HESAPLAR

ABONE OL
18:13 - 01/10/2020 18:13
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

HESAPLAR



7 Haziran 2015 seçimlerinin üzerinden 30 gün geçmiş ve ülkemizdeki hükümet belirsizliği halen devam etmektedir. Bu aşamada koalisyon hükümeti olasılığı gözükmektedir. Çeşitli olasılıklar sıralanabilir ama arzu edilen AKP ile CHP koalisyonudur. CİA memurlarından Kemal Derviş’in de açıkladığı gibi, ABD’nin asıl isteği AKP ile CHP koalisyonudur. Bu koalisyonu iş çevreleri de desteklemektedir. Yeni CHP’nin Genel Başkanı “cumhurbaşkanlarının yargılanmasını istemem” ve “siyasi intikam yok, devri sabık yaratmayacağız, rövanşist olmayacağız” dediğine göre böyle bir koalisyon için çok önceden hazırlıkların yapıldığı anlaşılmaktadır.

CHP’nin böyle bir koalisyonun ortağı olmayı kabul etmesi ile geçtiğimiz dönemlerden her türlü yolsuzlukların, hırsızlıkların hesabının sorulmasından vazgeçilecektir. Adalet, İçişleri, Milli Eğitim gibi kritik bakanlıkların AKP’nin yan kuruluşu gibi olmalarına devam edilecektir. AKP’nin çıkardığı bütün antidemokratik yasaların düzeltilmesinden vazgeçilecektir. AKP’nin laik eğitimden sapan uygulamaları sorgulanmayacaktır. AKP’nin uyguladığı ekonomik reçetelerin devam etmesi sağlanarak, toplumun refahının iyileştirilmesinden de vazgeçilecektir. 

Bu nedenlerle AKP’nin küçük ortağı olarak koalisyonda yer almak, CHP için çok açıkça tuzağa düşmek anlamına gelecektir. Çünkü böyle bir koalisyon CHP’yi parçalayacağı gibi, Türkiye’nin de parçalanmasına ortam yaratacaktır. Cumhuriyeti kuran partiye, cumhuriyeti parçalama görevi verilecektir; Lozan’ı yırtıp, Sevr’i yerine geçirmeye çalışan emperyalist güçlerin kirli emellerine ulaşmaları hız kazanacaktır. Kısacası AKP ile koalisyon hem CHP’yi, hem de Türkiye’yi bitirir.

Seçim başarısızlığını gizlemek için AKP ile koalisyona hazırlanan yeni CHP yöneticilerinin yapması gereken; en kısa sürede olağanüstü bir kurultay için karar vermeleridir. Yapılacak bu olağanüstü kurultayla, Atatürk ilke ve devrimlerinden yana olan yeni yöneticiler, CHP’yi iç ve dış güçlerin örümcek ağlarından kurtaracaktır.

AKP’nin sıkıştığı her ortamda payanda olan MHP, AKP ile rahatlıkla koalisyon yapabilir. Komünizme karşı olmayı milliyetçilik sanan tosuncuklar, TBMM Başkanı seçiminde AKP’li adayın seçilmesine dolaylı destek verdiler. ”Ekmek için Ekmelettin” sloganıyla çatı oluşturduklarını sananlar ve bunlara destek verenler, Tayyip Erdoğan’ın seçilmesine katkı sunarak, Türkiye’nin çatısını deldiklerinin farkında değillerdir. Çatı aday, MHP’den milletvekili seçilmiş ama TBMM Başkanı seçilememiştir. Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu “çatı mı kaldı?” diyerek, cumhurbaşkanlığı projesinin başarıyla uygulandığını söylemiştir.

TBMM Başkanı seçimi sonrasında MHP’yi sert sözlerle eleştiren yeni CHP Genel Başkanı; “AKP ne zaman köşeye sıkışsa koltuk değneği, kurtarıcı hep belli” dedi. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu’na sormak gerekir: Cumhurbaşkanlığı seçiminde “Ekmek için Ekmelettin” dayatması yaparken, çatı adayımız derken, farklı bir MHP mi vardı? Proje kapsamında verilen görevleri yerine getiren siyasi partilerle, ülkemizin hiçbir sorununu çözmek mümkün değildir.

Daha önce Peşmergelerin Türk topraklarından geçişini sağlayan “Yabancı askerlerin Türk topraklarında bulundurulmasına olanak sağlayan tezkereyi” milliyetçilik adına destekleyen MHP,  milli eğitimde 4+4+4 uygulamasında, yükseköğretimde türbanın önünü açan yasal olmayan düzenlemede ve cumhurbaşkanlığı seçiminde AKP’li adayın seçilmesinde, hep AKP’den yana tavır almıştır. 

2002 yılı Temmuz ayında ise, erken seçim isteyerek, altı aylık AKP’nin iktidara taşınmasında , MHP’nin büyük rolü ve başarısı vardı. MHP seçmeninin %70 kadarı Türk İslam sentezine uygun olduğu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararına göre siyasal İslam’ın sembolü olan türbana sahip çıktığı için, AKP ile bir koalisyonda hiç zorlanmazlar. Yapılacak koalisyonda yolsuzluk konusu “teferruat” olarak kalır, çünkü MHP’den özellikle Bayındırlık Bakanı olarak görev yapanlar da “bu teferruatın” içinde yer alacaklardır. 

AKP, HDP ile de koalisyon kurabilir. Çünkü her iki parti de, çözüm süreci ile Türkiye’nin çözülmesini amaçladıkları için siyaseten bir araya gelebilirler. Bütün bu hesaplardan başka, AKP azınlık hükümeti de kurabilir. Böyle bir hükümeti MHP ya da HDP dışarıdan destekleyebilir. Bir başka hesap da AKP’nin milletvekili transferi yaparak, tek başına iktidar olabilmesidir. Eğer işin içinden çıkılamazsa bir erken seçim gündeme gelebilir. Ancak yeni seçilen milletvekillerinin kıyak emeklilik haklarını kazanmaları için iki yıl geçmesi gerekmektedir. Ama bu konu ivedilikle ve tüm partilerin desteğiyle yeni bir yasa yapılarak aşılabilir.

Türkiye’mizin siyasi, hukuksal, eğitimsel, ekonomik, terör gibi birçok sorunu varken, Suriye ile savaş kapıdayken, ülkemizin sorunlarına çare olamayan bu siyasi parti yöneticilerinin toplumu daha fazla kandırmadan gereğini yapmalarının zamanı gelmiştir. Ülkemizin sorunlarına ulusallık penceresinden bakılarak, tam bağımsızlık ve emperyalizm karşıtlığında çözüm bulunmalıdır. Bunların dışında çözüm arayanların, kökleri Kuvayi Milliye’ye dayanan yüce TBMM’yi daha fazla işgal etmemeleri gerekir. 


 Suay Karaman

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.