İNTERNET SUÇLARI!

ABONE OL
19:03 - 01/10/2020 19:03
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

İnternet üzerinden işlenen suçlar artıyor. Birçok kişi ve kurumun internet sitesi hackleniyor.

Konuyla ilgi kamuoyunda çok sorular var.
İnternet üzerinden yapılan ve cinayetlerin, intiharların dahi önünü açabilen saldırılar ve kişilik hakları ihlalleri neden önlenemiyor? Bilişim suçlarıyla ilgili Türkiye’nin hukuki yapılanması yeterli mi? Vatandaşlar sanal alemde yaşadıkları bu tür mağduriyetler karşısında ne yapmalı? Batı ülkelerinde benzer sorunlar nasıl çözülüyor?

İşin hukuki tespit kısmında büyük zorluklar var. Hakaret içeren video yükledi diye Youtube’un içeriğine ulaşılamıyor. Bir çok hakaret davası var ama kimlikler tespit edilemiyor. Sorun sadece siteye zarar vermek sorunu değil. Burada sitenin hacklenip nefret söylemi içeriğinin siteye konması var. Ama işin bir de tespit sorunu var. O siteyi kim değiştiriyor, ilgili videoyu Dailymotion’a kim yüklüyor?

Türkiye’de de konuyla ilgili yasal düzenlemeler var. Denetleme ve kişilerin tespit aşamasında sorun var. Sorun tespit edildikten sonra bu maddelerin uygulanması mümkün. Türkiye, uluslararası alanda Avrupa Konseyi’nin siber suçlar sözleşmesine taraf değildir. Türkiye’de erişime engelleme politikası vardır.

5651 sayılı internet suçlarını düzenleyen kanuna dayanılarak erişime engelleme kararı veriliyor. 9. madde; kişilik haklarının ihlali durumunda uygulamaya ilişkin madde. Ancak uygulamada kişilik haklarına saldırı gerekçesiyle Medeni Kanun’a dayanılarak da erişim ihlali kararı alınabiliyor. Maddeye göre; kişi önce benimle ilgili şunlar var, kaldırılsın talebiyle siteye başvurur. Site sorumluları kaldırmazsa Savcılığa başvurur. Mahkemeler; 9. madde yerine Medeni Kanun’u uyguluyor.

Kanunda öncelikle uyar kaldır mekanizması var. Şayet yayınla ilgili bilgi varsa siteye başvurulabilir olmazsa Savcılığa başvurulabilir. Medeni kanun üzerinden de dava açılması mümkün. Sonuçta mahkeme düzelt ya da kaldır der.

Bu sorunu yaşadığınız sitenin Türkiye’de temsilciği yoksa TİB iletişim engelleme kararı verebiliyor. Ama TİB idari bir kurum. Youtube gibi dünyaca kullanılan bir siteyi kapattığınızda bu anlamsız olabiliyor. Böyle durumlarda TİB’e başvuru yapılabilir.

İnternetin doğası gereği kontrol altına alınamıyor. Bu konuda internet sitelerinin erişimini engelleme son çare olmalı. Sadece hatalı içeriğin kaldırılması veya ilgili sayfa kaldırılabilir. İnternet’in daha özgür kullanılması gerekir. Her internet sitesinin temsilciliği, bir editörü vardır. O sitenin sorumlusuna ulaşılamıyorsa o zaman sayfanın kapatılması gerekir.

Yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç var. 5651 sayılı kanun, internetin ruhuna, özüne uygun nitelik taşımamaktadır. Yasaklayarak çözüm üretilemez.. Ana fikir sansür olmamalıdır.

Eğer site uluslararası bir siteyse o da ciddi bir sorun. Bizdeki kanunlarla oradaki kanunlar aynı değil. Bunun dışında kimlik tespiti sorunu yaşanıyor. O sorunun aşılması zor. İnternet üzerinden kimliği saklamak mümkün. Uluslararası kimlik tespiti ayrı bir sorun. Çok önemli konularda, kaçakçılık, çocuk pornosu gibi uluslararası hukuk devreye giriyor.

Bir sorunla karşılaşıldığında o bilgi yayılmışsa bütün sitelere ayrı yarı başvurmak gerekiyor. İnternet çok hızlı değişen, kaygan bir zemin. Avrupa’da da benzer bir durum var. Şu an için internetin bazı sorunlarını çözmek mümkün değil. Avrupa ülkeleri kimliği saklama konusunda biraz farklı yaklaşım içindedir. Kullanıcıların kimliklerini saklamasına imkan veriyor, bunun toplumsal bir fayda olduğunu düşünüyorlar. İnternetteki sorunların kolay bir çözümü yoktur. Bu bir geçiş dönemi, artıları ve eksileri var, ne olacağı ileride netleşecektir. Bu gelişmenin önüne de geçilemez. Yine; sorunları tek bir ülkede çözmek mümkün değildir.

İnternet kontrolsüz bir mecra, belli bir kaos yaratıyor.
Hukuksal düzenlemeler, yeni teknolojiye ayak uydurmalıdır. Düzenleme yapılmalı ama sansür yoluna gidilmemelidir. Bu internetin ruhuna aykırıdır. Youtube’a erişimi engellenebilir ama söz konusu zararlı yanını oradan kaldırıp yayına devam etmek mümkün. Böylelikle insanların kişilik haklarını da engelliyorlar. Bu, bir zararlı kitap için bütün kütüphaneyi demirlemeye ve kimseyi sokmamaya benziyor.

İnternete hala yazılı basın gözüyle bakılıyor. İnternet böyle bir şey değil, internetle ilgili bilgisizliğin çözülmesi lazımdır.
Bilişim hukuku gelişiyor ve sorun da zamanla çözülecektir..

GüNüN SöZü: Fazla gurur da, aşırı mütevazilik de zararlıdır. Ölçülü ol.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.