0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Güçlü Türkiye’ye doğru ilerliyorlarmış! Ülke iyi yönetiliyormuş. Açılıma devam edeceklermiş. Demokrasi ve özgürlük standartı yükseltilecekmiş, Ekonomik krizden etkilenmemişiz. Çeteler temizleniyormuş. Hukuk işliyormuş.

Muşlar, muşlar! Halk ise ya bunlar hangi dilden konuşuyor diyor ama dinleyen kim?

Ülkeyi yönetenler öyle diyor. Sırça köşklerinde villalarında Türkiye’ye öyle bakıyorlar. Washington, Pentagon, Brüksel, Vatikan’dan gelen emirnameler öyle diyor.

Özel kuryeler; CIA, İngiliz MI5 ajanlarının Anadolu sathi mahallinde edindikleri izlenim öyle. ABD-İngiliz kaynaklı maaşlı gazetecisi, bürokratı, akademisyeni öyle diyor.

2009 yılı sona ererken, insanların geride kalan yılda en çok neye sevindiklerini, neye üzüldüklerini, neye şaşırdıklarını ve 2010 yılındaki beklentilerini herkes kendine göre yorumluyor, yorumlayacak.

Kimisi için geçim, kimisi için açılım saçılım, kimisi için darbe, kimisi için seks önemli oldu.

Birçok kişi demokratik açılımla saçılımla yattı kalktı. Bir kısmı derin dedi, darbe dedi, suikast dedi, kozmik dedi.
Oysa; sokaktaki vatandaşların ortak sıkıntısı ekonomik krizdi, işsizlikti.

Kimi mutlu, kimi mutsuz.
Mutlusu iktidardan nemalananlar iken, mutsuzlar ülkenin geleceğine ilişkin endişe duyanlar oldu..
Kimi şehitlere üzüldü. Kimi askerci oldu, kimi terörcü. Kimi için PKK terörist olmaktan çıktı Kimi için askere, PKK’nın yapamadığını, AKP ile gerçekleştiriyordu. Kimi için ise ihanet gaflet, dalalet yetkililerde iflah olmaz bir şekilde yer etmişti.
Kimi hukuk dışılıklara ve insanların orduya güvenin azalmasına üzülürken kimi dinlemelerle paranoyaya döndü. Ülke korku ülkesine dönüştürüldü.
Kimi açılıma şaşırırken, saçılımın toplumsal çatışmaya neden olabilecek olmasına da üzüldü.
Kimi kaosa rağmen hükümetin sürekli sahte gündemlerine üzülürken kimi el ovuşturdu.
Kimini en çok şaşırtan ise emeklilere 50 kuruşluk sadaka bile diyemeyeceği zam oldu.
Kimi Kürt açılımının kontrolden çıkmasına üzülürken diğer etnik kimliğe sahip olanlar ortak değerleri tercih etti.
Kimini ekonomik krizle boğuşmak en çok üzen şey oldu.

Tek düşündüğü geçim derdi olan çoğunluk ise ne gazete okuyor ne TV seyrediyor. Siyasileri dinlemeye tahammülü kalmayanlar artıyor..

Ama ne gam! Nutuklar birbirini kovaladı, kovalıyor.

Oysa; ülkeyi yönetenler yılın son günü zam müjdesini halka verdi!
Zamların pompa fiyatlarına benzinde yüzde 7.1, otogaz, LPG ve motorinde ise yüzde 6.5 yansıması bekleniyor.

Tütün mamullerinde vergi oranı yüzde 58’den yüzde 63’e çıkarılırken, asgari maktu vergi tutarı 0,1325 oldu.

Değerli kağıt bedelleri, 1 Ocak 2010’dan geçerli olmak üzere yüzde 66,7’ye varan oranlarda artırıldı.

Buna göre, 2010 yılında uygulanacak olan motorlu taşıtlar vergisi tutarları, 2009 yılı tutarları yüzde 3,3 artırılarak belirlendi.

Harç tutarları 1 Ocak 2010 tarihinden geçerli olmak üzere, yüzde 10 oranında artacak..

Köprü ve otoyol ücretlerine de ortalama yüzde 13.91 oranında zam geldi. Zam 2 Ocak’tan itibaren geçerli olacak.

Ne diyelim; cambaza bak misali darbe, gizli örgütler, hayali suikastler, açılımla saçılımla oyalanan halk yığınları..

Toplumun ortak dokusunu paramparça eden demokrasi özgürlük havarilerini, işbirlikçileri iyi tanıyın. Demokrasi özgürlük ve dini söylemlerle iki yüzlü münafıklar yönetimi altında, sahip oldukları servetleri, ülkenin servetlerini yabancılara peşkeş çekmelerini de sorgulayın.!

Sizden zannettiğiniz yöneticilerle, yeni yıla mutlu girin olmaz mı?

Yeni yılınızın mutlu sağlıklı başarılı geçmesi dileklerimle..

Günün Sözü: Gaflet içinde olan insana; ne söylersen söyle, ne anlatılırsan anlat, gerçeği gösteremezsin.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.