0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

HUZUR ALMAYA

Huzur almaya Kalamış’a gitmek şansına ancak İstanbullular sahip. Gönül rahatlığına ulaşılacak bir mekân her yerleşik ortamda olabilir.

Gece saatlerinde gelen evham ve kuruntuyu, ertesi gün güzel bir ortamda yok etmek, hiç değilse hafifletmek mümkündür.

Rahatlama yöntemleri insandan insana değişir, her konu gibi öğrenilir. Çocukların başarısı geleceğe umut verir. Daha güneşli, aydınlık günleri vaad eder.
Sosyal varlık olan insanın teşkil ettiği en küçük aileden başlayarak sınıfta, okulda, mahallede ve nihayet ülkede huzur barışla sağlanır.

Barış ise, barışın demek gibi kolay değildir. İlk aşama insan haklarını korumayla başlar. Hukukun üstünlüğü eşit paylaşımı sağlar. Ailede kural, ülkede kanunlar çağdaş uygarlığa kapı aralar. Kural, yasa ve kanunlar bireyin ihtiyaçlarının süzgeçten geçirilip, derlenmesiyle tespit edilir. Bu yolda ifade ve inanç özgürlüğü yol gösterir. Hürriyet ailede biçim alır, sınırı ötekinin özgürlük sınırının başladığı yerdir.
Baba parmağını göstererek, yumruk işaretiyle aileyi baskıyla idare etme yoluna giderse aile dağılır, bir yer ve zamanda başka bir ortamda patlak verir.
Birikim nefret, öfke yoluyla şiddete dönünce birey yalnız kendine değil, topluma zarar verir.

Her gün terörle uyuyup terörle uyanılan bir ülkede huzur bulmak çok zordur. Polis, asker ve suçsuz günahsız sivillerin ölüm haberlerine alışılmaz.
Devamlı tehdit eden bir babaya bakarak, her aile ferdi kendisinden daha zayıf gördüğünü baskı altına alır.

Eleştiriyi, kusurları yanlışları hataları düzeltme olarak anlamayan bir toplum geriye gider. İnsanın doğasında ise yaşama ve ileriye gitme isteği vardır.
Türkiye’de en çok duyulan söz, hepimiz aynı gemide gidiyoruz. Batarsak birlikte batacağız, batarken hangi partiden, hangi inanç ve renkte olmamızın bir önemi olmayacak.

Uçakta kaptanın yanında acil durumda ikinci bir kaptan ve diğer görevliler var. Psikolojik hasta olan kaptan cockpitte yalnız kalınca, yolcularla birlikte uçağı düşürerek intihar etmişti.

Kaptan acil durumda ikinci bir kaptana izin vermezse, gerek duymazsa gemiyi batırabilir. Batmaya yaklaşırken denizde önsezileri olan balıklar yazar, çizer, toplum ve politika bilim insanları uyarırlar. Bu uyarıları ciddiye alan kaptan ve etrafındakiler gemiyi kurtarabilirler.

                           
Gemi akıntıya kapılmış yönü belirlenmeyen bir kaosa sürükleniyor duygusu içinde de huzur bulunur mu, sorusuna cevap arayanların sayısı oldukça kabarık. Birbirinden değerli kitaplar yazılıyor, filmler çevriliyor, türküler söyleniyor.

Bu yolda eser verenlerden biri de sanatçı Zülfü Livaneli, Huzursuzluk romanıyla Serenad romanından sonra yine edebiyat dünyasına damgasını vurdu. Henüz romanı okumadım, ama en kısa zamanda okuyacağım. İyi ki Berlin’de Gökkuşağı kitabevimiz var. Şu günlerde Türkiye’ye en uygun seçilen romanın adını, yazmayı bitirince aklına gelmiş. 

Milleti, Halkı temsil eden milletvekillerin şiddet uygulamaları sözün bittiği yer ve an olduğunu gösteriyor. Şiddet erkeğin hamurunda vardır, eğitimle ılımlı hale getirilir. Doğasında nezâket olan kadın şiddet uyguluyorsa, toplumda haksızlık çığırından çıkmış demektir. Tartışma ailede başlar, okulda devam eder, ama gerçekten serpildiği yer ise üniversitedir. Öğrenciye tartışma öğrenmeden 18 yaşında seçme ve seçilme hakkı verilmesine karşı önce öğretmenler, öğretim üyeleri direnmelidir.
Araştırma neticesinde apartmanlara en sık verilen ad Huzur Apartmanı. Uzun yıllar çalıştıktan sonra emekliler huzurevine dinlenmeye gider. 

Huzursuzluğa karşı ülke için hukukun üstünlüğünün hâkim olduğu dayanıklı, gelişmiş demokrasi merhemdir, tek çaredir.

Birey ruhuna merhem ise, sanatın bütün dallarıdır. Müzik, resim, okuma, sporun tüm çeşitleri ruha iyileştirici ilaçtır. Sanat ve spor sorunlara dayanmak için enerji verir, değişime ayak uydurma enerji birikimiyle mümkün olur.
Muhafız, kulunu padişahın önüne çıkmadan önce huzur salonuna alırmış. Demek ki kul beklerken sorununun çözüleceğine inanıyordu, uzun süre ayakta duracağını bile bile.

Derneği gönüllü yürüten, idare eden başkana ufak masraflarını ödemek için huzur hakkı ödenir.

Sosyal medyada en çok ilgi gören doğum, ölüm haberleri ve doğum günü kutlamaları. Herkes doğum günlerinde birbirine mutluluk diliyor. Halbuki huzuru olmayan insan mutluluğu hissedemez, önce huzur ve sağlık dilenmeli.
Huzur alma, insan rahat bırakılırsa, sessizlik bozulmazsa, korkutulmaz ve nihayet tedirgin edilmezse ancak ve ancak mümkündür, güzel bir manzarada doruğa ulaşır.
Cennet ve cehennem içimizdedir, bu satırları okur okumaz huzur almaya karar verin, size ne huzur veriyor, önemine göre sıraya koyun.

Coğrafya insanın kaderidir. İbn-i Haldun 

Coğrafya ve dönem insanın kaderidir. Zülfü Livaneli 

Huzurla kalın!

İlter Gözkaya-Holzhey