İFLAS

ABONE OL
18:00 - 01/10/2020 18:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

İFLAS

Siyasi iktidar cumhuriyetimizin tüm eserlerini, ulusal varlıklarını, birikimlerini satarak yoluna devam etmektedir. Cumhuriyetin 80 yılda yaptığı 130 milyar dolar dış borcu, AKP iktidarı 16 yılda 430 milyar dolara çıkardı. Merkez Bankası rakamlarına göre cari açık 55 milyar doları aştı. Dolar 4.70, Euro 5.50 TL oldu ama tüm bu olumsuz koşullara karşın Türkiye’nin %7.4 büyüdüğü masalına inanmamız bekleniyor.

2018 yılı başından beri Türk Lirası, dolar karşısında yaklaşık %20 değer yitirdi. Türkiye 430 milyar doları aşan dış borcunu ödeyemeyecek duruma geldi. Ekonomiyi yönetemeyip, ülkemizi büyük bir kargaşaya sürükleyenler için, ekonomistler “Türkiye’nin iflası başladı, en geç seçimlerden sonra, Türk lirası büyük oranda değer kaybedecek” söyleminde bulunuyorlar ama siyasi iktidardan ses yok. Siyasi iktidar faiz lobisi, üzerimize oynuyorlar, dış güçler bizi yıkmaya çalışıyor gibi boş sözlerle ekonomideki kırılganlığı, seçim sonrasına kadar geçiştirmeye çalışmaktadır.

Seçim döneminde siyasi partiler önce aday listelerini, ardından da seçim bildirilerini açıklayarak, çalışmalarına başladılar. Cumhuriyet Halk Partisi, açıkladığı aday listeleriyle, yine toplumu şaşırtmadı. Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu, Mehmet Bekaroğlu, Bülent Kuşoğlu, Erdoğan Toprak gibi isimlerin hazırladığı listelerle, iktidara gelmek, ülkeyi aydınlığa çıkartmak hayal olur. CHP kurtarılmadan, özüne döndürülmeden, iktidara gelmek olanaksızdır. Yani Atatürk’ün partisini, Atatürkçü parti yapmak gerekir.

Listelere alınmayan bazı CHP milletvekillerinin “Bizler Mustafa Kemal’in askerleriyiz. BOP planına karşı çıkmaya devam edeceğiz” söylemleri de bir kandırmacadır. Çünkü 15 Kasım 2017 tarihinde Tunceli CHP İl örgütü Seyit Rıza denen haini anarken, CHP milletvekillerinden hiç biri bu olaya tepki vermedi, kınamadı. Böyle milletvekillerine Atatürkçü demek, Atatürk’le alay etmek anlamına gelmektedir. Olayları unutmamak ve küçük insanları büyütmemek gerekir. Milletvekillerinin tıpış tıpış giden siyasi hayatları sona erdikten sonra, birden olaylara farklı boyuttan bakarak, Atatürk’ü keşfetmeleri de, üzerinde önemle durulması gereken bir olgudur.

CHP’nin açıklanan 230 sayfalık seçim bildirgesinin okunduğunu sanmıyorum. Bu bildirge incelendiğinde, yeni CHP’nin yönetiminin emperyalizmle uyum içinde çalışacakları ortaya çıkmaktadır. Ülkemizi bölmeyi, parçalamayı, ulus devleti yıkmayı amaçlayan bu seçim bildirgesi, Atatürkçü seçmenin aklına ipotek koymaktadır. Bu seçim bildirgesine tepki vermemek, sesiz kalmak Atatürk ilke ve devrimlerine ihanettir. CHP’nin bu seçim bildirgesini savunan milletvekili, milletvekili adayı ya da seçmenlerin ulusalcılıktan, devrimcilikten, Atatürkçülükten söz etmemeleri gerekir. CHP, seçim bildirgesindeki yanlışlarla seçimi yitirir ve Tayyip Erdoğan’ı başkan yapar.

Türkiye, yakın tarihinin en sıkıntılı ve çalkantılı sürecinden geçmektedir. Ülkemiz ekonomik olarak da, siyasal olarak da iflasın eşiğine gelmiştir. Bu iflas siyasi partileri de, yöneticilerini de, milletvekillerini de vurmuştur. Bu yazıdaki amaç, CHP’yi ya da muhalefeti eleştirip, zayıflatmak değil tüm olumsuzlukları ortaya koyarak, yapılması gerekenleri bildirmektir. Sistem çok değişecek olmasa bile, muhalefet içinde önde görünen aday ve partileri tercih etmek zorunluluğundayız. 

Suay Karaman

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.