0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Yanıtlaması da kolay, açıklaması da bu sorunun.

Bakın size günlük bir gazeteden, içeriğiyle birlikte, iki haber başlığı veriyorum.

İlki şu:

“SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu)’yi batırdılar.”

17 yıllık yönetimlerinin sonucudur bu.

Bu kurumun geçen yıldaki görev zararı 22 900 000 000, yazıyla; yirmiki milyar dokuzyüz milyon TL imiş.

Bu görev zararı bu yılın ilk yarısında 35 400 000 000, yazıyla; otuzbeş milyar dörtyüz milyon TL ye yükselmiş.

Salt bu rakam; ülkenin bunların yönetiminde ekonomik olarak tam göstergesidir.

Gün gelecek, korkarım bu kurum çalışana ve emekliye aylıklarını ödeyemez duruma düşecek.

Onlar da farkındalar ki; kuruma, yardım adı altında, hazineden vira para pompalıyorlar.

Geçen yıl kuruma hazineden yapılan yardım 29 100 000 000, yazıyla; yirmidokuz milyar yüz milyon liradan, bu yılın ilk yarısında 48 200 000 000, yazıyla; kırksekiz milyar ikiyüz milyon liraya fırlamış.

Kurum sürekli bütçe açığı veriyor. Bu açık; 2016 yılında 20,6 milyar, 2017 yılında 24,1 milyar, 2018 yılında 34 milyar TL olmuş. 2019 yılı sonunda beklenen açık 47,6 milyar TL.

Buna dayanabilir mi SGK?

Gün gelecek, “Dama!” diyecek.

İkici haber başlığı, içeriğiyle şu:

“25 bin kişiden biri intihar ediyor.”

İntiharların önde gelen nedeni geçim sıkıntısı.

Geçen yıl, resmî verilere göre, 3 161, yazıyla; üçbin yüzaltmışbir kişi kıymış kendi canına.

Bu rakam; haber başlığındaki ortalamaya denk geliyormuş.

760 kadın kıyarken canına, erkeklerde bu sayı 2 380, 2018 in verilerine göre.

2016 yurttaşımızın intihar nedeni bilinmiyor.

Hastalık nedeniyle 677 insanımız kıymış kendi canına.

İkinci sırasında intihar nedeninin geçim sıkıntısı yer alıyor.

Aile içindeki geçimsizliğin neden olduğu intiharlar da var.

15 yaş ve altında 69 çocuğumuz son vermiş yaşamına.

15-19 yaşları arasında 304 çocuğumuz da daha fazla dayanamamışlar içinde bulundukları duruma.

Biliyorum. Çok iç karartıcı bir yazı oldu bu yazı.

Bu haberleri okuyunca benim de içim karardı.

Hem ilk hem ikinci haberden çıkan sonuç şudur: Bu kifayetsiz muktedirlerin yönetimi insanların canına tak etti.

İşsizlik oranı %15 dolayında. Bu; buzdağının suyun üstünde kalan yanı.

Bir umut ışığı da yok.

İnsanlar salt paralarını kaybetmekle kalmadılar.

İçine düştükleri durum onlara arkadaşlarını da kaybettirdi.

İşlerini kaybedince uğradıkları yıkımdan da büyük bir yıkım oldu arkadaşlarının onlara sırt çevirmeleri.

Son aşamada cesaretlerini de yitirdiler.

Cesaret yitimi her şeyin yitimi anlamına gelir bir inan için.

Bu; her şeyini yitirme durumu, sonuçta onları yaşamlarını sonlandırma kararına götürdü ne yazık ki!

İnsanlar bunların yaptıklarına bakarak ne yapacaklarını da gördüler.

Bu gördükleri hiç de iç açıcı şeyler değildi doğaldır.

Ekrem İmamoğlu’nun kazanmasının, Binali Erdoğan’ın kaybetmesinin nedeni budur.

Dayanma gücü kalmayan yurdum insanı “Her şey çok güzel olacak!” sözü verene inandı bu kez.