İHTİYATLI İYİMSERLİK

ABONE OL
11:54 - 23/10/2020 11:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Bir önceki yazımda belirttiğim hususların, sadece bir tanesini, o da zedelenmiş olarak, atlatılmış kabul ediyorum.. O da Nevruz kutlamaları.. Ne olurdu meydanlarda bir de Türk bayrağı olsaydı ve Kürt kardeşlerimiz, barışın yanı sıra, birlikte yaşama iradesini de göstermiş olsalardı..? Olmadı, olamadı.. Ama olsun.. Eksik bir başlangıç dahi olsa, bu bir başlangıçtır..

Gelelim başlığa.. Neden ihtiyatlıyım.. Başta; PKK’nı Avrupa’daki Baronları olmak üzere, ellerindeki muhteşem rantı bırakmak isteyecekler mi..? Uyuşturucu ticaretinden, insan ticaretine kadar, birçok konuda para kazanmaya alışmış bu baronlar nereye kadar ellerindeki rantı kaybetmeye hazırlar..? Onların yurt içindeki uzantıları aç mı kalacaklar..? Yurt dışından yayın yapan televizyonlarının finansmanını nasıl karşılayacaklar..? Onlara bu kara paralardan elde ettikleri ile alınan silahlar ve bu silahları satan ülkeler. Medyana gelecek bu açıkları için ne diyecekler..? Bu rantı veya başka bir değimi ile, kendi yarattıkları Frankenştaynı kaybetmek isteyecekler mi..? Bu kadar karmaşık hale gelmiş, getirilmiş bir sorunlar yumağını, Büyük İskender’in kılıcı ile kördüğümü çözdüğü gibi, İmralı’nın bir sözü ile halledebilmek mümkün olabilecek mi..? Bunlar işin Avrupa cephesi..
Ayrıca; daha önce de belirttiğim gibi, bir tane mi Kandil var..? Onların arasında da, şimdilik susup, ne gelişmeler olacağını bekleyerek, mezheplerine uymayan veya uymadığını iddia edecekleri bir hususu bahane ederek, isyan edecekler yok mu..? Aralarında çok uzun yıllardır Kandil’de, daha doğrusu Mahur kampında aileleri ile birlikte yaşayanlar var.. Kuzey Irak yönetimi bu gelişmelere ne diyecek..? İmralı’nın mesajındaki ” Misak-ı Milli ne anlama geliyor..? Bu; büyük Kürdistan hayallerinin işaret fişeği değilse, nedir..? Suriye’de yaşanan gelişmeleri ve Kuzey Suriye’de de, Kuzey Irak’taki gibi bir Kürt bölgesi oluşturulmaya çalışıldığını hepimiz biliyoruz.. Ayrıca; bu mesajı İran’ın düşmanca bir gelişme olarak yorumlamayacağını kim garanti edebilir..? Ayrıca; 50 bin kişi ile iç savaş çıkartmak tehdidi, kabul edilebilir bir şey midir..?
Silahlı unsurların Türkiye sınırlarının dışına çıkmasını kim denetleyecek..? İmralı’nın istediği gibi, bir TBMM denetimi söz konusu olabilir mi..? Olursa, bu, TBMM dışındaki unsurları, TBMM karşısında eşit duruma getirmez mi..? Bu kabul edilebilir bir durum olur mu..? Bu silahlı unsurların Türkiye dışına çıkışını kim başlatacak..? Türkiye dışı lafı biraz havada kalmıyor mu..? Bu Türkiye dışı neresi..? O ülke veya ülkeler bunu kabul edecekler mi..?
Bir de işin Türkler tarafı var.. Başta Bursa’daki MHP mitingi gösterdi ki, Türkiye’de önemli bir kesim, karşılığında ne verildiğinin kesin olarak kamuoyu tarafından bilinmeyen gizli bir anlaşmayı onaylamıyor.. Diğer mitingler de art, arda geliyor.. Bütün bu oluşumlar, gelişmeler yok kabul edilebilir mi..? Bu noktaya gelininceye kadar, TSK üzerine oynanan oyunlara, TSK içinden ciddi itirazlar gelmeye başlarsa, kendi içinde bir bütün olmaktan çıkmış bir TSK ile nereye varılabilir..? Binlerce şehit ve onbinlerce gazimizin yakınları bu son gelişmeleri acaba nasıl karşılıyorlar ve devamını nasıl karşılayacaklar..?
Görüldüğü gibi çok değişik yönleri ve her yöne doğru da, ortada duran sorular ve sorunlar var.. Peki, bütün bunlar var diye hiç bir girişimde bulunulmasın mı..? Tabii ki bulunulsun ama kamuoyu bilgilendirilerek, kamuoyu olumlu biçimde oluşturularak ve uzun bir zamana yayılmış olarak atılmalı adımlar.. Unutulmamalı ki, bu Kan Davası 30 yıllık bir davadır ve kısa sürede çözülmez… Sıkıştırma, aceleye getirme veya bir diğer değimi ile Oldu, bittiye getirilerek değil.. Aksi halde önü alınamayacak gelişmelere gebedir Türkiye.. Onun için, eksik bir başlangıç yapıldığına bile iyimserlikle bakıyoruz ama abartmadan, ihtiyatı elden bırakmadan iyimser bakmaya devam edelim ve olabilecek olumsuzlukları da büyütmeyelim ama küçültmeyelim… Unutmayalım ki, şeytan detayda gizlidir…
Son sözümüz de yandaş ve yalaka basına.. Utanmadan, sıkılmadan çıkıp ” İspanya’da böyle çözdü ” veya ” İrlanda’da böyle çözdü ” demiyorlar mı, gel de çatlama.. Şimdi bana söyler misiniz lütfen… İspanya’daki Eta’nın çıkış nedeni nedir..? Oluşumu ve gelişimi ile bizdeki soruna benziyor mu, ki oradaki gibi çözülsün.. IRA’nın çıkış nedeni nedir..? Oluşumu ve gelişimi ile bizdeki soruna benziyor mu, ki oradaki gibi çözülsün.. Dili benzemez, dini benzemez, tarihi benzemez, şartları benzemez, eğitim düzeyi benzemez, ekonomisi benzemez.. Matematikte bir kural vardır.. Elmalar ile armutlar toplanmaz diye.. Bunlar bütün mevsimlik meyveleri bir birine katmışlar gidiyorlar..
Kalın sağlıcakla efendim
 
M. Deniz Olcayto   

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.