IRAK’TA BİLİM ADAMI KATLİAMI

ABONE OL
19:02 - 01/10/2020 19:02
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Yani çağdaş entelektüel soykırım!

Karanlıklara gönülmüş, özenle gizlenmiş, unutturulmuş bazı gerçekleri hatırlatmak, açığa çıkarmak, tüm çarpıcılığı ile ortaya sermek en yalın insani sorumluluklarımızdan biridir.

Unutkanlığın bu kadar yaygın olduğu, hafızaların hemen siliniverdiği, en acı insan hikayelerinin birkaç gün içinde kanıksandığı zamanlarda bunu yapabilmek bizi dengede tutan, diri tutan belki de tek gerçektir.

Savaşların işgallerin, enerji kavgalarının, iktidar mücadelelerinin ötesinde bir ülkenin hafızasının silinmesi amacıyla yürütülen sistematik bir soykırımı ele almış o ülkenin “beyin ölümü”nün nasıl gerçekleştirildiği iyi bilinmelidir. Herkesin sustuğu, önemsemediği böyle bir olayın Türkiye ya da bir başka ülkede yaşanmasının nasıl bir travma olabileceğini kimse nedense dile getirmiyor, getiremiyor.

CIA mensubu John Kiriakou, o günlerde, Onlara öyle işkence yaptık ki Allah’ı gördüler şeklinde tüyler ürperten cümleleri rahatlıkla söylerken, hiçbir ciddi karşılık bulmazken, hala insan gibi yaşamaya devam edebilirken susmak mümkün müydü? Irakta yayınlanan bir gazete, 10 Eylül 2007 tarihli nüshasında o CIA mensubunun itiraflarından çok daha dehşet verici gerçeği ortaya sermişti. Yüzlerce aydının, akademisyenin, din adamının, bilim adamının nasıl öldürüldüğünü, kaçırıldığını, yok edildiğini…

Gazeteye göre bilim adamları öldürülüyordu, bu ölümlerden İsrail istihbarat servis Mossad ve ABD Savunma Bakanlığı Pentagon sorumluydu. Ölümler, tıpkı işkenceler gibi, sistematik bir şekilde gerçekleşti. Bazıları nükleer fizikçi olan bu insanlar, ABD ve İsrail’le işbirliği yapmadığı için ya da aynı ülkeler için tehdit görüldüğünden öldürüldü. Bilim adamlarının bir ülkede öldürülmesi nasıl bir travmaya neden olur, diye düşünmek gerekir. Dünyada böyle bir olay daha önce yaşanmış mıydı? Bu tür bir aydın soykırımı yaşanmış mıydı?

Bazıları fizikçi, bazıları tarihçi, bazıları hukukçu, bazıları edebiyatçı, bazıları tıpçı, bazıları sanat tarihçisi, bazıları ilahiyatçı… Onlarca insan, eğitimci, bilim adamı.. Hepsi öldürüldü, öldürülüyor! Bazıları kafasına sıkılan tek kurşunla, bazıları işkence ile. Bazıları evlerinde, bazıları fakültelerinde, bazıları sokakta, bazıları Ebu Gureyb gibi işkence merkezlerinde, bazıları ise bilinmeyen yerlerde…

BM rakamlarına göre Irak yüksek eğitim kurumlarının yüzde 84’ü yakıldı, soyuldu, yıkıldı. Peki kim/kimler yaptı bunu? Hangi güçler bir ülkenin hafızasını bu şekilde silmek ister, ne amaçla yapar bunu?

Iraklı yazar Layla Anvar’ın, konuyla ilgili yazısı her şeyi açıklıyor.
İlk zamanlar, suikastleri, “Irak halkından intikam almak” için Baasçıların ve El Kaide’nin yaptığı söyleniyordu. Irak yönetiminin resmi tezi buydu. 150 bin paralı asker ve istihbaratçının kol gezdiği ülkede oklar ABD istihbaratının işaret ediyordu. Anvar’ın araştırmasına göre Irak’ta 3 bin civarında aydın, bilim adamı, araştırmacı, doktor2003 yılında, yani işgal yılında Irak’ta 45 bin bilim adamı var. Bugün bu 45 bin kişiden kimse kalmadı. Bazıları öldürüldü, bazıları ülkeden kaçtı ya da kaçırıldı öldürüldü. Binlercesi ülkeden kaçtı, çok sayıda insan kayıp…

İşgali planlayanların, 1991’den beri hazırladıkları listede adı geçen bilim adamlarını birer birer ortadan kaldırdığı, bunun için Irak içinde çok farklı kesimleri kullandığı artık bilinen bir gerçek.

Peki ya örtülü işgal altında olan Türkiye’de yapılanlar ne diyeceksiniz ki?

Dönemsel olarak Türkiye’nin aydınlık simalarının suikastlerle ortadan kaldırılması, ABD CIA operasyonu değil miydi?

Çeşitli iddialarla tutsak edilenler. Ya da etkisizleştirilenler…Halkı aydınlatmaları bilinçlendirmeleri önlenen aydınlar nerde, ne yapıyor?

Biat eden maaşlı işbirlikçilerin ABD, İngiltere aleyhine tek kelime ettiklerini duydunuz mu işittiniz mi?

Karşı çıkanların başlarına gelmeyen kalmıyor.

Düşünelim sorgulayalım ama artık ayrıntılarla ayrışmayalım. Temel konularda birleşelim. Unutmayalım ki; Bilinçli birliktelik amaca ulaştırır.

GünüN SöZü: Bölünüp parçalananların cılız sesleri ile vampirler korkmaz.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.