HOŞ GELDİN NEVRUZ, HOŞ GELDİN YENİ GÜN, HOŞ GELDİN BAHAR

ABONE OL
11:51 - 23/10/2020 11:51
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

„ Nevrûz der ki ben nazlıyım
Sarp kayalarda gizliyim
Mavi donlu gök gözlüyüm
Benden âlâ çiçek var mı ? ”

Newroz Sultan Nevruz, Navrız, Nayruz, Mart Dokuzu…
Hepsi hoş gelmiş…Ayrı ayrı isimlerle ama hepsi aynı anlama gelen ortak bir geleneğimizdir.
Nevruz, Farsça kökenli bir sözcük. Nev ( yeni) ,ruz ( gün) ; anlamı yeni gün demek. Eski Türkler „ yengi kün „ derlermiş. İlbaharda kar altında büyüyen „ Kardelen „ çiçeklerine ve mor renkli bahar çiçeğine de Nevruz adı verilmiş.
Birleşmiş Milletler, 3000 yıldan bu yana kutlanmakta olan 21 Mart şenliğini,  2010 yılında  „ Dünya Nevruz Bayramı „ olarak kabul etmiş ve Manevi Kültür Listesi’ ne dahil etmiştir.
Nevruz, İran’ da ilbaharın ilk günü.
***
Fars mitolojisine göre, Tanrı dünyayı, güneşi ve insanları bugün yaratmış. İran Devleti’ nin kurucusu Cemşid’ in de Nevruz günü tahta geçtiği söylenir. 21 Mart (Yenigün) ayrıca Türklerin “Ergenekon’dan çıkış” günü kabul edilir.
Türklerden ve İranlılardan sonra Araplara geçen Nevruz İslamiyet inancıyla Allah’ ın dünyayı yarattığı gün, Hz. Muhammed’ in peygamberlik müjdesinin geldiği gün, Hz. Adem’ i Nevruz günü yarattığına inanılır. Hz. Nuh’ un tufanınından sonra karaya ilk ayak bastığı gün, Hz. Yunus’ un balık karnından kurtulduğu gün olunduğuna inanılır.
Alevi- Bektaşi kültüründe ise; Hz. Ali’ nin doğduğu gün ve halife olduğu, Hz. Fatma ile evlendiği gün olarak kabul edilir. Dünya kuruluşunu da bugün tamamlar.
Kürtler için de Newroz; Demirci Kawa efsanesinde Demirci Kawa’ nın kral zalim Dehlak’ ı öldürerek halkın özgürleşmesi anlamına geliyor.
Hıristiyanlık dininde de İsa’ nın dirilişini dile getiren Paskalya en büyük bayramdır. İlkbahar gün dönümünün yaşandığı 21 Mart dolunayının görülmesinden sonraki ilk pazar günüdür.
***
Osmanlılar döneminde de Nevruzlar kutlanmış ve Nevruziye denilen şiirler yazılmış. Kaside türünde olan bu  şiirler nevruz yani bahar temasını yazdıkları için bahariye olarak da adlandırılır.  Ve; nevruziyeler önemli kişilere sunulup, armağanlar alınırmış. Mesir macununun asıl adı da Nevruziye imiş. Klasik Türk Müziğinde de , 7 asırdan fazla mazisi olan „ Nevruz Makamı“ vardır.
***

İslamiyetten çok öncelere Sümerlilere kadar dayanır bu kültür. Kuzey yarımkürede başta Türkler olmak üzere bir çok halk ve toplulukları tarafından yılbaşı olarak kutlanılır. Nevruz’ un Musevî yortusundan geldiği ile ilgili yazılar vardır. Kâşgarlı Mahmud’ un Divanü Lugati’ t-Türk’ ü adlı eserinde Nevruzu yılbaşı başlangıcı olarak görür ve bayram olarak tanımlar. ( Sümer 2000)
Orta Asya’ dan Balkanlara kadar değişik uluslar, değişik dinler ve mezhepler kendi yerel inançlarıyla harmanlayarak,  kendi kültür değerleriyle özdeşleştirerek kutlar.
***

Gündüz ile gecenin eşitlendiği 21 Mart günü güneşte göçmen kuşlar gibi kuzey yarımküreye yönelir. Cemrelerin düşmesi sonucu havalar ısınır, toprak ekime hazırlanır, ağaçlar tomurcuklanır, çiçekler açmaya, göçmen kuşlar da yuvalarına dönmeye başlar.

Öz itibariyle baharın gelişidir. Doğanın uyanışının kutlandığı bir bayramdır. Anadolu ve Türk kültürünün yayıldığı coğrafyada çok köklü bir geçmişi vardır. Ne bir dinin ne de bir mezhebin geleneğidir.
***
Bu yazıyı yazarken birden çocukluk anılarıma döndüm. Cemrelerin düşmeye başlayıp ağaçlar yapraklanmaya başlayınca annem bir ağaç dalını alıp bütün üstüme ve yüzüme sürerdi. Evin dış kapısına bir ağaç dalı asardı.
Kasabanın dışında bir merada herkes toplanırdı. Özellikle gençler oyunlar oynar, yürüyüşler yapardık. Ateş olarak araba lastiği yakılırdı. Hıristiyanlarda da Paskalya geleneklerinden olan Osternfeuer-Paskalya ateşi ya da bahar ateşi iki bin yıllık gelenekmiş. Onlar da paskalya ateşinde paskalya tekerlekleri kullanıyorlarmış. ( Osterräder ) Ateşin üstünden ya üç kez ya da yedi kez atlardık. Atlamadan önce bir dilek tutardık. Bu ateşin üstünden atlarken dilek tutulması şarttı. Ateşin üzerinden atlayanlar tüm hastalıklarının , kötülüklerin bu ateşin üstüne dökülüp yanacağına inanılırdı. Yeni yıla bu hastalıklar ve kötülüklerden arınılarak girilirdi. Yaşlılar bile kendi bahçelerinde ufak bir ateş yakarak bu geleneği yaparlardı. Yine, bahçede salıncak kurarak sallanmakta baharın gelişini kutlama geleneğidir.. Kırlara ya da geniş alanlara çıkarak tuz ve karabiber ekilip haşlanmış yumurta yemekte gelenekler arasındadır.
***
Bir de çocukluğumda çok sevdiğim Mart bilekliği geleneğiydi. Annem, bir ipten bileklik yapardı. Mart ipliği yalnız kırmızı – beyaz olmalı. Mart sonuna kadar bu ipi bileğimden çıkarmazdım. İlk leyleği gördüğüm zaman ya bir taşın altına koyar  ya da bir ağacın dalına dilek tutarak bu ipi bağlardım. Leylek görülmezse Mart ayının sonuna kadar bileklik taşınırdı.
Vakit geç değil, siz de hemen kırmızı ve beyaz ip, ya da yün ipi elinizde şöyle bükün ve bir bileklik yapın, takın. Mart sonuna kadar daha bir hafta daha var.
Ayrıca, yine yumurta saklama ve kırmızı soğan yaprağı ile yumurtayı suda haşlayarak  boyama, yumurta tokuşturma oyunları da baharın gelişine özgü yapılan geleneklerdi.  
***
Ayrıca; Trakya’ da Mayıs ayında yine bahar şenlikleri dediğimiz büyük Hıdrellez şenlikleri kutlanılır. Hıdrellez;  Hıdır ile İlyas’ ın birbirine kavuştuğu gündür. Bizim Trakya’ da Hıdrellez Mayıs ayında kutlanılır.O şenlikler daha büyük şenlikler olur. Günler önce hazırlıklar başlar. Kuzular çevrilir, yemekler günler önceden hazırlanır ve sabah erken saatlerde mesire yerine gidilir. Orada bütün gün gecenin geç saatlerine kadar yenilir, içilir, eğlenilir, salıncaklarda sallanılır. Yine ateşler üzerindan atlanılır ve dilekler tutulur. Dilekler gerçekleşsin diye adaklar adanır. Dilek gerçekleşir adaklar yapılmazsa bir daha ki yıla dilek tutulsa da gerçekleşmez denir.
Trakya’ da baharın gelişini iki kez kutluyoruz, Ancak, Hıdırellez kutlaması oldukça büyük kutlanılıyor.
***
TBMM açıldıktan sonra ilk Nevruz 21 Mart 1921 tarihinde kutlandı. Atatürk’ ün Nevruz kutlamalarında fotoğrafları var. En görkemli kutlama 1922 yılında öğrencilerin de spor karşılaşmalarını yaptığı kutlama olmuş. Azerbaycan Hükümet Başkanı Neriman Nerimanof Mustafa Kemal’ e nevruz kutlama mesajı göndermiştir.
Sümerlilerden bu yana geniş bir coğrafyada farklı şekillerde kutlanılsa da esas amaç; havaya, suya ve toprağa düşen cemrelerin sıcaklığıyla gelen baharı kutlamak, doğayla bütünleşmektir. Gece ile gündüzün eşitlendiği, Sümerlilerden bu yana kutlanılan Orta Asya’nın nevruzu, Balkanların yeni günü, Avrupa’ nın paskalya bayramı bizim kültürlerimizin bir kültür köprüsü olsun. İlkbaharın coşkusu coğrafyaların kültür kardeşliğinin barış  köprüsü  olsun.
Bahar gelmiş hoş gelmiş. Unutmayın, hemen kırmızı – beyaz iplerden kendinize bir Mart ipi yapın ve ay sonuna kadar takın. Dileğinizi umudunuzu ama Mart ipine söyleyin!..
Nevruzumuz, yeni günümüz cemre sıcaklığıyla bize barış ve sevgi getirsin!..
***

21 Mart yine dünya ırkçılığına karşı mücadele günü…
21 Mart yine; dünya şiir günü…
21 Mart yine Aşık Veysel’ in ölüm yıldönümü…

Hem Nevruz hem de dünya şiir günü; hem ırkçılığa karşı Aşık Veysel’ in de ölüm yıldönümünde bu dizeleri bize her şeyi anlatıyor: 

Kürt’ü Türk’ü ne Çerkez’i
Hep Ademin oğlu kızı
Beraberce şehit gazi
Yanlış var mı ve neresi

Kuran’a bak İncil’e bak
Dört kitabın dördü de ha
Hakir görüp ırk ayırmak
Hakikatte yüz karası

Binbir ismin birinden tut
Senlik benlik nedir sil at
Tuttuğun yola doğru git
Yoldan çıkıp olma asi

Yezit nedir, ne kızılbaş
Değil miyiz hep bir kardaş
Bizi yakar bizim ataş
Söndürmektir tek çaresi

Kişi ne çeker dilinden
Hem belinden, hem elinden
Hayır ve şer emelinden
Hakikat bunun burası

Şu âlemi yaratan bir
Odur külli şeye kâdir
Alevi Sünnilik nedir
Menfaattir varvarası

Cümle canlı hep topraktan
Var olmuştur emir Haktan
Rahmet dile sen Allah’tan
Tükenmez rahmet deryası

Veysel sapma sağa sola
Sen Allah’tan birlik dile
İkilikten gelir bela
Dava insanlık davası… 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.