağlığa, uyuma ayrılmayan bütçeler silahlanmaya ayrılıyor?

Avrupa’da asıl güçlenen ırkçılık mı?
Europol açıklamalarından: 2010′daki 249 saldırıdan sadece 3′ünü ‘İslamcı’ olarak nitelendirilen örgütlerin gerçekleştirdiği belirtiliyor. Europol, 2009 ve 2010 raporlarında Avrupa’da yıl boyunca sadece bir “İslami” terör vakası kayıtlara geçirdi. Rapora devam edelim: 249 eylemin sadece 3′ü “İslamcı” teröristler tarafından yapıldığı belirtilirken, ayrılıkçı gruplarca 160, sol ve anarşist gruplar ise 45 saldırı gerçekleştirdiğini açıkladılar. “İslamcı” terör şüphesi ile ilgili tutuklananların sayısı ise 179. Ayrılıkçı saldırıların en çok yaşandığı ülkeleri, Fransa (84) ve İspanya’da (90) olarak belirlendi. Ayrılıkçı terör eylemlerinde 349 kişi tutuklandı.

Yoksul ülkelerde en büyük yatırım silaha
Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü (SUBAE) küresel silah ticaretiyle ilgili 2011 yılı raporunu yayınladı. Rapora göre, dünyada silah ithalatına yapılan harcamalar, 2007-2011 yılları arasında, bir önceki 5 yıllık döneme göre yüzde 24 arttı. İthalatın yüzde 44’ünü Asya ülkeleri gerçekleştirirken, Ortadoğu ülkeleri için yüzde 17, Amerika ülkeleri için yüzde 11 ve Afrika için yüzde 9 oldu.

ABD ve AB’nin diktatörler etrafında ateş dansı.
İran’dan Şah’ı, Irak’tan Saddam’ı, Mısır’dan Mübarek ve diğer ülke diktatörleri; Kaddafi, Zeynel Abidin Bin Ali özgürlük ve bağımsızlık adına gönderilirken o diktatörleri “mumla arattıracak” yeni diktatörlere ülkeler teslim edilmedi mi? Sudi Arabistan, Yemen, Katar, Bahreyn’de diktatörlerin sırtını sıvazlayarak, korku salarak, silah satarak yedeklerinde tutmuyorlar mı?

Tek kale maç
Dünyada genelinde silaha harcamayı yüzde 10’u ile Hindistan yaptı. Hindistan’ı, dünya silah ithalat miktarının tek başına yüzde 6’sını, Güney Kore ve yüzde 5’ini oluşturan Pakistan takip ediyor. Bu ülkelerin halkları açlıkla savaşla inim inim inlediklerine tanıklık ediyoruz.
Özgürleştirme aldatmacası ile silahlandırma:
Suudi Arabistan, son yirmi yıldaki en büyük silah alımını yapıyor. S. Arabistan’ı Mısır ve Tunus takip ediyor. Suriye silah alımlarını önceki yıllara göre altı kat artırdı.
Silahlandır, savaştır, kan dök; cukkalar cebe
Rapora göre: 2007-2011 yılları arısında en çok silah ihraç eden ülkeler sırasıyla; ABD, Rusya, Almanya, Fransa ve İngiltere oldu. Çin satışlarını yüzde 95 artırdı.

ABD, AB ve caz arkadaşlarının yüzsüzlüğü
Ortadoğu’yu ve Kuzey Afrika’yı NATO, Birleşmiş milletler gölgesinde özgürlük adına kan gölüne çevirenler size tanıdık gelmiyor mu? Müslüman ülkeleri silahlandırarak, ABD ve AB ülkelerinde „İslam fobisi” yayanlar sizlere tanıdık geliyor mu? Silah tüccarları; ABD, Rusya, Almanya, Fransa ve İngiltere, Çin kendi silah üreten fabrikalarındaki işçilere karşı ne kadar özgürlükçü? Ortadoğu’yu ve Kuzey Afrika’yı özgürleştirmekten söz edenler yeni yetme diktatörlere saltanat hazırlayarak, yeni işbirlikçilerini tahta çıkarmıyorlar mı?

Bize düşen:
Bütün bu oyunları boşa çıkararak, tüm dünya yoksulları ile; din, dil, mezhep, ırk, renk ayrımı yapmadan, sömürüye, ayrışmaya, savaşlara, işgallere karşı insanca yaşanılır bir dünya için birlik olmalıyız.

Hadi hayırlısı…

Ali Gültekin

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.