HUKUK DEVLETİ, YARGI-SİYASET İLİŞKİSİ!

ABONE OL
18:59 - 01/10/2020 18:59
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Anayasayı korumakla sorumlu Anayasa Mahkemesi Başkanı; “Anayasa’nın ilk üç maddesini dondurmak evrensel hukuka uygun değildir. Yapılacak değişiklikler, ilk üç maddedeki değerleri geri götürmüyorsa, Anayasa Mahkemesi izin veriyor. Gerektiğinde ilk üç maddeye pozitif olarak dokunulabilir” diyebildiği bir ülkede hukuk devletinden bahsetmek mümkün müdür?

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini ve temellerini oluşturan ve değiştirilmesi dahi teklif edilemeyecek ilk üç maddenin değiştirilebileceğini ima ediyor ve bunun yolunu açmaya çalışıyor.

Bu ihsas-ı reydir. Anayasanın ve hukukun fiilen ihlali çağrısıdır. Ama bunun da ötesinde, Anayasa’yı ihlal girişimidir. İşte hukukun bittiği yer burasıdır.

Bu, resmen ve alenen Anayasanın, yargı kararlarının ve hukukun fiilen ihlalidir. Yasa tanımamaktır. İşte hukukun katledildiği yer burasıdır.

Bu ülkede, Habur’dan gelen teröristler kahramanlar gibi törenlerle karşılanmıştır. Ayaklarına Türk hukukunda yeri olmayan seyyar mahkeme gönderilmiştir. Pişman olmadıkları halde pişmanlık yasasından yararlandırılıp tahliye edilmişlerdir. Buna mukabil, terörle mücadele etmiş madalyalı kahramanlar, Atatürkçü aydınlar ve bilim adamları terörist diye damgalanıp içeriye tıkılmışlardır.

Bu resmen ve alenen keyfi uygulamadır, çifte standarttır ve hukukun fiilen ihlalidir. İşte hukukun tükendiği yer burasıdır.

Diğer taraftan, Yüksek Askeri Şura toplantısı arifesinde, terfi sırasındaki 28’i general olmak üzere toplam 102 subay hakkında yakalama kararı çıkarılmış, siyasal iktidarın istemediği general ve subayların terfileri engellenmiştir. Ne gariptir ki, Yüksek Askeri Şura toplantısı bittiği gün, yine aynı mahkemeler tarafından tutuklama kararları oybirliğiyle kaldırılmıştır.

Buna mukabil; terörist eskisi gizli tanıkların iftiralarına dayanarak terörle mücadele etmiş askerler ile bilim adamları, gazeteciler, bir yılı aşkın süredir “hangi nedenle tutuklandıklarını bilmeden” dört duvar arasında ömür tüketiyorlar.

Sonuç olarak;
– Bu ülkede canlarını ortaya koyarak terörle mücadele etmiş madalyalı kahramanlar terörist diye damgalanıp içeriye alınıyorsa,

– Terörist başını Türkiye’ye getirenler Ergenekoncu diye tutuklanıyor ve kimlikleri deşifre edilip ailesiyle birlikte teröristlerin hedefi haline getiriliyorsa,

– Bu ülkeye hizmet etmiş komutanlara kaçakmış gibi haklarında yakalama emri çıkarılıyorsa,

– Bilim adamı, gazeteci, siyasi parti başkanı ve avukat gibi muhalif aydınların evlerine gece yarısı baskınları düzenlenip tutuklanıyorsa,

– Bazı suçluları korumak için kişiye özel kanunlar çıkarılıyorsa,
Buna mukabil: Anayasayı korumakla görevli Anayasa Mahkemesi Başkanı; ” bu Cumhuriyetin kuruluş felsefesini ve temellerini oluşturan Anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeleri değiştirilebilir” çağrısında bulunuyorsa,

– Anayasa Mahkemesi’nin eski bir raportörü; Resmen ve alenen Anayasa Mahkemesi kararlarının yok sayılmasını isteyerek, hukukun fiilen ihlali çağrısını yapıyorsa,

– YÖK Başkanı; Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına meydan okuyor ve hukuku arkadan dolaşırız diyorsa,

Habur’dan gelen teröristler kahramanlar gibi törenlerle karşılanıyor, ayaklarına Türk hukukunda yeri olmayan seyyar mahkeme gönderiliyor, pişman olmadıkları halde pişmanlık yasasından yararlandırılıp tahliye ediliyorlarsa, artık bu hukuktan hiçbir şey beklemeyin.

Hukuk adına hukuku katleden, siyasi çıkarları için yargı bağımsızlığını yok eden, hukuk maskesine bürünerek tetikçilik yapan, kişilerin özel hayatlarını gözleyerek ve dinleyerek kasetlerini kaydeden, medyaya sızdıran ve yayınlayan bu şebekenin operasyonları bir gün gelecek ve geri tepecek. Tezgâhlayanların ellerinde patlayacak.

Çok yakın zamanda bu ülkedeki tüm namuslu ve cesur hukukçuların ayağa kalkarak namussuzların karşısına dikileceklerini ve hesap soracakları günlerin de geleceği bilinmelidir.

Günün Sözü: Aklın tükendiği yerde, yolun şaşması, kaçınılmazdır.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.