İÇİMİZDEKİ ZALİM

ABONE OL
18:57 - 01/10/2020 18:57
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Bu başlık Emre Kongar’ın son kitabına verdiği ad. Bu kadar doğru zamanlanan başka bir kitap okumadım henüz.

Daha çıktığını henüz duymuştum ki Gökkuşağı kitapevinde görünce gözüme inanamadım.
Yazar hem kendimizi, hem de diğer insanları anlamamıza yardım eden başucu eserine çok emek vermiş, çok kitap okumuş ve okur kitabı okuduktan sonra merakını yenemeyip okumaya ve araştırmaya devam edecek.
On yedi bölümden oluşan ana hatların her birinin sonunda sorular verilmiş, son bölümde de bir test uyguluyor okura.
Bir insan tamamıyla zalim olabilir, ama adil bir insanın da zalim tarafları olabilir. Kötü olmadan, iyinin kıymeti bilinmez. Annem canı yandığı zaman “Allah başınıza versin” derdi. Bu onun en kötü bedduası idi. Çocuğunun ve torununun başına gelen şeyin onu da mutsuz edeceğini bile bile.
İş yerinde kendisine mobing uygulayan şefine düşüncelerinde eziyet ettiğini ve düşünde onu öldürdüğünü yüz hatlarında görebileceğimiz bir insanı düşünelim.
Hoş olmayan işleri Amerika’ya bırakıp, çekimserliği kurtuluş olarak tercih eden Almanya’nın Başbakanı Dr. Angela Merkel’e Amerika Başkanı Barack Obama’yı Bin Ladin’in ölümünden dolayı ilk tebrik eden, sevincini bildirten duygu densizlik değil midir?
Her fırsatta Türkiye’yi dışlamakla kalmayıp, politikasıyla zarar veren bu duygunun adı konmuş mudur? Bu olayda susmadı.
Günlerdir El Kaide’nin yıllardır yaptığı terör eylemleri sayılıyor. İstanbul’da sinagoga ve İngiliz konsolosluğuna yapılan terörden bahsedilmiyor. Her konuda Türkiye alman basınında, medyada yok sayılıyor, susuluyor. Terörde ölenler yalnız Hıristiyan ise sayılıyor.
Ben bu satırları yazarken eşim Almanya Radyosu’na (Deutschlandradio) telefon ederek, art niyetlerini anlamaya çalışıyor.
Bin Ladin’in işi zaten bitmemiş miydi? Kuzey Afrika ülkeleri İslâm diyerek değil, hürriyet, insan hakları ve demokrasi diyerek sokağa dökülüyor.
Her fırsatta terör kelimesine İslâm kavramını ilâve etmek Batı Avrupa’da bilinçli bir zalimlik değil mi? Terör örgütünün adı Al-Kaida neden yeterli değil?
Bin Ladin beyni ideoloji ile yıkanmış, öldüreceklerinin zararlı mahlûklar olduğuna inandırılmıştı. Körelmiş duyguları Asya steplerinde, Rusya kasabalarında, Avrupa metropollerinde ağlayan analar olduğunu düşünecek vicdan bırakmamıştı.
Teknolojide, tıpta, endüstride, sanatta, çevre bilincinde ilerlemeye karşıt devletlerarası politikadaki gidişat gittikçe çirkinleşiyor, olumlu gelişmelere gölge düşürüyor.
Dünyaya hükmeden ülkeler teröristleri öldürürken yaptıklar operasyonlarda harcadıkları enerji ve imkânlarının binde biri kadar eşit paylaşım, ülkeler arası hukuka dikkat ederek harcasalar insanlığa daha çok hizmet etmiş olurlar.
Yoksul ülkelerin İstanbul’da toplanması alman medyasında haber niteliği taşımıyor.
Zalim insanın karşıtı, adil insandır diyor, Emre Kongar ve şöyle açıklık getiriyor:
İÇİMİZDEKİ ZALİM”Zalim insan bencildir, duygudaşlık düzeyi sıfıra yakındır. Başkalarının duygularını, düşüncelerini, gereksinmelerini, çıkarlarını düşünmez. Sadece kendini düşünür! Âdeta tek başına vardır… Ya da kendi çıkarlarına hizmet edenlerle birlikte!
Adil insan başka insanlarla beraber yaşadığını, varlığının ancak onlarla birlikte bir anlam taşıdığını bilir. Karşılıklılık ilkesine inanır ve buna göre davranır: Kendisine yapılmasını istemediği şeyleri başkasına yapmaz. Herkese, kendisine davranılmasını istediği gibi davranır. Kendisini başkalarının yerine koymayı, onları anlamayı, duygudaşlık yapmayı bilir.”
Zalimin zulmü bireysel bir sorun değildir. Zira bireyler bir toplumu oluşturur. Zalim insanların eline güç kullanma fırsat verilirse insanlığa felâket getirir.
Buna Almanya’nın dünyaya ibret olarak verdiği Hitler dönemini örnek olarak verebiliriz.
Yazar dokuzuncu bölümde Nazi Almanya’sı, yalnız kendi halkını değil dünyayı kana bulayan rejime tam yirmi sekiz sayfada yer vermiş. Keşke böyle kitapları Almanya’ya gelmeden kırk elli sene önce okumak mümkün olsaydı, diye düşündüm. Bu ezberlenen tarih kitaplarına benzemiyor. Sebep, olumsuz gelişme ve sonuçlarıyla tarihi öğrenmek. Tarih kitaplarımızda binlerce Yahudiler gaz fırınlarında öldürüldü, diye bir iki cümle ile geçiştirilirdi.
Acı olanı, bu gün Türkiye’de ve Dünya’da olan kötü gelişmelerde karşılaştırma ve benzetme ihtiyacı duymamızdır, tarih dersleri ezbere dayanmış demektir. Anlaşılmayan tarihten ibret alınamaz.
Kitabın içindekileri sıralarken ve okudukça iç dünyanızın bir adım daha anlamaya yaklaştığına inanıyorsunuz.
İnsanlar doğuştan demokrat mıdır? Zalim kişiliğin arkasındaki kafa yapıları. Zulüm ailede öğrenilir.
Zulüm eğitimi. Zalim üreten bir mekanizma. Zulüm ve bireysel sorumluluk. Şok Doktrini: Bireysel Zulümden toplumsal zulme geçiş. Zalim zalime baka baka kararır.
Prof. Dr. Emre Kongar, bu kitabında okuru bir toplum bilimci duyarlılığı ile hem bireysel hem de toplumsal yaşamda derinliklere zalimin izine götürüyor.
Sevgili okurlarım, zulüm kavramı psikolojik ve sosyolojik kesişme noktalarında karşımıza çıkıyor. Bireysel ve toplumsal gelişmemize yeni bir bakış açısı getirmek istiyorsanız bu kitabı okumakla kalmayın, okuduktan sonra tartışmalar yapınız.
“Tüm mazlumlara … Bir gün iktidara geldiklerinde zulüm yapmamaları dileğiyle!”
 
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen 
Kaynak ve tavsiye:
Emre Kongar, İçimizdeki Zalim
Remzi Kitapevi, Nisan 2011
ISBN 978-975-14-1436-6
Mutlaka okunması gereken köşe yazısı:
Mümtaz Soysal, Bin Ladin Denizci miydi?
Cumhuriyet Gazetesi, 06.05.2011

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.