Peygamber efendimiz sofradan doymadan kalkardı, derdi hoca efendi. Bir hırkası vardı, paraya değer vermezdi derdi. Kefenin cebi yok dediğini de duydum muhteremin.
Hele fakir fukaraya bir dilim ekmeğe şükretmesini anlatıyordu bir ara, neredeyse ağlayacaktım.
İsraf etme, azla yetin lafları da gayet manidar.
Sonra baktım hocanın yaşantısına, kıyasladım anlattıklarıyla.
Ya bizim hoca Müslüman değil ya da bu işte bir gariplik var. Siz hiç malını mülkünü bağışlayıp bir dilim ekmekle yetinen bir cemaat lideri gördünüz mü yakınlarda.
Arabası desen on numara, ev desen villadan hallice. Sizden toplayıp paraları ihtiyaç sahiplerine dağıtırken üstünden payını alıyor kendince.
Peki Müslümanlıktan bahsedip te sizden oy isteyen siyasilerin mal varlığındaki artışa ne demeli?
Seçimler geldi mi Müslümanlıktan bahsedenlere bir sorsanız bu kadar zenginlik sadece maaşla olur mu diye.
Cevap hazır “Çalıştık kazandık “diyeceklerdir. Peki siyasete girmeden alın terinizle ne kazanmıştınız geçmişte. Yoksa şimdimi çok terlemeye başladınız.
Daha açık yazsak bela, yazmasak duramıyoruz yerimizde!
Her kes her şeyin farkında, çalanda biliyor çaldıranda. Bu iş böyle gitmez bilesiniz. Bu ülke çalışmadan, kazanmadan bir yere gidemez. Peki ne yapmak lazım?
Tüm mal varlığını bağışlayan bir hoca bulursanız düşün peşine. Yoksa da dinden imandan bahsedip siyaset yapanlardan uzak durun!
Ender Özerdem
GÜNCEL
8 saat önceAVRUPA
9 saat önceALMANYA
9 saat önceALMANYA
9 saat önceGÜNCEL
9 saat önceALMANYA
10 saat önceALMANYA
10 saat önce