HOŞ GELDİN 12 MART KAFASI

ABONE OL
18:50 - 01/10/2020 18:50
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

23 Aralık 2012 tarihli ”Cumhuriyet’te Alican Uludağ’ın haberinin üst ve alt başlıkları şöyleydi.
”Kitap ‘okumak’ suç”
”‘Terör’ suçlamasıyla sorgulanan 10 öğrencinin önüne, evlerinden çıkan örgütsel dokümanlar(!) konuldu.” ”Bunları sizinle birlikte okuyan kimler var?” diye soruldu.”
ODTÜ’deki olaylı protesto gösterisine ilişkin gözaltına alınan 10 öğrenci, ”Terör örgütlerinin amaçları doğrultusunda faaliyette bulunmak”la suçlanmışlar.. Öğrencilerin evlerinde bulunan çok sayıda kitap, dergi, afiş ve fotoğrafa da ”örgütsel doküman” denilerek el konulmuş.
Polisler; öğrencilere kitapçılarda satılan ve yasakları kaldırılan Nihat Behram’ın ”Darağacında Üç Fidan”, Lenin’in ”Ulusların Kaderlerini Tayin Hakkı” gibi kitapları ile Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan’ın fotoğraflarını gösterip ”Bunları nereden temin ettiniz? Bunları sizinle birlikte okuyan kimler vardır?” şeklinde sorular yöneltmişler.
Gel de ”Hoş geldin 12 Mart 1971!” deme!
Kitaplığımda çok değerli kitaplarım vardı. Yeni evliydim ve eşim oğlumuza yüklüydü. Bankada çalışıyordu.
Kayınvalidem korkudan sapsarı kesilmiş bir durumda girmiş bankaya ve evin anahtarını istemiş eşimden.
O gün lisesinde öğretmenlik yaptığım Giresun’un Tirebolu İlçesi’nde geniş bir arama başlatmışlar askerler. Özellikle de öğretmen evlerinde yoğunlaştırmışlar aramalarını.
Bu durum çok korkutmuş kayınvalidemi. Bizim evi de ararlar ve yasak kitaplar bulurlar korkusuymuş onu sapsarı eden.
Bunu söylememiş eşime. Ancak; ”Akşama yemeğe bize gelin!” demiş ve anahtarı alarak çıkmış bankadan.
Akşam yemeğinden sonra da ”Hadi çocuklar! Termosifonun sobasını yaktım, su sıcak. Girin yıkanın!” dedi bize.
Banyodan sonra teşekkür ettiğimizde de; ”Teşekküre değmez. Kitaplarınızın ısıttığı suyla yıkandınız.” karşılığını aldık.
Sen eve gel! Kendince yasak saydığın kitapları doldur çuvala, sırtlan ve kendi evine taşı. Sonra da onları banyo kazanında yakarak ısıt suyu.
O zaman bu durumun beni ne denli utandırdığını, olayı utancımdan kimselere anlatamayışımı, ama; sonradan birçok arkadaşımın kitaplarını ya yaktıklarını ya da kimseler görmeden toprağa gömdüklerini öğrenince de ne denli rahatladığımı anımsadım bu haberi okuyunca.
Kitabı, bir Alman Diktatör Adolf Hitler bir de 12 Mart 1971 in cuntası yasaklamışlardı bunlar gelene değin.
Basılmış kitapları değil, basılmamış kitapları bile yasaklayarak faşizmin tarihinin en karanlık sayfasına yazdırdılar adlarını bunlar.
Kafaya bak!
Çocukları sorgulayan polisler, sıra başbakana geldiğinde de ”Sayın Başbakanımız ”la başlamışlar tümcelerini kurmaya.
Başbakan mısın, başkomser misin mübarek?
Sorulara bakın lütfen!
”ODTÜ’de yapılan protesto eylemine kim veya kimlerin talimatı ile katıldınız?”
” Örgütsel bağlamda atılan sloganlara niçin eşlik ettiniz?” :
”İkametinizde yapılan aramalarda elde edilen ve örgütsel olduğu değerlendirilen dergi, kitap, kartpostal ve afişleri nereden, ne şekilde temin ettiniz?”
”Sosyalist İşçi Hareketi (DSİH) terör örgütü ve örgüt mensuplarını övücü mahiyetteki materyalleri örgütlü bilincinizi geliştirmek için mi ikametinizde bulundurmaktasınız? Bunları sizinle birlikte okuyan kimler vardır?”
Gülmeyin! Dosyada bir de ”Uzun eşek” varmış.
”Yüzü kapalı bir şekilde Çevik Şube Müdürlüğü personeli tarafından oluşturulan barikatın önünde barikata çarparak ”Birdir bir” oynandığı, çevik kuvvet tarafından oluşturulan barikatın önünde barikata çarparak ”uzun eşek” oynadığı belirlenmiştir.” diye suçlamış polis bir öğrenciyi.
Komedi…
Bunların ”ileri demokrasi”si de, ”ileri demokrat”lığı işte bu kadar.
Yetmedi mi? ”Evet!” e devam et sen!
Yoksa ”Biat” a mı deseydim?

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.