İNSAN OLMAK

ABONE OL
17:59 - 01/10/2020 17:59
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Frankfurt’ta sabah vakti özel bir nedenle gittiğim şehir merkezinde, dükkanların açılmasını beklemek için, araç girmeyen bölgede dolaşırken, insan olmanın gerçek ve yalın örneğine tanık oldum.

İçime bir duygusal ferahlık yanında inceden bir sızı yayıldı.

Almanya’da ”Obdachlos” diye adlandırılan sokakta yaşayan insanlar vardır.
Kiminin gerçekten evi yoktur.

Çoğunlukla   kapalı yerlerde yaşamayı özgürlüklerini kısıtlanması olarak gördükleri için sokakta yaşamayı bir yaşam felsefesi olarak görürler.

Yazları yerlere karton sererek, soğuk havalarda ise büyük mağazaların sıcak havasını dışarıya gönderdiği mazgallar üzerine serdikleri şilteler üzerinde yatarak uyumaya çalışırlar.

Caddenin ortasında bir erkek ve bir kadın yanlarında yatan köpekleri üşüdüğü için ikisi birden üzerlerindeki örtülerle telaşla köpeği sarmalamaya çalışmaları öyle yazıyla, sözle anlatılacak gibi değildi.

Sabahın erken saatlerinde işine giden insanlar çabuk çabuk gelip geçerlerken çok azı bu olayın farkındaydılar. Belki onlar için bu gibi şeyler normal sayılıyordu.
Bense orada çakıldım kaldım.
Benim orada ilgiyle, kadın ve erkeğin çabalarına odaklanıp kalmam, kadınının ilgisini çekmiş olacak ki; ”o kadar kötü değil, biraz rahatsızlığı var” diye beni sakinleştirmeye çalışmasına yanıt veremedim.

Benim ülkemde yavru köpeklerin patilerini kesiyorlar
Köpeklerini arabasının arkasına bağlayarak yerlerde sürüyerek götürüyorlar
Damperli kamyonlar, taksiler yollardaki kedi ve köpekleri kasıtlı olarak katlediyorlar
Bazı belediyeler hayvanları çöp kamyonlarında, verdikleri etlerle zehirleyerek öldürüyorlar
Şehirli aileler geldikleri yazlıkta çocuklarının süslü ev köpeklerini yaz bitiminde orada bırakarak soğuğa, sokağa alışık olmadıkları için bile bile ölüme terk ediyorlar
Hatta, sokak köpeklerine, kedilerine yemek- su veren komşularla, hayvan severlerle kavga ediyorlar…

Ama burada belki de akşam kendi karınlarını bile doyurmamış, sokağı mekân edinmiş iki insan köpeklerini mutlaka doyurmuşlardır.
Hiçbir beklentileri olmayan bu insanların yanlarında yoldaş saydıkları köpeğe karşı tutumları ülkemde unutulan ”insan olma” kavramının varlığını kanıtlıyordu.

Asıl dikkatimi çeken gerek kadın olsun gerekse de erkek olsun köpeklerine insanların acımalarını ve onlardan yararlanmak gibi en küçük davranışlardan uzak oluşlarıydı.

Benim ülkemde 16 milyon yoksul insan gittikçe açlık sınırında olması, iktidardaki AKP’nin insanları yoksullaştırarak bir sadaka toplumu oluşturup, sosyal bir hukuk devletinde bu yurttaşlara vereceği katkının çok altında bir miktarda vererek oy devşirmesinin ayıbı utancı bu muhtaç insanların değil, bu insanlık dışı uygulamayı yapanlarındır…

Siyasiler İnsan olmayı hak etmeleri için halkını yoksullukla terbiye ederken, kendileri saraylarda, köşklerde yaşamayı itibar dedikleri boş sözle kapatmaktan vazgeçmeleri ile olur.

Çocuğuna bir pantolon alamadığı için intihar eden bir baba
İşsiz kaldığı için kendini yakan bir genç
Maaşlarını alamadıkları, tahtakuruların, kanlarını emdikleri, yasal yoldan değil vergi kaçırmak için elden maaş verenlere, can güvenliği olmadığı için her gün ölenlerden olmamak için protesto eden işçileri dayakla, işkenceyle susturmak, üstelik onları hapsetmek hangi insanlıkla bağdaşır?

Bir devletin itibarlı olması, cumhurbaşkanının onlarca lüks uçaklarla uçması
Eşinin on bin Dolarlık çantayla poz vermesiyle kazanılmaz.

Hele, tepe tepe kullandığınız dinde; ”Komşusu açken tok yatan bizden değildir!” buyruğuna rağmen sofranızda halkın adını duymadığı yemeklerle şaşalı yaşantınızla hangi itibardan bahsediyorsunuz?

İnsan olmak; insanları sevmek, onları mutlu etmek, ayırımcı olmamaktır.
İnsanlık kindarlık değil;
Sevgidir, paylaşmaktır, dürüstlüktür…

Yıldız AKALIN

 

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.