İHBAR EDİYORUM (2)

ABONE OL
18:09 - 01/10/2020 18:09
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

İHBAR EDİYORUM (2)

Uyuyan yılan PKK’yı uyandırarak,  bu ülkenin gencecik askerinin, aydınının katline rol vermeyi,
Bu ülkeyi şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar ülkesi yapmayı amaç edinen tarikatları, şeyhleri, meczupları iktidarına ortak edip aydınları, cumhuriyetin ve Mustafa Kemal’in askerlerini kumpaslarla saf dışı etmeyi,
 Halkının özverisiyle, kimi kesesindeki akçasıyla , kimi bedenindeki  gücüyle, emeğiyle yarattığı Cumhuriyet değerlerini babalar gibi satmayı,
Osmanlıya bile ihanet eden, emperyalizmin çanağında yalanarak çöl ortasında Mehmetçiği  kahpece katleden Suudi Vahhabi’sine biat etmeyi  ilke edinip 21. Yüzyıl dünyasında yapayalnız kaldın.
”Kandırıldım” Diye çıkış yolu arayışında, son umut deyip bir yanına Putin’i, bir yanına Katar Bedevisini alıp, Seferberlik ilan ederek vatandaşları , konuyu- komşuyu  muhbirliğe çağırınca bizde bu ülkenin naçiz bir vatandaşı olarak muhbirlik görevimizin ikinci bölümünü  yerine getirmeye devam ediyorum;

Melih GÖKÇEK
Bugün bile arşivlere sığmayan Melih Gökçek -Fetullah Gülen ilişkisi öyle ”kandırıldım” yalanıyla geçiştirilemeyecek kadar derindedir.
”Hoşgörünün, dialoğun, barışın simgesi,değerli büyüğümüz, bu işin değerli mimarı Fetullah GÜLEN Hoca Efendimize de teşekkür ederim.
Rabbim ona uzun ömür ve sıhhat versin. Dualarını üzerimizden eksik etmesin.”
Başka bir TV kanalında çocuklarını Fetullah Gülen okullarına gönderdiğini gurur duyarak açıklıyordu.
Dönemin Başbakan Yardımcısı ve Hükümet sözcüsü Bülent Arınç; 24. 03. 2015 tarihinde basına yaptığı açıklama da:

”Melih Gökçek bunların fazlasını yapmıştır. Seçimlerde oy isterken bu yapının kucağına oturmuştur. Bu yapıya Ankara’yı parsel-parsel satmıştır. Yurt yerleri vermiştir.”Demişti. 
17.02. 2016 tarihinde Melih Gökçek, Hürriyet Gazetesinde Ahmet Hakan’a;
”FETÖ’ye Ankara’da tahsis ettiği araziler nedeniyle PİŞMANLIK  yaşadığını” İtiraf etmiştir.
Türkiye’de, en ağır, yüz kızartıcı  suçlardan yargılananlar, suçlarının kanıtlanması sonunda boyunlarını bükerler; Şeytana uydum!” bahanesine sarılırlardı.
Melih Gökçek yeni bir savunma şekli  yaratarak ilkler kitabına adını yazdırdı.;  İşlediği günahların suçunu CİN’lere yükledi.
Gökçek Beyaz TV’de; ”Fetö’ye, Cemaate her türlü yardımı yaptım. ” İtirafına yaptıktan sonra 
Sebebim üç harfli Cin’dir dedi

BEKİR BOZDAĞ
TBMM Genel Kurulunda Fethullah Gülen’e’ ‘çete” diyen muhalefet vekillerine tepki gösterdiğinde;
 “Fethullah Gülen bu ülkenin yetiştirdiği değerli bir kıymettir. Seversiniz sevmezsiniz ama değerli bir insandır, bilge bir insandır.Bu ülkenin milli ve manevi değerlerine bağlı nesillerin yetişmesi için hizmetini yapıyor. Her şey de açık. Devletin denetimi gözetimi altında açık.Her şey göz önünde olan… Hakkında savcılık kararı olmayan birine çete derseniz ona haksızlık edersiniz”
Bekir Bozdağ, AKP’nin üst yönetiminde biri olarak, Fetullah Gülen’nin konumunu şöyle açıklıyordu; 
”Fethullah Gülen, devletin denetimi altında hizmet yapıyor.”

ŞAMİL YAYYAR
 Solcu maskesi takarak  milletvekilliği hevesiyle Ecevit’e methiyeler çizmesine rağmen değeri anlaşılamayıp eli böğründe kalan Şamil Tayyar, Ergenekon yalanına sarılarak Muhbir Gazeteci olarak AKP’den Fetullah Gülen Cemaati kadrosundan milletvekili seçildi.
Fetullah Gülen’in Zaman Gazetesinin yazarı Hekimoğlu’nun sahip olduğu Timaş Yayınevi’nin desteğiyle yayınladığı kitapların sonradan kumpas olduğu açığa çıktı.
Çünkü, kanıt diye yazdıklarını Cemaatten almıştı. .
Timaş’ın yönetim kurulu başkanı Osman Nuri aynı zamanda Cemaatin Gökkuşağı dağıtım şirketinin sahibi olarak,Şamil Tayyarın askerleri, gazetecileri, aydınları iftiralarla hapislerde yatmalarına, ölmelerine, hastalanmalarına katkıda bulunduğu kitaplarını bu Cemaatin Yayın evlerinde basılıp dağıtılmıştı.
Yargıtay, Ergenekon Davasının kumpas olduğuna karar verince bu davanın savcıları, hakimleri FETÖ terör örgütü üyesi olmaktan kimi tutuklandı, kimi yurtdışına kaçtı.
Milletvekilliğini cemaatin desteğiyle kazanan, cemaatin kumpasına ortak olan Şamil Tayyar’ın halen milletvekili olarak kalması AKP içindeki 84 Fetöcü milletvekilinden korumaya alınan Fetöcülerden sadece  biri olarak sayılmaktadır.

REŞAT PETEK
Yozgat’ta başsavcı iken YİMPAŞ yolsuzluğunu soruşturmayıp emekli olduktan sonra Yönetim Kurulu üyesi olarak ödüllendirilen Reşat Petek 15 Temmuzdan önce Fetullah Gülen müridi olarak tanınırdı.
Çıktığı tüm TV programlarında Ergenekon davalarını  savunan, Fetullah Gülen’i her konuşmasında bir mürit bağlılığı ile savunan Reşat Peker şeyhini şöyle kutsuyordu;
“Hakkında açılan tüm davalardan, Sayın Fethullah Gülen Hocaefendi’nin beraat etmesine ve bu beraat kararının kesinleşmesine rağmen, Ergenekon yapılanmasının parlamentodaki uzantıları tarafından ‘ÇETE’ diye hakkında Meclis kürsüsünden konuşma yapanlar oldu.”
Mecliste oluşturulan FETÖ Terör Örgütünü araştırma komisyonuna seçilen, üstelik AKP oylarıyla Komisyon Başkanı seçilmesi AKP içindeki FETÖCÜLERİ örtbas etme içindir. 
Hırsızı hazine bekçisi yapma gibi…

RASİM  O KÜTAHYALI 
Türk Medyasının ZENNE’Sİ Rasim Kütahyalı bir bakarsınız spor yorumcusu, bir bakarsınız tartışmaların PALYAÇO’su bir bakarsınız gücün MEDDAH’I bazan sarayın SOYTARISI olur:
 “Türkiye’de halen Recep Tayyip Erdoğan olmasa bir de Fethullah Gülen Hocaefendi olmasa Ergenekon medyası, bizim medyayı iki günde tuz buz eder.”
Karşısındaki konuşmacıya verecek yanıt bulamaz;
”Bu memlekette bir gün ZEKERİYA ÖZ’ün Heykeli dikilecektir.” Diyecek kadar FETÖ  sapkınıdır.
Ama bu Rasim O Kütahyalı ciddiye alınacak biri olmadığı için ”Rasim acınacak bir düşkün olarak cezai ehliyetten masundur.”
 
MEHMET METİNER
Siyasete HADEP’te Kürtçülük yaparken, tutuklanmadan korktuğu için Gülen  Cemaatine kapağı attı.
”Pişmanım” Dedi. Daha önce de Tayyip Erdoğan İçin ”ÇAPSIZ” Dedi, sonra binlerce kez özür diledi.
”Fetullah Hocafendi” deyince ”Allaaah!”Deyip titreyen, sonradan tüm dediklerini yaptıklarını unutup RTE’nin fedailiğinde karar kılan bu zavallının eski söyledikleri Goog’la’ adını yazdığınızda karşınıza çıkınca nasıl bir fırıldak olduğunu anlarsınız.
Onu’da cezai ehliyetten yoksun olduğu için değil, kişilik gelişmesi yokluğundan ciddiyete alınmaması gereken bir zavallı ademoğlu saymalı. 
Mecliste muhalefete laf atıp arkasındaki kalabalığa göre yalancı pehlivanlığa devam etmesine bırakın devam etsin..

BÜLENT ARINÇ 
Özgül ağırlığını ortaya koyup,” şeyin şeyini şey yaparken” kapı önüne koyulunca Dolmabahçe Sarayında PKK ile karşılıklı aşkı memnu sahnesini zatınız reddedince;
”Her şeyden haberin vardı” 
Diyerek aslanların önüne atıldığından ”Düşene vurulmaz” Özdeyişinin gereği  Bülent Arınç’ı ihbar etmekten vazgeçip; ”Allah ıslah etsin” Diyorum.  

RECEP TAYYİP ERDOGAN
“Gurbet hasrettir. Hasretin bedeli çok ağırdır. Faturası çok ağırdır. Biz gurbette olup şu vatan topraklarının hasreti içerisinde olanları aramızda görmek istiyoruz. Gurbet aynı zamanda garipliktir. Zaten oradan anlamı yükleniyor. Onun için de biz garipliğe tahammül edemeyiz. Diyoruz ki bu sıla hasreti artık bitmelidir ve bitsin istiyoruz.”Konuşmanızı tüm Türkiye dinlemişti.

Aslında FETÖ’ye baştan beri güvenmezdin. Ama onun devlet katmanlarında önemli yer tutmuş Müritlerine gereksinimin vardı.
Çevrendeki hacı ağalarla, esnaflığı bakkal dükkanlarını küçük marketlere çeviren cahillerle bir yere varamazdın. O nedenle Fetö ile devleti paralel ele geçirmeyi çıkar yol olarak görmek zorunda kaldın. 

Hedefine ulaşmak için demokrasiyi  araç olarak kullanırken bunları da, İngiliz çanağında yemlenmek  uğruna halkına ihaneti meslek edinen Şeyh Sait torunlarını ve Kubilay’ın başını kesen Derviş Mehmetlerin de torunlarını araç olarak kullanmayı da seçerken aslında onlar seni kendi amaçları için kullandılar.Bunlar halen çevrende danışman, akılman olarak seni kullanmaya devam ediyorlar.
O nedenle önce söylediğini unutup ertesi gün tam tersini söylediğin sözler sayılara, sayfalara sığmaz.

O sözleri yazıp verenler seni  çok iyi çözdükleri için, kültür fukaralığını ve de bilgi yoksulluğunuzu bildikleri için tutarsız olmanızı, dünü bugün unutan belleğinizi bildikleri için yazıp eline verdikleriyle 
başardılar ve seni bir Kifayetsiz Muktedir olarak  kurtlar sofrasına atmaktan çekinmediler.
Bunlardan kurtulabilir misin? 
Ya da 
Bindim bir alamete gideceğim kıyamete mi diyeceksin?

Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.